Danıştay Kararı 4. Daire 2022/5155 E. 2023/426 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/5155 E.  ,  2023/426 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/5155
Karar No : 2023/426

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Teknik Hırdavat Makina İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Daire Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleften yapılan alımlar nedeniyle temin edilen belgelerde yer alan katma değer vergilerinin indirimlerden çıkarılması gerektiği yolunda idarece gönderilen yazı üzerine, 18/11/2015 tarihinde 2012/9,10 dönemleri için ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine istinaden tahakkuk ettirilen katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ve %50 oranında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacıya fatura düzenleyen Beyoğlu Vergi Dairesi mükellefi … Aydınlatma İthalat İhracat Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle tahakkuk ettirilen katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ve kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İdarenin zorlama yazısı üzerine verilen beyannamenin özgür iradeyi yansıttığından söz edilemeyeceği, defter ve belgeler üzerinde vergi incelemesi yapılmadan salt Ba formundan hareketle mal ve hizmet alımının gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılamayacağı, dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacının fatura aldığı mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmaktadır. Bu tespitin yapılabilmesi ve söz konusu faturaların hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından da, bu faturaları düzenleyen mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen … Aydınlatma İthalat İhracat Limited Şirketi hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda özetle; mükellefin, aydınlatma ekipmanlarının toptan ve perakende ticareti işi ile iştigal etmek üzere 15/10/2010 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30/11/2013 tarihi itibarıyla mükellefiyetinin re’sen terk ettirildiği, 17/01/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde tasfiyeye girdiğinin ilan edildiği, tasfiye memurunun … olduğu, tasfiye memuruna ve tasfiye öncesi şirket müdürü olan …’na defter ve belge isteme yazılarının gönderildiği, adreslerin terk edilmesi nedeniyle tebliğ edilemediği, 2011 ila 2013 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerini verdiği, 2011 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 3.817.164,53 TL, 2012 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 23.051.929,08 TL, 2013 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 36.243.465,96 TL, 2014/Ocak dönemi katma değer vergisi matrahının 5.179.678,43 TL olduğu, 2014/Şubat ila Mayıs dönemlerinde katma değer vergisi matrahının “0” olarak beyan edildiği, muhtasar beyannamelerinde çalışan işçi beyan edilmediği, 2011/Temmuz ila Eylül dönemlerinde 1 çalışanın beyan edildiği, 2011/Ekim ila Aralık dönemlerinde 3-4 çalışanın beyan edildiği, 19/01/2015 tarihi itibarıyla 21.071,06 TL tutarında ödenmesi gereken vergi aslı borcunun bulunduğu, defter tasdik bilgilerine rastlanılmadığı, 24/12/2010 tarihli yoklamada, çalışan işçinin bulunmadığı, demirbaş büro malzemeleri, teşhir stantları, cam vitrin, banko, raflar ve ticari emtianın bulunduğu, iş yerinde kullanılmak üzere bir adet yazar kasanın 14/01/2011 tarihli fatura ile satın alındığı, 2013 yılına ilişkin form Ba-Bs analizleri neticesinde, 359 belge karşılığı 36.132.634.00 TL tutarında mal veya hizmet aldığını beyan ettiği, karşıt form Bs ile mükellefe 307 belge karşılığı 30.380.507,00 TL tutarında mal veya hizmet satıldığının beyan edildiği, mükellef şirketin ilk müdürü …’nın 25/02/2015 tarihinde alınan ifadesinde, 2010/Aralık ayında faaliyete başladıkları, 3-4 ay kadar aynı iş yerinde çalıştıklarını, daha sonra aynı adreste başka bir katta bulunan 20 metrekare civarındaki dükkana taşındıklarını, kiralamış oldukları veya mülkiyeti kendilerine ait başka bir taşınmazın bulunmadığını, 2012/Eylül ayında şirketi …’na devredip ortaklıktan ayrıldığını beyan ettiği, mükelleften mal veya hizmet aldığını beyan eden … nezdinde karşıt inceleme yapıldığı, mükellef tarafından …’e 2012, 2013 ve 2014 yıllarının muhtelif dönemlerinde 55 belge karşılığı 1.596.693,84 TL tutarında mal veya hizmet satıldığı, …’ün ifadesinde, söz konusu faturaların gerçek olduğu, işletmesinde kullanıldığı, banka ve çek yoluyla ödemelerin yapıldığının beyan edildiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerden, davacının alışlarının gerçek dışı olduğuna yönelik somut ve hukuken kabul edilebilir herhangi bir belirleme yapılmadığı, bahsi geçen firmanın ilgili dönemlerde faal olmadığının yeterli yoklama tespitleriyle ortaya konulamadığı hususları dikkate alındığında, salt bu firmanın mal ve hizmet aldığı mükellefler hakkında vergi tekniği raporları bulunduğundan hareketle, anılan faturalar karşılığında gerçek bir mal alımının olmadığını, faturanın belli bir bedel karşılığında mahiyeti itibarıyla gerçek dışı olarak düzenlendiğini kabule olanak bulunmadığı, dolayısıyla, adı geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturalara isabet eden katma değer vergilerinin indirimlerden çıkarılması suretiyle tahakkuk ettirilen katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ve kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.