Danıştay Kararı 4. Daire 2022/4752 E. 2023/1398 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/4752 E.  ,  2023/1398 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/4752
Karar No : 2023/1398

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının hak ve alacaklarına 6183 sayılı Kanun’un 13/1-3 maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ihtiyati haciz kararının … Vergi Dairesi Başkanlığının … tarih ve E…. sayılı Olur’uyla alındığının görüldüğü, ancak 26/03/2020 tarihine kadar 6183 sayılı Kanunun 13. maddesine göre ihtiyati haciz kararının alacaklı amme idaresinin mahallin en büyük memurunun kararıyla alınması gerektiğinden, yetkisiz kişi tarafından verilen olura istinaden tesis edilen dava konusu ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “İhtiyati Haciz” başlıklı 13. maddesinin 1 . fıkrasında, 1 ila 7. bentlerde yer verilen hallerden herhangi birinin mevcut olması halinde ihtiyati haczin hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre, derhal tatbik olunacağı, Kanunun Genel Esaslar başlıklı 1 . Kısmı 1. Bölümü, Selahiyetliler ve Mesuliyetleri başlıklı 4. maddesinde de, amme idarelerinin bu kanunu tatbika salahiyatlı memurların vazifelerini teşkilat ve vazife kanunları veya bu konu ile ilgili diğer kanun veya mevzuatın tayin edeceği (fıkradaki nizamname ve talimatnameler ibaresi “mevzuat” olarak 02/07/2018 tarih ve 700 sayılı KHK ‘nin 28. maddesiyle değiştirilmiştir) hükmüne yer verilmiştir.
16/05/2005 tarih ve 25817 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5345 sayılı “Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”un 33. maddesinde, diğer mevzuatta Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıfların ilgisine göre Gelir İdaresi Başkanlığına; Gelirler Genel Müdürüne yapılmış atıfların Gelir İdaresi Başkanına; Başkanlığın görev alanına giren konularda mülki idare amirlerine, mahallin en büyük memuruna, ilin en büyük malmemuruna, defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıfların ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü veya müdürlüğüne; gelir müdürlüğüne, takdir komisyonu başkanı veya başkanlığına, tahsil dairesine, mal müdürü ve müdürlüğüne yapılmış atıfların ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına veya ilgili müdür veya müdürlüğüne; vergi kontrol memuruna yapılmış atıfların ise vergi denetmenine yapılmış sayılacağı hükmü getirilmiştir.
09/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 70. maddesi ile 5345 sayılı Kanun’un bazı hükümleri ile 33. maddesi de yürürlükten kaldırılmış, 5345 sayılı Kanunun başlığı “Gelir İdaresi Başkanlığı ile ilgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir.
15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren (4) sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili, Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Atıflar” başlıklı 798. maddesine (14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 26. maddesi ile 24.07.2018 tarihinde eklenen) (c) bendinde; diğer mevzuatta Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıfların ilgisine göre Gelir İdaresi Başkanlığına; Gelirler Genel Müdürüne yapılmış atıfların Gelir İdaresi Başkanına; Başkanlığın görev alanına giren konularda Maliye Bakanlığına yapılmış olan atıfların Gelir İdaresi Başkanlığına, mülki idare amirlerine, mahallin en büyük memuruna, ilin en büyük malmemuruna, defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıfların ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü veya müdürlüğüne; gelir müdürlüğüne, takdir komisyonu başkanı veya başkanlığına, tahsil dairesine, mal müdürü ve müdürlüğüne yapılmış atıfların ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına veya ilgili müdür veya müdürlüğüne; vergi kontrol memuruna yapılmış atıfların ise vergi denetmenine yapılmış sayılacağı açıklanmış, 26/03/2020 tarih ve 31080 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 25. maddesi ile 05/05/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un mülga 33. maddesi “Atıflar ve yetkiler” başlığıyla “Diğer mevzuatta Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıflar Gelir İdaresi Başkanlığına; Gelirler Genel Müdürüne yapılmış atıflar Gelir İdaresi Başkanına; Başkanlığın görev alanına giren konularda mülki idare amirlerine, mahallin en büyük memuruna, ilin en büyük malmemuruna, defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü veya müdürlüğüne; gelir müdürlüğüne, takdir komisyonu başkanı veya başkanlığına, tahsil dairesine, mal müdürü ve müdürlüğüne yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına veya ilgili müdür veya müdürlüğüne yapılmış sayılır.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 104. maddesinde, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri sayılmış, anılan maddenin 17. fıkrasında; cumhurbaşkanının yürütme yetkisine ilişkin konularda kararname çıkarabileceği, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümünde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemeyeceği, münhasıran Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda ve kanunda açıkça düzenlenen konularda kararname çıkarılamayacağı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümlerinin uygulanacağı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümsüz hale geleceği belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda 21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la getirilen düzenlemelerin, 16/04/2017 tarihinde gerçekleştirilen halk oylamasında kabul edilmesi sonrasında ülkemizde uygulanan hükûmet sisteminde esaslı değişiklikler yaşanmış ve bu yeni hükûmet sistemine ilişkin değişiklikler Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisinde ant içerek göreve başladığı 09/07/2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Anayasa’nın eski halinde yürütme yetki ve görevi Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu arasında bölüşülmüşken yeni halinde bu yetki ve görev sadece Cumhurbaşkanına verilmiş, Bakanlar Kurulu ve Başbakanlık kaldırılmıştır.
Bu çerçevede 09/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile pek çok Kanun ve KHK’da önemli değişiklikler yapılmış, bu kapsamda Kararnamenin 70. maddesiyle de 5345 sayılı kanunun birçok maddesi gibi mahallin en büyük mal memuruna yapılan atıfların vergi daire başkanına ya da başkanlığına, başkanlık bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü ya da müdürlüğü olduğu yolundaki 33 maddesi de yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte, mülga edilen Kanun maddesi içeriğindeki hükümler yukarda yer verilen 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Atıflar başlıklı 798. maddesine (c) fıkrası olarak eklenmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un, yukarda yer verilen 4. maddesinin ilk şeklinde bu kanunu uygulamakla yükümlü memurların görev ve yetkilerinin teşkilat ve görev kanunlarıyla veya tüzük ve talimatnamelerle düzenlenebileceği açıkça belirtilmiştir. Başka bir anlatımla 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında yetkili ve görevli olanların, kanun veya diğer mevzuatla belirlenebileceği hükmü yasanın ilk halinden bu yana mevcuttur.
5345 sayılı Kanunun mülga 33. maddesi ile soyut ve muğlak bir ibare olan “alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru” kavramı açıklanmaya ve belirlenmeye çalışılmış, ilgili yasalarda mahallin en büyük memuruna yapılan atıfların duruma göre vergi dairesi başkanı ya da başkanlığı, başkanlık bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü ya da müdürlüğü olduğu açıkça düzenlenmiş, yürürlüğe girdiği 2005 yılından itibaren bu doğrultuda uygulamalar sürdürülmüş, mülga düzenleme ise yeni hükümet sistemine geçilmesi ile birlikte Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile aynen korunmuştur.
Diğer yandan, söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümünde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler düzenlenmediği gibi, bölge idare mahkemesinin yorumunun aksine Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen ya da kanunda açıkça düzenlenmiş bir konu kararname ile düzenlenmiş değildir. Aksine 6183 sayılı Kanunun 4. maddesi ile kanunu uygulamakla yükümlü bulunanların kanunla veya diğer mevzuatla belirlenebileceği açıkça düzenlemiştir.
Uyuşmazlıkta, yürürlükte olan mevzuata göre, ilgili Vergi dairesi Başkanlığı oluruyla tesis edilen ihtiyati haciz işleminde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu kararda isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 14/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.