Danıştay Kararı 4. Daire 2022/474 E. 2023/1487 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/474 E.  ,  2023/1487 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/474
Karar No : 2023/1487

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Davacı adına, … Demir Çelik İnşaat Malzemeleri Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin bir kısım mükellefin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarihli ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelerin tebliği amacıyla davacının mernis adresi olan “… Mah. … Sokak… Blok No:… …” adresine … tarihinde gidildiği, ancak adres kapalı olduğundan tebliğin yapılamadığı, ikinci kez aynı adrese 16/04/2019 tarihinde gidildiği, kapalı olduğundan ihbarnamelerin bu kez kapıya yapıştırılarak tebliğ edildiği, öte yandan iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları dayanak olan ve anılan şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden, anılan şirketin sahte belge düzenleme amacıyla organizasyon içerisinde yer aldığı davacının da sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde edilmesine katkı sağladığının somut verilerle ortaya konulduğu tespit edildiğinden, davacının bu eyleme iştiraki nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; dosyada bulunan davacının adres bilgilerine dair … Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün … tarihli yazısından, davacının adresinin kapatılması için adrese taşınan … adlı kişinin su faturasına binaen davacının adresinin kapatılması ve “boş konut” olarak işaretlenmesi gerekirken sehven “mevcut oturanların bulunduğu konut” sekmesinin aktif hale getirildiği, o adreste … adlı kişinin ikamet ettiği halde davacının 15/05/2019 tarihine kadar adreste oturuyor gözüktüğü, sonradan davacının adresten ayrılma tarihininin 30/10/2018 olarak düzeltildiği, bu nedenle usulüne uygun tebliğ edilmeyen ihbarnamelere dayanılarak kesinleşmeyen alacak için düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacı istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelere ilişkin tebliğlerin usulüne uygun yapıldığı ileri sürülerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına, bir kısım mükellefin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarihli ve … sayılı ödeme emrinin iptaline ilişkin davanın reddine karar veren vergi mahkemesi kararına yönelik davacının istinaf isteminin kabulü ile dava konusu ödeme emrinin iptaline ilişkin Vergi Dava Dairesi kararı temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, her ne kadar dosyada; … Nüfus Müdürlüğü yazılarında; “… Mah. … Sokak … Sitesi … Blok No:… …” adresinin kapatılması ve boş konut olarak işaretlenmesi gerekirken sehven mevcut oturanların bulunduğu sekmesinin aktif hale getirildiği, o adreste …adlı kişinin ikamet ettiği, adresin 30/10/2018 tarihinden itibaren davacı … ve …’un bulunmadığı belirtilmiş ise de; davacının adres bilgilerine dair Dairemizde bulunan 2023/1209 Esas sayılı temyiz dosyasında; söz konusu davacı adına ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelerin tebliğe çıkarıldığı adrese ilişkin olarak; … Müdürlüğünden alınan … tarih ve … sayılı yazı ile “… Mah. … Sokak … Sitesi … Blok No…Osmaniye” diye bir adresin olmadığı, mevcut adresin esasında “…” no.lu adres olduğu ve belirtilen her iki adresin aynı adres olduğu, Osmaniye Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 18/01/2018 tarihinde yapılan yoklamadan da anlaşılacağı üzere, “… Mah. … Sokak … Sitesi … Blok No:… /Osmaniye” adresiyle, “… Mah. … sokak … Sitesi … Blok No…” adresinin aynı adres olduğunun tespit edildiği, ve bu hususa dair bilgi ve belgelerin idarenin ek beyanı dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Bu itibarla davalı adına düzenlenen ihbarnamelerin, davacı tarafından vergi idaresine adres değişikliği hususunda herhangi bir bildirim yapılmadığı da açık olduğundan söz konusu adrese, … ve … tarihinde gönderilen ve tebligat adresinin kapalı olduğu şerhi düşülerek Vergi Usul Kanunu’nun 101. ve 102. maddesi uyarınca kapıya yapıştırılarak yapılan tebligatın, usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından, davalı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararın bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.