Danıştay Kararı 4. Daire 2022/4739 E. 2023/462 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/4739 E.  ,  2023/462 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/4739
Karar No : 2023/462

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1….
2-… Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; …. sayılı ödeme emirlerinin… sayılı ödeme emrinin ise … sıra numaralarında yer alan borçlar dışında kalan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, bu ödeme emirlerine karşı herhangi bir dava açılmadığı, davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, … sayılı ödeme emrinin ….sıra numaralarında yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgelerin ibraz edilemediği, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka uygunluk bulunmadığı, … sayılı ödeme emrinin …. sıra numaralarında yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 27/06/2012 tarihinde şirkete tebliğ edildiği, her ne kadar asıl borçlu şirketin 27/06/2012 tarihinden önce tasfiyesinin tamamlanarak tüzel kişiliğinin sona erdiği, şirket adına tebliğ edilen ödeme emri ve sonrasında şirket adına tesis edilen işlemlerin hukuki bir anlam ifade etmediğinin kabulü gerekse de, içerik borçların; şirketin tüzel kişiliği sona ermeden önce beyan üzerine tahakkuk eden 2011 yılı vadeli 2010 ve 2011 takvim yılının muhtelif dönemlerine ilişkin borçlar olduğu, ilgili borçlar için şirket ortağı sıfatıyla hissesi oranında davacı adına düzenlenen ödeme emrinin de beyan üzerine tahakkuk eden bahse konu borçlar için tahsil zamanaşımı süresi içerisinde 15/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında uyuşmazlık konusu ödeme emrinin …. sıra numaralarında yer alan borçlara ilişkin kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, söz konusu ödeme emrinin … sıra numaralarında yer alan borçlar dışında kalan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin belgelerin davalı idarece ibraz edilmediği, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, … sayılı ödeme emrinin; …., … sıra numaralarında yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenip …. tarihinde tebliğ edilen … sayılı ödeme emri ile ödeme emrinin …. sıra numarasında yer alan borcun dayanağı olan ve şirket adına düzenlenip 02/2013 tarihinde tebliğ edilen … sayılı ödeme emrine karşı asıl şirket tarafından …Vergi Mahkemesinde dava açıldığı, ilgili Mahkeme tarafından … tarih, E…. K…. sayılı karar ile … sayılı ödeme emri ile …. sayılı ödeme emrinin damga vergilerine ilişkin kısmı (… ve … sıra numaralarında yer alan kısımlar) yönünden davanın kabulü ile ilgili kısımların iptaline, … sayılı ödeme emrinin damga vergilerine ilişkin kısmı dışındaki (vergi ziyaı cezası, katma değer vergisi, gecikme faizi ve karar harcına ilişkin kısımlar) kısımlar yönünden davanın reddine hükmettiği, bahse konu ödeme emrinin şirket açısından kesinleştiği, ilgili borç kalemlerinde yer alan ve Mahkeme kararıyla hukuka aykırılığı tespit edilmiş olan kısımları yönünden hukuka uyarlık, aynı ödeme emirlerinin Mahkeme kararıyla hukuka uygunluğu tespit edilmiş olan kısımlarında ise hukuka aykırılık bulunmadığı, söz konusu ödeme emrinin; …. sıra numaralarında yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenip 19/02/2013 tarihinde tebliğ edilen … sayılı ödeme emrine konu borç dönemlerinin 2006 takvim yılına ilişkin olduğu, davacının ise 12/01/2007 tarihinde şirket ortağı olduğu, bu tarihten öncesi için şirket adına tahakkuk eden ve ödenmeyen vergilerden sorumlu tutulamayacağı, ödeme emrinin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, ilgili ödeme emrinin …. sıra numaralarında yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen …. sayılı ödeme emirlerinin 27/06/2012 tarihinde şirkete tebliğ edildiği, her ne kadar asıl borçlu şirketin 27/06/2012 tarihinden önce tasfiyesinin tamamlanarak tüzel kişiliğinin sona erdiği, dolayısıyla şirket adına tebliğ edilen ödeme emri ve sonrasında şirket adına tesis edilen işlemlerin hukuki bir anlam ifade etmediğinin kabulü gerekse de, içerik borçların çoğunluğunun şirketin tüzel kişiliği sona ermeden önce beyan üzerine tahakkuk eden, kalan kısımların ise tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamında tahakkuka bağlanan 2012 yılı vadeli 2011 ve 2012 takvim yılının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ve damga vergisi muhteviyatlı borçlar olduğu, ilgili borçlar için şirket ortağı sıfatıyla hissesi oranında davacı adına düzenlenen ödeme emrinin de tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamında ve beyan üzerine tahakkuk eden bahse konu borçlar için tahsil zamanaşımı süresi içerisinde 15/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında uyuşmazlık konusu ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, bahse konu ödeme emrinin …. sıra numaralarında yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin, ödeme emirlerine dayanak iş ve/veya işlemler ile bunlara ilişkin tebliğ belgelerinin davalı idarece ibraz edilmediği, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, …sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih, … sayılı ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgelerin yapılan ara kararlara rağmen davalı idarece ibraz edilemediği, dayanak ödeme emrinin düzenlenme tarihi (11/07/2014) dikkate alındığında söz konusu tarihten çok daha önceki bir tarihte ilgili şirketin tasfiyesi tamamlanmak suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği ve tüzel kişiliğin sona erdiği tarihten sonra şirket adına tanzim edilen ödeme emri ve sonrasında şirket adına tesis edilen işlemlerin hukuki bir anlam ifade etmeyeceği anlaşıldığından, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirinin bir önceki aşaması olan amme alacağının tahakkukunun hukuka uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği hususunun incelenmesi gerektiği, ödeme emri içeriği borçların 2010 ve 2011 yılının muhtelif dönemleri için resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarına ilişkin tahakkuklar olduğu, söz konusu ihbarnamelerin 2013 takvim yılı içerisinde asıl borçlu şirket adına düzenlenmek ve 2013 takvim yılı içerisinde ilanen tebliğ edilmek suretiyle kesinleştirildiği, ticaret sicilinden silinmiş olan tüzel kişiliği terkin edilen mükellefler adına yapılacak vergi tarhiyatları ve kesilcek vergi cezaları tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılması gerekmekte iken, vadeleri 2014 tarihi, dönemi 2010 ve 2011 yılının muhtelif tarihleri olan bu amme alacaklarının, asıl borçlu şirketin tüzel kişiliği sona erdikten sonra şirket adına tarh edildiği görüldüğünden bu amme alacakları usulsüz bir şekilde tarh ve tahakkuk edildiği anlaşıldığından, amme alacaklarının sırasıyla 31/12/2015 ve 31/12/2016 tarihinde tarh zaman aşımına uğradıkları, bu durumda bahse konu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, ortağı olduğu şirketle ilgili olarak %25 ortaklık payından öte şirket hakkında herhangi bir yetkisinin bulunmadığı, önce asıl borçlu şirket hakkındaki tüm kanun yolları tüketilmeden takip yapıldığı, ortak olan kişinin sadece ortak olduğu dönemlerle sınırlı olarak sorumlu olacağı, öncelikle kanuni temsilci …’ın takip edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : ….
DÜŞÜNCESİ : Vergi Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dava konusu … sayılı ödeme emrinin 13 ve 20 sıra numaralarında yer alan borçlara ilişkin kısımları, … sayılı ödeme emrinin 1, 2, 4, 5, 14, 22 ve 23 sıra numaralarında yer alan borçlar dışında kalan kısımları, … sayılı ödeme emrinin 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 34, 35, 36, 51, 52 sıra numaralarında yer alan borçlara ilişkin kısımları ile …. sayılı ödeme emri yönünden davanın kabule ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, …, …sayılı emri, … sayılı ödeme emrinin 13 ve 20 sıra numaralarında yer alan borçlar dışında kalan kısımları, … sayılı ödeme emrinin 1, 2, 4, 5, 14, 22 ve 23 sıra numaralarında yer alan borçlara ilişkin kısımları, … sayılı ödeme emrinin 1, 2, 3, 4, 5, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 33, 37, 38, 41, 42, 43, 45, 49, 50, 53, 54, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63 sıra numaralarında yer alan borçlara ilişkin kısımları yönünden davanın redde ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
… sayılı ödeme emrinin 31, 32, 39, 40, 44, 46, 55, 56 ve 47. sıra numaralarında yer alan borçlara ilişkin temyiz istemine gelince;
… sayılı ödeme emrinin; 3, 4, 5, 31, 32, 33, 39, 40, 41, 44, 45, 46, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57 sıra numaralarında yer alan borçların dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenip tebliğ edilen … sayılı ödeme emrine karşı asıl borçlu şirket tarafından …. Vergi Mahkemesinde dava açıldığı, ilgili Mahkeme tarafından … tarih, E…. K…. sayılı karar ile … sayılı ödeme emrinin damga vergilerine ilişkin kısmı (51 ve 52 sıra numaralarında yer alan kısımlar) yönünden davanın kabulü ile ilgili kısımların iptaline, … sayılı ödeme emrinin damga vergilerine ilişkin kısmı dışındaki kısımlar yönünden davanın reddine hükmettiği, söz konusu karara karşı yapılan temyiz başvurusunun Danıştay Dördüncü Dairesinin 19/09/2019 tarih ve E.2016/5112, K.2019/5456 sayılı kararı ile reddedilerek ilgili mahkeme kararının onandığı, akabinde yapılan karar düzeltme talebinin de Danıştay Dördüncü Dairesinin 18/02/2020 tarih ve E.2020/277, K.2020/840 sayılı kararı ile reddedildiği görüldüğünden, belirtilen borç kalemlerine dayanak olarak gösterilen bahse konu ödeme emrinin şirket açısından kesinleştiği gerekçesiyle ilgili borç kalemlerinde yer alan ve Mahkeme kararıyla hukuka aykırılığı tespit edilmiş olan kısımları yönünden hukuka uyarlık, aynı ödeme emirlerinin Mahkeme kararıyla hukuka uygunluğu tespit edilmiş olan kısımlarında ise hukuka aykırılık bulunmadığına karar verilmiştir.
Asıl borçlu şirket tarafından, … sayılı ödeme emrine karşı …. Vergi Mahkemesinin E…. sayılı dosyası üzerinden açılan davada … Vergi Mahkemesinin E…. sayılı dosyası üzerinden açılan davada verilen … tarih ve K…. sayılı ret kararına atıf yapılarak karar verilmiş olup, bahse konu kararda, davacı adına 2006/9, 10, 11, 12. ve 2007/1, 2, 4, 8. dönemlerine ilişkin olarak resen tarhedilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin iptali isteminin reddine karar verilmiş ise de mezkur kararın vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısmı Danıştay 9. Dairesinin 16/09/2015 tarih ve E.2012/7619, K.2015/8812 sayılı kararı ile bozulmuş ve … Vergi Mahkemesi’ nin … tarih ve E…., K…. sayılı kararı ile bozma kararına uyularak söz konusu cezalar tek kata indirilmiş, bahse konu karar Danıştay 4. Dairesinin … tarih ve E…., K…. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiş olduğundan, davacı adına düzenlenen … nolu ödeme emrinin 32, 40, 46 ve 55. sıra numaralarında yer alan vergi ziyaı cezalarının, hesaplanan KDV’nin tek katı üzerinden hesaplanması gerekirken, üç katı üzerinden hesaplanarak tarh ve tebliğ edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, bahse konu vergi ziyaı cezalarının tek kata indirilmesi durumunda, 31, 39, 44, 56. sıra numaralarındaki gecikme faizinin de değişeceği, vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısmına ilişkin olarak hesaplanan faizde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, … sayılı ödeme emrinin 47. sıra numarasında yer alan borca ilişkin olarak karar içeriğinde, borcun dayanağı olan ve şirket adına düzenlenip 02/2013 tarihinde tebliğ edilen … sayılı ödeme emrine karşı asıl borçlu şirket tarafından …. Vergi Mahkemesinde dava açıldığı, ilgili Mahkeme tarafından … tarih ve E…., K…. sayılı karar ile … sayılı ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davanın bu yönden kabulüne karar verildiği ve hüküm kısmında da bahse konu borç kaleminin kabule ilişkin kısımda bulunmasına karşın, aynı borç kaleminin kararın hüküm kısmında davanın reddedilen bölümünde de yer almasında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2015/3, 4, 5, 6, 8 sayılı ödeme emirleri ile …sayılı ödeme emrinin …. sıra numaralarında yer alan borçlar dışında kalan kısımlarının ONANMASINA,
3.Mahkeme kararının … sayılı ödeme emrinin …. sıra numaralarında yer alan borçlara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.