Danıştay Kararı 4. Daire 2022/4666 E. 2022/8781 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/4666 E.  ,  2022/8781 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/4666
Karar No : 2022/8781

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2012/4 dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; ihtilaflı dönemde davacının fatura aldığı Tuzla Vergi Dairesi mükellefi … Petrokimya ve Taş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koymaya yeterli olduğundan, bahsi geçen firmadan alınan faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, alt firma hakkında düzenlenen rapordaki tespitlerin somut ve yeterli olmadığı, alışlarının gerçek olduğu belirtilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar Danıştay bozma kararı esas alınarak verilen mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Bölge İdare Mahkemesince bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 23/09/2021 tarih ve E:2017/4311, K:2021/4481 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın vekalet ücretine ilişkin olarak ise;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği hükmü yer almaktadır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık ücreti” başlıklı 164 üncü maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği hüküm altına alınarak avukatlık ücretinin davaya katkısı bulunan avukata ödenmesi gerektiği düzenlenmesine yer verilmiştir. Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde, vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin 1. fıkrasında, kanunda açıkça öngörülen haller dışında yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde ise vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idare tarafın yargılama sürecinde vekil aracılığıyla temsil edilmemesine rağmen, temyize konu mahkeme kararında, davacı tarafından davalı idareye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.840,00 TL vekalet ücretinin ödenmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade ettiği ve tarafların davada avukat ile temsil edilmesi durumunda verilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, uyuşmazlıkta, davanın hiçbir aşamasında avukat ile temsil edilmeyen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiş olup, bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Vergi Dava Dairesi kararının vekalet ücretine ilişkin “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili yararına takdir olunan 2.840,00 TL vekalet ücretinin” kısmının çıkarılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.