Danıştay Kararı 4. Daire 2022/4180 E. 2023/1439 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/4180 E.  ,  2023/1439 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/4180
Karar No : 2023/1439

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Petrokimya Ürünleri Nakliyat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket adına, sahte belge düzenlendiğinden bahisle tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2016/5 ila 10 dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ile üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu tarhiyatların, davacının 2016/7 dönemi katma değer vergisi beyanında bildirdiği 5.104,56 TL tutarlı ödenmesi gereken katma değer vergisi mahsup edilmeksizin anılan tutar üzerinden yapılan cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmı yönünden; dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağını oluşturan vergi inceleme raporunda, davacı adına re’sen tarhı önerilen vergilerin kesinleşmesini müteakip hesap dönemine ilişkin olarak verdiği katma değer vergisi beyannamesi sonucunda tahakkuk eden katma değer vergisinin tahakkuktan terkin edilmesi ve ödenen vergi tutarı bulunması halinde bu tutarların re’sen tarh edilecek vergilere mahsup edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine rapordaki öneri uyarınca 2016/7 dönemi beyanında bildirilen 5.104,56 TL tutarlı ödenmesi gereken katma değer vergisi mahsup edilmeksizin tarhiyat yapılmışsa da; vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, re’sen tarh nedeninin uyuşmazlık konusu olayda, komisyon geliri karşılığı sahte fatura düzenlemekten kaynaklandığı dolayısıyla beyan edip adına tahakkuk eden katma değer vergisi tutarının yeniden oluşturulan beyan tablosunda dikkate alınarak bulanan matrah üzerinden cezalı tarhiyatın salınması gerekmekte olup, aksi uygulamanın davacı aleyhine haksız vergi ziyaı cezası uygulanmasına sebebiyet vereceği nazara alındığında anılan tutarın re’sen tarh sebebi olarak dikkate alınması neticesinde salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının anılan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme yönünden yapılan incelemede; davacı hakkında tanzim edilen ve tarhiyatların dayanağı olan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’na istinaden yapılan 2016 dönemine ilişkin kurumlar vergisi tarhiyatının … Vergi Mahkemesi’nin E:… sayılı dava dosyasında dava konusu edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama sonucu … tarih ve E:… K:… sayılı karar ile komisyon gelirine konu olan faturaların sahte faturalar olduğu sonucuna varılarak üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin sahte faturalardan kaynaklanan kısmı yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle “davanın kısmen reddine” karar verildiği, dolayısıyla dava konusu katma değer vergileri matrah yönünden kurumlar vergisine bağlı olduğundan, davacı hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporu uyarınca sahte fatura ticareti yaptığı saptanarak elde ettiği komisyon geliri üzerinden yapılan hesaplama sonucunda adına re’sen tarh edilen dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin, davacının verdiği 2016/7 dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi sonucunda tahakkuk eden ve mahsubu gereken 5.104,56 TL tutarlı ödenecek katma değer vergisine isabet eden kısmını aşan kısmı yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, vergi müfettişinin eksik inceleme ile değerlendirme yaptığı ve buna göre raporunu hazırladığı, müfettiş tarafından sadece defterler üzerinde bir inceleme yapılarak sonuca ulaşıldığı, oysa şirketin; alış satış faturaları, sevk irsaliyeleri, üretimlere dair ekspertiz raporları ve YMM raporları ile sair belgelerin incelenmediği, incelemenin 213 sayılı Kanun’un 3/B ve 134. maddelerine aykırı olduğu, yoklamalarda sürekli iş yeri adresinin değiştirildiğine dair olumsuz tespit yapıldığı, ancak şirketin esas faaliyetinin fabrika adresinde bulunduğu, birtakım vergisel avantajların yakalanması ve vergisel işlemlerin hızlı çözümlenmesi amacıyla adres değişikliğine gidildiği, raporda sadece vergi dairesince yapılan yoklamalara yer verildiği, diğer kurumlarca yapılan yoklamalara ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edilmesine rağmen ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığı, raporda belirtildiğinin aksine BA BS formlarında herhangi bir uyumsuzluk bulunmadığı, şirketin re’sen terk ettirildiği dönemlerde yaptığı alış ve satışların müfettiş tarafından dikkate alınmadığı, söz konusu re’sen terk işlemine karşı açılan davada kabul kararının verildiği, şirketin alım yaptığı bir kısım mükellefler hakkındaki raporlar ve vergi dairesi tespitlerinden hareketle varsayıma dayalı olarak sonuca ulaşıldığı, alım yapılan firmalar hakkında ne gibi işlemler yapıldığı, işlemlere karşı mükelleflerce dava açılıp açılmadığı vb. hususlarda Mahkemece herhangi bir araştırma yapılmadığı, üretim tesisinde yapılan tüm yoklamalarda firmanın faal olduğu tespit edildiği hâlde şirket ortağının başka şirketleri ile sözde yapıldığı belirtilen olumsuzluklar araştırılmaksızın doğrudan tarhiyat önerilmesinin açıkça hukuki dayanaktan yoksun olduğu, vergi suçu raporuna istinaden yapılan ceza yargılamasında beraat kararı verildiği ve söz konusu kararın istinaf aşamasında kesinleştiği, … Mad. Ltd. Şti. ile ilgili olarak … İş Mahkemesi’nde işçilik alacaklarına dair davanın derdest olduğu, yine anılan firma hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca takipsizlik kararı verildiği, öte yandan anılan şirketin vergi dairesinde 1 milyon TL tutarında teminatının bulunduğu, ancak Vergi Mahkemesince söz konusu hususlar irdelenmeden karar verildiği, raporda belirtilen EPDK tarafından verilen idari para cezalarına karşı dava açıldığı ve dosyaların hâlen derdest olduğu, bir kısım beyannamelerin verilmeme sebebinin yukarıda belirtildiği üzere ilgili dönemlerde hakkında tesis edilen re’sen terk işleminden kaynaklandığı, ilgili faaliyetin TOBB tarafından onaylı Manisa Sanayi Odası’nca verilen sanayi sicil belgesi, kapasite raporu ve bunun neticesinde EPDK tarafından verilen üretim izni, TSE standardı ve marka tescil belgesi, iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı vs. tüm yasal izin ve belgelerin alınması sonucunda gerçekleştirildiği, şirket hakkında daha öncesinde … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu ve bu rapora bağlı olarak muhtelif inceleme raporlarında tespit edildiği belirtilen eksiklikler ve bunlara bağlı yapılan tarhiyatların muhtelif vergi mahkemelerinde dava konusu edildiği, Mahkemelerce davaların kabulüne ve cezaların iptaline karar verildiği, keza müfettiş tarafından hazırlanan vergi suçu raporu doğrultusunda … Asliye Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu beraat kararı verildiği, öte yandan faaliyet ile ilgili olarak … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesince; ”davacının sahte belge düzenleme fiili nedeniyle komisyon geliri elde ettigi ve bu suretle ithal edilen baz yağların belgesiz olarak satıldığı hususları somut olarak tespit edilemediginden, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle karar verildiği belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirket hakkında tanzim edilen raporda düzenlenen faturaların sahte olduğunun somut tespitlerle ortaya konulduğu, vergi ziyaına sebebiyet veren davacı şirket adına re’sen tarhiyat yapılmasının ve 213 sayılı Kanun’un 341, 344 ve 359. maddeleri uyarınca üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesinin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.