Danıştay Kararı 4. Daire 2022/4000 E. 2023/1648 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/4000 E.  ,  2023/1648 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/4000
Karar No : 2023/1648

DAVACI : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1) … Bakanlığı/ANKARA (… Başkanlığı)
2) … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

İSTEMİN KONUSU : Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile getirilen (Seri No:1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri no:18) ile bilançoda kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar sınıfında yer alan banka kredilerinin hesaplamada yabancı kaynak kapsamında değerlendirilmesi hukuki öngörülebilirlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden “11.13.Finansman gider kısıtlaması” ibaresinin iptali ile 2021 yılı öncesinde kullanılan banka kredilerine istinaden gelir tablosuna intikal eden faiz giderinin kısıtlamaya tabi tutulması sebebiyle ihtirazi kayıtla ödenen 443.606,67 TL kurumlar vergisinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek faiziyle iadesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idarî davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idarî işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava dilekçelerinin ve bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.
Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca iptali istenen idarî işlemle sınırlı olarak mahkemelerce inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarında, idarî işlemin unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu iddiasıyla düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, düzenleyici işlemin belirli kısımlarının / maddelerinin / ibarelerinin / sözcüklerinin iptalinin istenebilmesi de mümkündür. Ancak, her durumda iptali istenen kuralların açıkça belirtilmesi ve bu kısımların davacının menfaatini nasıl etkilediğinin gerekçelendirilerek açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Bu bakımdan, dava dilekçesinin giriş bölümünde “Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile getirilen (Seri No:1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri no:18) ile bilançoda kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar sınıfında yer alan banka kredilerinin hesaplamada yabancı kaynak kapsamında değerlendirilmesi hukuki öngörülebilirlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden “11.13.Finansman gider kısıtlaması” düzenlemesinin iptali”, dilekçe içerinde ise yabancı kaynak kullanımına ve 01/01/2021 öncesi temin edilen krediler kaynaklı giderlerin bu kapsamda değerlendirilmemesine ilişkin kısımlar yönünden hukuka aykırılık iddialarında bulunulmuş olup; iptali istenilen tebliğin tarihi, numarası ve yayımlandığı Resmi Gazetenin tarih ve sayısı belirtilerek, tebliğin hangi bölümlerinin, kısımlarının, başlıklarının, ibarelerinin, sözcüklerinin iptalinin istendiğinin açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde ortaya konulması, bu kısımların hangi yönlerden kanuna aykırı olduğunun ve davacının menfaatini ne şekilde ihlȃl ettiğinin açıklanması suretiyle karşı taraf sayısından bir fazla düzenlenerek imzalanmış dilekçelerle yeniden dava açılması gerekmektedir.
Buna göre; dava dilekçesinde düzenleyici işlemin, hangi madde veya maddelerinin dava konusu edildiği açıkça gösterilerek, bu kısım ya da kısımlara yönelik iptal isteminde bulunulması suretiyle 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun olarak yenilenen dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-d maddesi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde, anılan Kanun’un 3. maddesine uygun şekilde ve yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak, eksiklikler giderilerek ve yeniden harç yatırılmaksızın dilekçe ret kararını veren yargı yeri sıfatıyla Danıştay’da yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
2. Aynı Kanun’un 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlık yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya tebliğine, 23/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.