Danıştay Kararı 4. Daire 2022/3760 E. 2022/8031 K. 16.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/3760 E.  ,  2022/8031 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3760
Karar No : 2022/8031

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı tarafından, takdir komisyonu kararlarına dayalı olarak tarh edilen 2010 ve 2011 yılları gelir vergileri ile 2010/7-9,10-12 ve 2011/1-3,4-6,7-9. dönemleri gelir geçici vergileri asıllarına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 13/02/2019 tarih ve E:2018/2821; K:2019/1142 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyulmayıp istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararda ısrar edilerek verilen, … tarih ve E:… K:… sayılı kararının, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 26/05/2021 tarih ve E:2019/1825 K:2021/733 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, davacının anılan tutardaki işlemleri yapabilecek iş yeri büyüklüğüne ve organizasyona sahip olmaması, mal ve hizmet satın alındığı belirtilen firmaların tümü hakkında olumsuz tespitlere yer verilmiş olması ve davacının, firmanın kendi üzerine … ‘a yardım amaçlı olarak kurulduğu, bahsedilen mal alım ve satışlarından hiçbir bilgisinin olmadığı şeklindeki ifadeleriyle diğer bütün ifadeler dikkate alındığında, davacının gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve … ile adi ortalık şeklinde, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği sonucuna ulaşıldığından, davacı adına, 2010 ve 2011 takvim yılları gelir vergisi aslına bağlı olarak kesilen 3 kat cezalı vergi ziyaı cezaları ile 2010/7-9,10-12 ve 2011/1-3,4-6,7-9. dönemleri gelir geçici vergileri aslına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının, vergi asıllarının tek katına isabet eden kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı; davanın, gelir geçici vergisi asılları üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının tek katı aşan kısımları bakımından ise mahsup süresi geçen ve mahsup imkanı ortadan kalkan dava konusu gelir geçici vergisi asılları üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının, geçici verginin peşin alınan vergi olması nedeniyle tek katı aşan kısımlarında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından özel usulsüzlük kastının bulunmadığı, … ‘ın davacının patronu olduğu, söz konusu kişinin sorunu çözdüğünü belirttiğini, aynı olaya ilişkin cezaların bir kısmının iptal edilmesine rağmen bir kısmının iptal edilmemesinin hukuka aykırı olduğu, davacının sahte fatura düzenleme iddiası ile açılan davalardan beraat ettiği, bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 13/02/2019 tarih ve E:2018/2821 K:2019/1142 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.