Danıştay Kararı 4. Daire 2022/3709 E. 2023/1072 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/3709 E.  ,  2023/1072 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3709
Karar No : 2023/1072

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararlarına dayanılarak 2010/6 ila 11 dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; davacı adına fatura düzenleyen Cumhuriyet Vergi Dairesi mükellefi T.H. … Yapı Market İnşaat Petrol Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., Başkent Vergi Dairesi mükellefi … Grup Petrol İnş. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. ve Ostim Vergi Dairesi mükellefleri … Yal. Dün. İnş. San. Tic. Ltd. Şti., … Yapı Malz. İnş. Mob. İmal. San. Tic. Ltd. Şti., T.H. … Dem. Çel. Akür. Nak. İnş. San. Ltd. Şti., … Yalıtım İnş. ve Yapı Malz. Nak. Har. San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki tespitler incelendiğinde, söz konusu mükelleflerin düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi ya da hizmet ifasına dayanmadığı anlaşıldığından, bu mükelleflerden alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, adına yapılan cezalı tarhiyatların hukuka aykırı olduğu; ilgili belgelerin dava dosyasına sunulmasına rağmen, temyize konu kararda, Yurtdışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ kapsamında tahakkuk ettirilen ve ödenen verginin dava konusu cezalı tarhiyatlara olan etkisinin değerlendirilmediği, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan temyiz istemi Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 13/04/2022 tarih ve E:2022/391, K:2022/442 sayılı kararı ile bozma kararına uygunluk yönünden reddedilerek, kararın diğer hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinin sonuçlandırılması için Kurulca Dairemize gönderilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na 6486 sayılı Kanunun 13. maddesiyle eklenen geçici 85. maddesinin 1. fıkrasında, gerçek veya tüzel kişilerce, 15/04/2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazların, 31/07/2013 tarihine kadar (31/07/2013 tarihli ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26/07/2013 tarihli ve 2013/5174 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karar ile bu maddenin birinci fıkrasında yer alan bildirim ve beyan süresi 31/10/2013 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.) TL cinsinden rayiç bedelle, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyette bulunan bankalara veya 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirileceği ya da vergi dairelerine beyan edileceği; 3. fıkrasında, vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında verginin tarh edilerek, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödeneceği; 4. fıkrasında, banka ve aracı kurumların, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edeceği ve aynı sürede ödeyeceği, bu fıkra ile üçüncü fıkraya göre ödenen verginin, hiçbir suretle gider yazılamayacağı ve başka bir vergiden mahsup edilemeyeceği; 5. fıkrasında, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı; ancak, diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 01/01/2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarların, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacağı; indirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarının, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacağı, indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi hâlinde mahsup edilecek matrah tutarının, %18 katma değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanacağı; 6. fıkrasında, tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya bu maddede yer alan diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkânından yararlanılamaması halinin, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmeyeceği ve tahsil edilmiş olan vergilerin red ve iade edilemeyeceği; 8. fıkrasında, bildirildiği veya beyan edildiği hâlde, 15/04/2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğu kanaat verici belge ile tevsik edilemeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar dolayısıyla beşinci fıkra hükmünden yararlanılamayacağı; 9. fıkrasında da, bildirim veya beyanın yapıldığı tarihi takip eden ay sonuna kadar Türkiye’ye getirilmeyen veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları dolayısıyla da beşinci fıkra hükmünden yararlanılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 85. maddede düzenlenen varlık barışı hükümleri kapsamında 30/10/2013 tarihinde vergi beyannamesi vererek, söz konusu yasadan faydalandığı, yasa kapsamında beyanda bulunulan 2.719.861,00 TL tutarındaki matrah üzerinden tahakkuk eden verginin 28/11/2013 tarihinde M.Karagüzel Vergi Dairesine yatırıldığı, daha sonra 2010/6 ila 11 dönemlerine ilişkin olarak katma değer vergisi matrahlarının re’sen takdiri için 17/11/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 24/11/2016 tarihli takdir komisyonu kararlarıyla … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu dayanak alınarak matrah takdirinin yapıldığı ve söz konusu matrahlar dikkate alınarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bildirim veya beyan dışındaki bir nedenle geçici 85. maddenin yürürlüğe girdiği 29/05/2013 tarihinden sonra, 01/01/2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak cezalı tarhiyat yapılmasının söz konusu olduğu dava konusu olayda; 193 sayılı Kanuna eklenen geçici 85. maddesinde aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise bildirilen ve beyan edilen tutarların, bulunan matrah farkına mahsup edilip edilmediği değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.