Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/3604 E. , 2023/129 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3604
Karar No : 2023/129
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen 2010/1 ila 12 vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2011/6 dönemi katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı İkitelli Vergi Dairesi mükellefi Tas. Hal. …Metal San. ve Tic. Ltd. Lti. Şti.’nden alınan faturalara isabet eden cezalı tarhiyat yönünden, anılan firma hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin bu firmadan alınan faturaların sahte olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığı sonucuna varıldığından, anılan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı adına fatura düzenleyen İkitelli Vergi Dairesi mükellefi, Tasfiye Halinde … Metal San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda özetle; 27/05/2009 tarihinde metalden prefabrik yapıların, köprülerin, köprü parçalarının, kulelerin, kafes direklerin, konstrüksiyon elemanlarının, diğer yapıların ve yapı elemanlarının toptan ticareti işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis edildiği, adı geçen mükellefin 15/12/2011 tarih ve 7962 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ilanı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere …’ün tasfiye memuru olarak atandığı, 03/03/2011 tarihli yoklamada, iş yerinin, 100 m² büyüklüğünde asma katlı iş yeri olduğu, aynı adreste … Demir Çelik ve İnş. Ltd. Şti.’nin de faaliyet gösterdiği, her iki firmanın da aynı adreste demir-çelik alım ve satımı faaliyetinde bulunduğu, şirket ortağı …’ün aynı zamanda … Demir Çelik ve İnş. Ltd. Şti.’nin de %90 ortağı ve müdürü olduğu, sözü edilen şahıs tarafından, ”… Demir Çelik ve İnş. Ltd. Şti.’nin” ilgili adreste kurulma sebebinin, adı geçen mükellefin koda alınması sebebiyle olduğunun beyan edildiği, iş yerinin asma katının büro olarak kullanıldığı, zemin katta muhtelif profillerin bulunduğu, 19/09/2011 tarihli yoklamada, faaliyet konusunun, profil demir sac toptan satışı olduğu, iş yerinde 1 işçi çalıştırıldığı, imalatlarının ve kapasite raporlarının bulunmadığı, iş yerinin aylık net kirasının 600,00 TL olduğu, mülk sahibinin … olduğu, iş yerinde 10 ton emtia bulunduğunun beyan edildiği, demirbaş olarak, 1 adet vinç, 2 masa, 4 adet koltuk, 1 adet televizyon, 1 adet klima, 2 adet bilgisayar, 1 adet dolap bulunduğu, 16/01/2012 tarihli yoklamada, adı geçen mükellefin tasfiye halinde olduğu, herhangi bir faaliyetinin ve çalışanının bulunmadığı, rapor tanzim tarihi itibariyle vergi aslı ve gecikme zammı dahil 229.752,91 TL borcunun bulunduğu, adı geçen mükellef tarafından tahakkuk eden borçlarından yalnızca 709,07 TL’lik kısmı için ödemede bulunulduğu, 2010 ve 2011 takvim yıllarında muhtasar beyannamelerinde, 1-2 işçi çalıştırıldığının beyan edildiği, 2010 ve 2011 yılları katma değer vergisi matrahlarının sırasıyla, 9.340.519,29 TL, 6.355.647,18 TL, 2010 ve 2011 takvim yıllarında, faaliyetine ilişkin olarak 13.439.302.27 TL, 7.129.065,00 TL fatura kullanıldığı, kullanılan faturaların sırasıyla %99 ve %97’sinin sahte fatura düzenleme nedeniyle olumsuz tespit bulunan veya haklarında vergi inceleme raporu ile sahte belge düzenlediği tespit edilen mükelleflerden olduğu, 2010 yılında düzenlenen faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinde taşıma yapan araçların otomobil tipi binek arabalar olduğu, bu arabalarda 22 ton demir taşınmış gibi gösterildiği, adı geçen mükellefin ibraz ettiği faturalar arasında ödeme ve tahsilat belgelerinin, elektrik ve su faturalarının bulunmadığı, adı geçen mükellef tarafından 2010 takvim yılı ve 2011/01 ila 11. dönemlerinde hasılat olan toplam 20.946.594,92 TL tutarında düzenlenmiş olan faturaların gerçek bir mal ve hizmet ifası yansıtmayan sahte faturalar olarak kabul edilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin sahip olduğu ticari organizasyon (iş yeri, ekipman, şube ve deposunun bulunmaması vb.) ile orantılı olmayacak düzeyde katma değer vergisi matrahlarının beyan edildiği, emtia ve hizmet alımında bulunduğu mükellefler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, vergi borcunu ödemediği, hususları dikkate alındığında, adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 12/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.