Danıştay Kararı 4. Daire 2022/3075 E. 2022/8013 K. 16.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/3075 E.  ,  2022/8013 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3075
Karar No : 2022/8013

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2010 yılına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde yevmiye defterinin boş olduğu ve kayıtların işlenmediğinin tespiti üzerine tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/1-9,11,12 dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ilgili hükmünde yer alan ve indirime konu edilebilecek alış faturası ve vesikaların kanuni defterlere kaydedilmek şartı ile indirime konu edilebileceği, somut olayda vergi inceleme raporu ile davacının ilgili yıl yevmiye defterinin boş olduğunun sabit olduğu, sonradan ibraz edilen faturaların kanuni defterlere kaydedilmemiş olduğu ve bu nedenle kanunun aradığı kanuni defterlere kaydedilme şartının dava konusu olayda gerçekleşmediği görüldüğünden, davacının ibraz ettiği faturalarda yer alan katma değer vergisi indiriminden yararlanmasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılmış olup indirimlerin reddi suretiyle oluşturulan beyan tablosu uyarınca ödenecek katma değer vergisi çıkan dönemler için yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatta ve önceki dönemden devreden katma değer vergisi tutarının 0,00 TL olarak dikkate alınmasından kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık; 2010’un vergi ziyaı cezası kesilen her bir dönemine ilişkin tekerrür hükümleri nedeniyle artırılan tutarın, tekerrüre esas alınan ve kesinleşen ceza tutarı olan … sayılı vergi ceza ihbarnamesi içeriği 225,00 TL’yi aşan kısımları yönünden hukuka uyarlık, bu tutarı aşmayan kısımları yönünden ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın tamamen reddedilmesi, mahkeme kararının kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Vergi Mahkemesince, bozma kararına uyularak verilen, davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararın kabule ilişkin kısmının dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmını içerdiği, ancak bozulan ilk kararda tekerrüre dair davanın reddine karar verildiği ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşıldığından; temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bir yargı yerince yasada gösterilen usullere göre verilen karar, itiraz ve temyiz yollarından geçerek veya itiraz ve temyiz süreleri sona ererek kesinleştikten sonra yargılamanın iadesi gibi bazı istisnai kanun yolları dışında artık değişmez bir nitelik kazanır. Hiçbir makam, merci, hatta kararı vermiş olan yargı yeri dahi başka bir kararıyla onu değiştiremez. İşte yargı kararlarının bu değişmezlik kuvvet ve niteliğine kesin hüküm (muhkem kaziye) denilmektedir. Yine kesin hüküm halini alan bir yargı kararının sadece hüküm fıkrası itibariyle değil aynı zamanda gerekçesi itibariyle de en başta davanın taraflarını bağladığı, bunların kesin hükme bağlanan bir uyuşmazlığın yeniden tartışılmasını hukuken mümkün kılacak bir olanağa sahip bulunmadıkları ve yargı yerinin de kesin hükümle çözümlenen uyuşmazlık hakkında yeniden karar veremeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına 2010 yılına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde yevmiye defterinin boş olduğu ve kayıtların işlenmediğinin tespiti üzerine tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/1-9,11,12 dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davada Vergi Mahkemesince; bilirkişi raporunda 2010/1 dönemine önceki dönemden devreden katma değer vergisinin kabul edilmeyip “0” TL olarak uygulanması neticesinde yeniden oluşturulan katma değer vergisi tablosuna göre tarhiyatın belirlenen tutarlara isabet eden kısmında hukuka aykırılık, fazlasına isabet eden kısmında hukuka uyarlık; vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği; bu kararın ise yalnızca davalı idare tarafından temyiz edildiği, buna göre davanın reddine ilişkin kısmının davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşıldığından; kesin hüküm niteliği taşıyan bir yargı kararına ilişkin uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilemeyeceği açık olup, bozmaya uyularak verilen kararda, tekerrüre ilişkin yeniden hüküm kurulmasında yasal isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.