Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/2968 E. , 2022/8330 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2968
Karar No : 2022/8330
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2014 yılı için re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının fatura aldığı, … Otomotiv Tic. Ve San. Ltd. Şti. hakkında yer verilen tespitler değerlendirildiğinde, anılan şirketin, davacıya düzenlediği faturalara konu olacak faaliyeti bulunduğu yönünde tespit yapılamaması, mükellef şirketin beyan ettiği ciroları elde etmesini mümkün kılacak işyeri kapasitesi, araç, v.b. donanıma sahip olmaması, katma değer vergisi matrahları ile Ba-Bs formlarından elde edilen bilgilerin uyumsuz olması, alım yaptığı mükelleflerin çoğunluğu hakkında vergi tekniği raporu bulunması, vergisel yükümlülüklerini yerine getirmemesi, yaklaşık 110 milyon lira vergi aslı borcunun bulunması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, mükellefin 2014 yılında davacıya düzenlediği belgelerin tamamının gerçek bir mal ya da hizmet teslimini yansıtmayan sahte belgeler olarak düzenlendiği sonucuna varıldığı, 2014 yılında … Otomotiv Tic. Ve San. Ltd. Şti. tarafından davacıya düzenlenen ve sahte olduğu sonucuna varılan faturalara konu (KDV hariç) 5.357.440,74 TL tutarın tamamının dayanak vergi inceleme raporunda; giderleri arttırmak amacıyla maliyet olarak kaydedildiği kabul edilmek suretiyle yeniden düzenlenen gelir tablosunda gider ve maliyetler arasından çıkarılması gerektiği, maliyetlerinden çıkarıldığında ise brüt karlılık oranının (yaklaşık 34 katı çıkması nedeniyle) ticari teamüllere uygun olmadığı, mükellefin gerçekte mal alışlarının olduğu fakat bu alışların ve maliyetlerin sahte fatura kullanılarak belgelendirdiği, söz konusu maliyet tutarlarının ne kadarına katlanıldığının araştırılması için İstanbul Ticaret Odası Başkanlığından bilgi istenildiği, ancak davacının faaliyet gösterdiği alana ilişkin ortalama kâr hadleri ile herhangi bir kayıt tutulmaması üzerine mükellefin meslek kodunda bulunan mükellef grubuna ait 2014 yılı ortalama karlılık oranının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası internet sayfasında yapılan araştırma sonucunda gerekli hesaplamalar yapılarak sektörel karlılık oranına ulaşıldığı, bu durumda sahte olduğu sonucuna varılan faturaların gider ve maliyet hesaplarından çıkarılması ve sektörel karlılık oranının göz önünde bulundurulması suretiyle yeniden düzenlenen gelir tablosuna göre resen tarh edilen dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mal ve hizmet alımlarının gerçek olduğu, ödemelerin çek aracılığıyla yapıldığı, eksik incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.