Danıştay Kararı 4. Daire 2022/2725 E. 2023/15 K. 09.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/2725 E.  ,  2023/15 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2725
Karar No : 2023/15

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :…Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Metal İnşaat Malzemeleri ve Orman Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, takdir komisyonu kararına istinaden sahte fatura kullandığından bahisle 2010 yılı için resen tarh edilen kurumlar vergisi ve bir kat kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 213 sayılı Kanun’un 31. maddesine aykırı şekilde matrahın dayanağı ve izahı belirtilmeden, sadece davacının Mal alımında bulunduğu Tasfiye Halinde …Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahte fatura düzenlediğinden bahisle eksik incelemeye dayalı olarak takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sahte fatura kullandığı tespit edilen davacı adına, takdir komisyonunca gerekli ve yeterli inceleme yapılarak takdir edilen matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Tasfiye Halinde … Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; metalden prefabrik yapıların, köprülerin, köprü parçalarının, kulelerin, kafes direklerinin, diğer yapıların ve yapı elemanlarının toptan ticareti ile iştigal etmek amacıyla 27/05/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 5/12/2011 tarihinde tasfiyeye girdiği, 03/03/2011 tarihinde iş yeri adresinde yapılan yoklamada iş yerinin 100 m2 olduğu, aynı adreste başka bir mükellefin daha faaliyette olduğu, her iki firmanın da demir çelik alım satımı yaptığı, iş yerinin büro olarak kullanıldığı, zemin katta muhtelif profillerin olduğu, 19/09/2011 tarihinde iş yeri adresinde yapılan yoklamada; faaliyet konusunun profil demir saç toptan satışı olduğu, bir işçisinin bulunduğu, imalatların ve kapasite raporlarını bulunduğu, şube ve deposunun bulunmadığı, 10 ton emtiasının bulunduğu, demirbaş olarak 1 adet vinç bulunduğu, 16/01/2012 tarihinde iş yeri adresinde yapılan yoklamada, şirketin tasfiye halinde olduğu, şirketin şu ada herhangi bir faaliyetinin olmadığı, çalışanının bulunmadığı, 2010 yılı için beyan ettiği katma değer vergisi matrahının 13.773.575,90 TL olduğu, 2011 yılı için beyan ettiği katma değer vergisi matrahının 7.172.995,45 TL olduğu, toplam vergi borcunun 229.752,91 TL olduğu, buna karşılık 709,07 TL ödeme yapıldığı, 2010 yılında kullandığı faturaların %99’unun, 2011 yılında ise hakkında olumsuz tespit bulunan mükellefler tarafından düzenlendiği, 2010 ve 2011 yılında düzenlediği faturaların içerisinde sevk irsaliyeleri olduğu, ilgili dönemde otomobil tipli araçlarının bulunduğu, tonlarca ağırlığın bu araçlarla taşınmasının mümkün olmadığı, düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığında düzenlenmediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, söz konusu mükellefin kısa sürede belirtilen hasılatı gerçekleştirebilecek yeterli fiziki kapasiteye, ticari organizasyona sahip olmadığı, vergileme ile ilgili ödevlerini yerine getirmediği, düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığından, temyize konu edilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.