Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/1977 E. , 2022/9583 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1977
Karar No : 2022/9583
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Otomotiv Orman Ürünleri İmalat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2016/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri geçici vergiler ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2016/10-12 dönemi geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu 2016/10-12 dönemi için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle re’sen tarh edilen tekerrür artırımlı üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi yönünden, dava konusu cezalı vergiye ilişkin ihbarnamenin şirkete e-tebliğ yoluyla gönderildiği ve 18/08/2020 tarihinde elektronik tebligat yöntemiyle tebliğ edilmiş sayılacağından, usulüne uygun olarak elektronik tebligat yapılması nedeniyle 30 (otuz) günlük dava açma süresi içinde, en geç 17/09/2020 tarihinde mesai saati bitimine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirilmek suretiyle 29/09/2020 tarihinde açılan davada süre aşımı olduğu gerekçesi ile işin esasının incelenme olanağı bulunmadığı; dava konusu 2016/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri için re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergiler yönünden, şirketin 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları hesap ve işlemlerinin sahte fatura düzenleme fiili yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, dava konusu dönemde mükellefin gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, komisyon karşılığında sahte belge düzenlediği sonucuna varıldığından, re’sen tarh edilen geçici vergiler üzerinden kesilen ve bir katı aşmayan vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık görülmediği; 2016/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri kurum geçici vergi asılları açısından, 193 sayılı Kanunun mükerrer 120/4. maddesinde, mahsup süresi geçtikten sonra kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edileceği hükme bağlandığından, davalı idarece re’sen tarh edilen geçici vergi asıllarına ilişkin kısımlarında ve davaya konu geçici vergi üzerinden vergi ziyaı cezası kesilmesinde yasal isabetsizlik bulunmamaktaysa da, süregelen Danıştay içtihatlarına göre, geçici verginin yıllık vergiye mahsuben alınan peşin bir vergi olması nedeniyle yol açılan geçici vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiğinden dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen süre aşımı yönünden reddine kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, kabule ilişkin Vergi Mahkemesi hüküm fıkralarına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin kararın hukuka uygun olmadığı belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamelerde geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi asıllarına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile aksi yöndeki Bölge İdare Mahkemesi kararının geçici vergi asıllarının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyorum.