Danıştay Kararı 4. Daire 2022/1951 E. 2023/503 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/1951 E.  ,  2023/503 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1951
Karar No : 2023/503

TEMYİZ EDEN TARAFLAR :1- …
VEKİLİ : Av…
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…
İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı adına, Davut Kuyumcu hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden bahisle 2016 yılı ve 2016/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının muhasebeciliğini yaptığı … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda belirtilen tespitler değerlendirildiğinde; davacının 2016 yılında gerçek anlamda mal ve hizmet alım satımında bulunmayan mükellefin muhabese işlerini 31/12/2016 tarihine kadar yürüttüğü, mükellefin tespit edilen yüksek tutarlı satışları yapabilecek yeterlilikte ticari organizasyonun olmadığı, …’nun, … A.Ş.’nin sigortalı çalışanı olarak göründüğü, bu yönlendirmeyi davacının yaptığının … tarafından beyan edildiği, aynı zamanda aynı adreste bulunan irtibatlı firma olduğu görülen … A.Ş.’nin beyannamelerinin de davacı tarafından verildiği, ayrıca mükellefin %100 ortağı olduğu … A.Ş. ile birlikte alış ve satış yaptığı ve hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu düzenlenen çok sayıda firmanın da mali müşavirliğini üstlendiği hususları dikkate alındığında…’nun gerçek anlamda ticari faaliyetinin olmadığının davacı tarafından anlaşılabildiği, buna göre davacının, adı geçen kişinin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiği sonucuna varıldığından kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı adına, 2016 yılı ve 2016/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması isteminin reddine dair hüküm fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığından davacının bu hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine, davacının, cezaların tekerrür nedeniyle artırılan kısmının reddine dair hüküm fıkrasına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu yönünden ise, tekerrür nedeniyle kesilecek cezanın artırımlı olarak uygulanabilmesi için, ilk fiilin de ikinci fiilin de aynı mükellefe ait olması gerektiği, olayda ise, başkası tarafından gerçekleştirilen fiile iştiraki nedeniyle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasına tekerrür uygulanmasının yasal koşulları bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine; bir kat vergi ziyaı cezalarına yönelik istinaf başvurusunun reddine, bu hüküm fıkrasının onanmasına, dava konusu cezalara tekerrür uygulanarak artırılmasına ilişkin kısmı yönünden kabulüne; bu kısma ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, emsal yargı kararları olduğu belirtilerek, hatalı ve eksik inceleme ile kesilen cezalara ilişkin davanın reddi yönünde verilen karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, olayda cezaların tekerrür uygulanarak artırılmasının yasal koşulları bulunduğu belirtilerek, kabule ilişkin karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.