Danıştay Kararı 4. Daire 2022/1885 E. 2023/1262 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/1885 E.  ,  2023/1262 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1885
Karar No : 2023/1262

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- … Medya Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergi inceleme raporuna istinaden 2011 yılında muhasebe kayıtlarına ve beyanlarına intikal ettirerek indirim konusu yaptığı 4 adet fatura nedeniyle re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2011 yılı kurumlar vergisi ile 2011/7-9 dönemi geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; işletmeler tarafından, yaygın olarak yapılan, temsil ve ağırlama masraflarının indirilecek gider olarak kabul edilebilmesi için, öncelikle giderin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, gider ile kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, işletmelerin ticari açıdan ilişkide bulunduğu işletme ve kişilerle sınırlı kalması, giderlerin işletmenin büyüklüğü ve ticari işin hacmi ile orantılı olması gerekmekte olup, olayda davacı kurum adına yemek verme hizmeti karşılığında düzenlenen faturaların kurum tarafından dönem kazancının elde edilmesi ve idame idame ettirilmesiyle ilgili olmadığının anlaşıldığı, fatura içeriğinin ticari açıdan ilişkisi bulunan kişi veya işletmeler için yapılan harcamalar olduğu, ticari faaliyetle doğrudan ilgisi bulunduğu ve bunların doğruluğunun ispat külfeti 213 sayılı Kanun’un 3. maddesi gereğince davacıya ait olduğundan ve davacı tarafından da bunu ispatlamaya yönelik bilgi ve belge dosyaya sunulmadığından, söz konusu cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında ve aynı döneme ve matrah farkına ilişkin olan dava konusu kurum geçici vergisi tarhiyatları da kurumlar vergisine bağlı ve tabi olduğundan, 193 sayılı Kanun’un anılan 120/4 maddesi gereğince kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık, mahsup süresi geçen ve mahsup imkanı ortadan kalkan dava konusu geçici vergi aslında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Alınan hizmetlerin ticari faaliyetin devamı ile orantısız olduğuna ve faturalarda belirtilen hizmetlerin alınmadığına dair somut bir delil veya tespit bulunmadığı, ispat külfetinin davalı idarede olduğu ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı ile aslı aranmayan geçici vergiye bağlı kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının oybirliği, geçici vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının ise oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamelerde geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi asıllarına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile aksi yöndeki Mahkeme kararının geçici vergi asıllarının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyoruz.