Danıştay Kararı 4. Daire 2022/1544 E. 2023/595 K. 08.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/1544 E.  ,  2023/595 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1544
Karar No : 2023/595

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, takdir komisyonu kararına istinaden, VUK 30/6. maddesi uyarınca re’sen tarh edilen, 2009/5 dönemine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ilgili dönemde faturalarını alarak kayıtlarına intikal ettirdiği, Beyazıt Vergi Dairesi mükellefi Birgül Karadeli hakkında idarece yapılan tespitlerden, söz konusu faturaların sahte olduğunun ortaya somut bir biçimde konulamamış olduğu dolayısıyla cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Davacı adına, takdir komisyonu kararına istinaden, VUK 30/6. maddesi uyarınca re’sen tarh edilen, 2009/5 dönemine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kabul kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini (KDV) indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için bunun geçerli bir belgeye dayanması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30., 341., 344. maddeleri ve 344. maddesinin atıf yaptığı 359. maddesi birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı hakkındaki tespitler ile davacıya fatura düzenleyen Beyazıt Vergi Dairesi mükellefi Birgül Karadeli hakkında tanzim edilen Vergi Tekniği Raporu’ndaki tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, davacıya fatura düzenleyen mükellefin çok yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahları beyan etmesine rağmen, yapılan yoklamalarda iş yerinin söz konusu tutarlarda satış yapabilmeye elverişli olacak büyüklükte olmadığının saptanması, yeterli çalışan işçisinin bulunmaması, tahakkuk eden vergi aslı veya ferileri için vergi dairesine cüzi tutarlı ödeme yapması, mal ve hizmet alışlarının çoğunluğunun sahte fatura düzenleme nedeniyle hakkında vergi tekniği raporu veya olumsuz tespit bulunan mükelleflerden yapılması gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenle, … Vergi Dairesi mükellefi …’den alınan ve indirim konusu yapılan faturalarda yer alan katma değer vergilerinin reddedilmesi sonucu yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.