Danıştay Kararı 4. Daire 2021/6651 E. 2022/8616 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/6651 E.  ,  2022/8616 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/6651
Karar No : 2022/8616

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, katma değer vergisi iade talebinde bulunmuş olması nedeniyle katma değer vergisi iade yönünden incelenmesi sırasında defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle ihtilaflı dönemlerde ihraç edilen malların satışına ilişkin bir belgenin olmaması ve mükellef kurum yüklenilen listesinde yer alan firmalar hakkında da olumsuz tespitlerin bulunduğundan bahisle, katma değer vergisi indirimlerinin reddedilerek haksız iadeye sebebiyet verildiğinden dolayı 2016/4, 5, 6, 8 ve 9. dönemleri için adına resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; idare tarafından 2016 takvim yılı davacı şirketin ihracata konu edilen emtiaları tedarik ettiği ve yüklenim listesindeki alımlarla ilgili olan ve ihraç olunan mallarla ilgili yüklenim listesinde; Kozyatağı Vergi Dairesi mükellefi … Metal Elektronik Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi’nin ve Beşiktaş Vergi Dairesi mükellefi … Motorlu Araçlar Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin olduğu ve anılan iki firma hakkında sahte fatura düzenleyicisi olduklarına ilişkin tepitlerin bulunduğunun bildirildiği, … Metal Elektronik Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundan davacı şirketin anılan firmadan yaptığı alım nedeniyle haksız yere katma değer vergisi iadesi aldığı sonucu varıldığından, dava konusu tarhiyatların anılan firmadan yapılan alımlardan kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan … Motorlu Araçlar Dış Ticaret Anonim Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda 2015 yılına münhasır incelemenin yapıldığı anlaşıldığından davacı şirketin anılan firmadan yaptığı araç alımı nedeniyle haksız katma değer vergisi iadesi aldığından bahsedilemeyeceğinden, dava konusu tarhiyatın anılan firmadan alınan faturadan kaynaklanan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, tekerrür nedeniyle artırılan kısma gelince, 2016/4, 5, 6, 8 dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezaların, 2015/9 dönemine ilişkin olarak 27/11/2015 tarihinde tebliğ edilen ve 27/12/2015 tarihinde kesinleşen 2015/1 sayılı vergi/ceza ihbarnamesinden kaynaklandığı, vergi ziyaı cezası esas alınarak %50 oranında artırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, 2016/9 dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezasının, 2015/2 dönemine ilişkin olarak 17/02/2016 tarihinde tebliğ edilen ve 17/03/2016 tarihinde kesinleşen 2016/3 sayılı vergi/ceza ihbarnamesinden kaynaklandığı, 2016/9 dönemine ilişkin 2016 takvim yılında kesinleşen vergi ziyaı cezası esas alınarak %50 oranında artırılmasında ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkili adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, matrahın hangi ölçütlere göre belirlendiği, ne şekilde vergi ziyaına sebebiyet verildiğinin anlaşılamadığı, defter ve belge istemi hususunda ek süre hesaplanırken müvekkile defter ve belge isteme yazısının tebliğ tarihi olan 27/12/2017 tarihine 15 günlük yasal süre eklenmesi ve bu 15 günlük sürenin bitiminden sonra da 3 aylık ek sürenin eklenmesi gerektiği, davalı idare tarafından fatura içeriklerinin müvekkil şirketin faaliyeti ile uyumlu olup olmadığının tespit edilmesi, beyannamelerde yer alan iş hacmini ve iş çeşitliliğini sağlayabilecek kapasiteye sahip olup olmadığı konusunda somut tespitlerde bulunulması, karşıt incelemeler ile fatura bedellerinin ödeme şekline ilişkin inceleme yapılması gerektiği, müvekkil şirket nezdinde bir inceleme ve tespit yapılmaksızın genel kanaat ve varsayımlara dayalı olarak soyut gerekçeler ile re’sen tarh yoluyla vergi hesaplanması ve somut tespitler içermeyen vergi inceleme raporuna dayanılarak salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının 2016/4, 5, 6, 8 dönemlerine ilişkin kesilen vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısımlarının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ile davacı tarafından temyiz dilekçesinde 2016/4, 5, 6, 8 dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezaların, tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmı dışında ileri sürülen iddialar temyize konu kararın bunlara ilişkin kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
2016/4, 5, 6, 8 dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezaların tekerrür nedeniyle artırılan kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ”Vergi Ödevi” başlıklı 73. maddesinde; ”Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yine 141. maddesinin 4. fıkrasında, ”Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 26/10/2021 tarih ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7338 sayılı Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe giren 38. maddesiyle değişen 339. maddesinde; “Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz. Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır.” hükmü yer almaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesinin 2. fıkrasında; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmüne yer verilmiştir.
5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul” başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında ise; ”lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” düzenlemesi yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde ise, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay’ın kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 2016/4, 5, 6, 8 dönemine ilişkin uyuşmazlıkta, 2015/9 dönemine ilişkin olarak 27/11/2015 tarihinde tebliğ edilen ve 27/12/2015 tarihinde kesinleşen 1.000,80 TL tutarlı 2015/1 sayılı vergi-ceza ihbarnamesinden kaynaklandığı, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanarak %50 oranında artırıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu olayda vergi ziyaı cezasına tekerrür hükümleri uygulanması yerinde olmakla birlikte, 213 sayılı Kanun’un 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun’un 38. maddesiyle değişen hâlinin, düzenlemenin önceki hâline göre davacının lehine olduğu ve davacı lehine ortaya çıkan bu yeni hukuki durum karşısında, bir ceza kanunu müessesesi olan “lehe olan kanun hükmünün uygulanması” ilkesinin vergi hukukunun niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanabileceği hususu göz önüne alındığında, uyuşmazlıkta vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümleri uygulanması nedeniyle artırılan kısımların tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezası tutarını her bir dönem için (1.000,80 TL) aşmaması gerektiği anlaşılmıştır
Bu husus yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan düzeltilmesi mümkün eksiklik kapsamında görüldüğünden, Vergi Dava Dairesi kararının vergi ziyaı cezalarının tekerrür uygulanarak artırılmasına ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanunun 49/1-(b) maddesi uyarınca düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, tarhiyatlara ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanarak artırılan kısımlarına ilişkin hüküm fıkrasının DÜZELTEREK ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.