Danıştay Kararı 4. Daire 2021/6257 E. 2023/2103 K. 11.04.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/6257 E.  ,  2023/2103 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/6257
Karar No : 2023/2103

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Mühendislik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, üst hakkı bedeli ödemesi üzerinden yapılan kesintilere ilişkin 2018/11 dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması ile ödenen verginin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Anayasada öngörülen verginin yasallığı ilkesi uyarınca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun vergi tevkifatını düzenleyen 94. maddesinde açıkça sayılmayan dava konusu üst hakkı üzerinde vergi tevkifatı yapılmasına hukuken olanak bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacıdan fazladan tahsil edilen verginin tahsil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; kendilerine yapılan üst hakkı bedeli ödemelerinden kesilen vergilere karşı malikler tarafından ayrı ayrı açılan davalar üzerine lehe verilen kararların istinaf incelemelerinden geçerek kesinleştiği ve yapılan kesintilerin ilgili idarelerce iadesinin gerçekleştiğinin anlaşıldığı, aynı üst hakkı bedeli ödemeleri nedeniyle sözü edilen mükelleflerden yapılan kesintileri sorumlu sıfatıyla ihtirazı kayıtla beyan ederek mükellefler adına ödeme yapan davacı şirket tarafından bu ödemelerin iadesi istemiyle açılan söz konusu davanın hüküm ve sonuçları itibariyle tarafları, konusu, sebebi aynı olan ikinci bir dava olarak kabulü gerektiğinden, kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, stopaj ödeme yükümlülüğünün davacı şirkette olduğu, yapılan ödeme sonucunda davacının malvarlığında azalma meydana geldiği, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasında, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türü olarak sayılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8. maddesinin 1. fıkrasında, mükellefin, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek ve tüzel kişi olduğu, 2. fıkrasında ise, vergi sorumlusunun, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olduğu; aynı Kanunun 377. maddesinin 1. fıkrasında mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri; 378. maddesinin 1. fıkrasında da, vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerektiği hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından, …’ün mirasçıları …, …, …, …, … ve …’e yapılan üst hakkı bedeli ödemesi üzerinden yapılan kesintilere ilişkin 2018/11 dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması ve söz konusu üst hakkı bedeli ödemesine istinaden kesilen tutarın ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Vergi Dava Dairesince, kendilerine yapılan üst hakkı bedeli ödemelerinden kesilen vergilere karşı malikler tarafından ayrı ayrı açılan davalar üzerine lehe verilen kararların istinaf incelemelerinden geçerek kesinleştiği ve yapılan kesintilerin ilgili idarelerce iadesinin gerçekleştiğinin anlaşıldığı, aynı üst hakkı bedeli ödemeleri nedeniyle sözü edilen mükelleflerden yapılan kesintileri sorumlu sıfatıyla ihtirazı kayıtla beyan ederek mükellefler adına ödeme yapan davacı şirket tarafından bu ödemelerin iadesi istemiyle açılan söz konusu davanın hüküm ve sonuçları itibariyle tarafları, konusu, sebebi aynı olan ikinci bir dava olarak kabulü gerektiğinden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlığın konusunun ve taraflarının farklı olduğu hususu dikkate alındığında davacı yönünden esasa ilişkin kesin hüküm niteliği taşıyan bir karar bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı şirket tarafından, üst hakkı bedeli ödemesi üzerinden yapılan kesintilere ilişkin 2018/11 dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması ile ödenen verginin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddine karar veren Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 11/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.