Danıştay Kararı 4. Daire 2021/5345 E. 2023/196 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/5345 E.  ,  2023/196 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/5345
Karar No : 2023/196

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Teknoloji Bilişim Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, organizasyon halinde sahte fatura ticareti faaliyetinde bulunanlardan mal ve hizmet tedarik ettiği sahte faturalarda yer alan katma değer vergisi tutarlarını, indirilecek ve yüklenim katma değer vergisi listelerine dahil ederek 2018/2 ve 2018/9 dönemlerinde haksız iade aldığının tespiti üzerine 6183 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca … A.Ş. Fon Yönetimi Şubesi ile … Bankası A.Ş. … Şubesinde bulunan hesaplarına konulan ihtiyati haczin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 2018/2 dönemi için ihtiyati haciz şartlarının sabit olduğu sonucuna varılmış olup 6183 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca konulan dava konusu ihtiyati haciz işleminde hukuka aykırılık, 2018/9 dönemine ilişkin KDV iadesi 01/03/2019 tarihinde düzenlenen düzeltme fişi ile davacıya ret ve iade edildiğinden, dava konusu işlemin tesis edildiği 10/01/2019 tarihi itibariyle henüz davacıya iade edilmemiş ve dava konusu edilmesi nedeniyle de iade edilip edilmeyeceği ihtilaflı olan amme alacağının güvence altına alınması söz konusu olamayacağından ihtiyati haciz şartları oluşmadığı sonucuna varılmış olup 6183 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca konulan dava konusu ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; iade talep edilen tutarın üzerinde vergi kaybı oluşması sebebiyle ihtiyati haciz kararı alınması yerinde görülse de, davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve …sayılı Vergi İnceleme Raporu’nda, 360.846 TL tutarının henüz iade edilmemesi sebebiyle vergi ziyaı cezası uygulanmaması gerektiğinin belirtildiği, dolayısıyla iadesi gerçekleşmeyen bir tutardan kaynaklı olarak vergi ziyaı oluşmayacağından söz konusu tutara ceza kesilmesinin de mümkün olmaması, ilk hesaplamanın üç kat vergi ziyaı cezası ilave edilmek suretiyle yapılması ve iadenin de gerçekleşmemesi nedeniyle ortada güvence altına alınmayı gerektiren bir alacağın olmaması karşısında, davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinin 1. fıkrasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği, 13. maddesinin 1. fıkrasının (1) numaralı bendinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin mevcut olması halinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın ihtiyati haczin derhal tatbik olunacağı, 17. maddesinde, 13. maddenin 1, 2, 3 ve 5. bentlerinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisinin mevcut olması, mükellef hakkında 110. madde gereğince takibata girişilmesi, teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına aidiyeti hakkında delil elde edilmesi hallerinden birinin varlığı halinde vergi dairesi müdürünün yazılı talebi üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi başkanının mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda anılan kanun hükümlerine göre, ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 344. maddesi uyarınca ceza kesilmesini gerektiren veya 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir kamu alacağının salınması için gerekli işlemlere başlanmış olması yeterlidir.
İhtiyati haciz, henüz tahakkuk etmemiş veya tahakkuk ettiği halde vadesi gelmemiş veya vadesi geldiği halde henüz cebren tahsil ve takibata başlanmamış kamu alacakları için öngörülen geçici nitelikte bir koruma önlemi olup, kamu alacağının teminat altına alınması amacıyla getirilmiş geçici bir tedbir olduğundan anılan Kanun’un 13. maddesinde yazılı şartların bulunması halinde ihtiyati haciz kararı alınabileceği açıktır.
Dosyasının incelenmesinden; Vergi Müfettişi tarafından vergi dairesine gönderilen 07/01/2019 tarih 544 sayılı yazı ile mükellef hakkında yapılmakta olan vergi incelemesinde, bu mükellefin gerçekte organizasyon halinde sahte fatura ticareti faaliyetinde bulunanlardan mal ve hizmet tedarik ettiği, sahte faturalarda yer alan KDV tutarlarını, İndirilecek KDV ve Yüklenim KDV listelerine dahil ederek 2018/02 ve 2018/09 dönemlerinde haksız iade aldığının tespit edildiği, incelemede yapılan hesaplamalara göre; re’sen tarh edilerek geri iade alınması öngörülen 2018/02 dönemine ilişkin KDV’nin 246.620,70 TL, kesilecek üç kat vergi ziyaı cezasının ise 739.862,10 TL olacağının, 2018/09 dönemine ilişkin KDV’nin 361.009,80 TL, kesilecek üç kat vergi ziyaı cezasının ise; 1.083.029,40 TL olacağının öngörüldüğü, teminat istenilmesi gerektiren durumun mevcut olması nedeniyle; mükellef için 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. bendi uyarınca ihtiyati haciz işlemlerinin başlatılması gerektiğinin belirtildiği, vergi dairesince de söz konusu yazıya istinaden 2018/02 dönemi için … sayılı ihtiyati tahakkuk fişinin, 2018/09 dönemi için ise … sayılı ihtiyati tahakkuk fişinin düzenlendiği, ihtiyati tahakkuk kararlarının düzenlenmesinden sonra 6183 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca 10/01/2019 tarihinde alınan ihtiyati haciz kararları uyarınca davacının … A.Ş. Fon Yönetimi Şubesi ile … Bankası A.Ş. … Şubesinde bulunan hesaplarına ihtiyati haciz uygulandığı anlaşılmıştır.
6183 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinin değerlendirilmesinden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince ihtiyati haciz işlemlerinin uygulanabileceği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, mahkemenin kararında teminat istenilmesine ilişkin işlemin … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, bu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 17/01/2023 tarih ve E:2021/3814, K:2021/195 sayılı kararıyla bozulduğu görüldüğünden oluşan yeni hukuki duruma göre Vergi Dava Dairesince bu husus dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.