Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/4670 E. , 2022/8326 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/4670
Karar No : 2022/8326
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dayanıklı Tüketim Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-b maddesi uyarınca Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara yapılan mal teslimlerinin ihracat istinası kapsamında olduğundan bahisle, 2013/1 ila 7,10,11,12 dönemlerine ilişkin olarak resen tarh edilen tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile Vergi Usul Kanunu 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı şirketin, 2013/1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 10, 11 ve 12 dönemlerinde Türkiye’de ikamet etmeyenlere döviz karşılığı yaptığı satışlar ile ilgili olarak, alıcı konumundaki yabancı şahısların özel faturaların düzenlendiği tarihlerde Türkiye’de bulunmadıkları, Türkiye’de bulunma süresinin herhangi bir alış verişe yetmeyecek kadar kısa olduğu iddia edilse de 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 11. maddesinde gerekse bu Kanun maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 43 ve 61 Seri Nolu KDV Genel Tebliğlerinde, Türkiye’de ikamet etmeyen şahısların özel faturaların düzenlendiği tarihler itibariyle Türkiye’de bulunmaları gerektiği yönünde herhangi bir hükme ya da herhangi bir şarta yer verilmediği, yani ilgili yasal mevzuata göre Türkiye’de ikamet etmeyen şahısların özel faturanın düzenlendiği tarihte Türkiye’de bulunması zorunluluğunun bulunmadığı, öte yandan Türkiye’de ikamet etmeyen söz konusu şahsın özel fatura tarihlerine yakın tarihlerinde Türkiye’ye giriş-çıkış yapmış olduğunun görüldüğü, bu sebeple davacının Türkiye’de İkamet Etmeyenlere Döviz Karşılığı Satışlarda Katma Değer Vergisi İhracat İstisnasından yararlanma şartlarının tümüne haiz olduğu ve istisna şartlarının oluştuğu açık olup, idarece daraltıcı ve sınırlayıcı bir yorumla kanuna ve genel tebliğlere aykırı bir şekilde değerlendirme yapılmak suretiyle düzenlenen inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince;davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, davacının ilgili dönemlere ait yüklenim listelerinde yer alan mükellefler hakkında sahte ve/veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme yönünden herhangi bir olumsuzluk olmadığı tespitine rağmen, adına özel fatura düzenlenen yabancı uyruklu şahısların Türkiye’ye giriş ve çıkış zamanları incelendiğinde, Türkiye’de bir tam gün dahi bulunmadıkları, Türkiye’de kaldıkları zaman dilimlerinin 5-10 dakika gibi kısa süreli olduğu tespitlerine yer verilerek, söz konusu şahısların Türkiye’de bulunma şartını gerçekleştirmediği sonucuna varılmış ise de, adına fatura düzenlenen kişilerin fatura tarihleri itibarıyla Türkiye’ye giriş çıkış yaptıklarının belirlendiği ve davacı tarafından yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde ilgili dönemlerde Türkiye’de ikamet etmeyen söz konusu şahıslara mal satışı yapılmadığı veya bahse konu ürünlerin yurt dışı edilmediği yönünde herhangi bir somut tespite yer verilmediğinden davacı hakkında düzenlenen eksik incelemeye dayalı vergi inceleme raporundaki tespitlere istinaden davacı adına re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmış olup istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına davanın belirtilen gerekçe ile kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporundaki tespitler ışığında gerçekte yüklenmediği halde yüklenilmiş gibi gösterilen KDV tutarını haksız olarak indirim konusu yaptığı, satım yapmış olduğu alıcı şahısların fatura tarihlerinde ve öncesinde Türkiye’ye giriş çıkış yapmış olsalar da belirtilen kanun ve tebliğler gereği söz konusu satış işleminin 61 seri Nolu KDV Genel Tebliğine uymadığı, yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.