Danıştay Kararı 4. Daire 2021/4657 E. 2023/1238 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/4657 E.  ,  2023/1238 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/4657
Karar No : 2023/1238

TEMYİZ EDEN TARAFLAR:
1- …
VEKİLİ: Av. …

2- … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Tasfiye Halinde … Dijital Tekno. Telek. Elek. İth. ve İhr. San. Tic. Ltd. Şti. hesaplarının sahte belge düzenlenmesi yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporu ve vergi tekniği raporu uyarınca davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2016 yılı kurumlar vergisi ile 2016/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri geçici vergilerin ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesine istinaden 2016/1-12 dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Tasfiye Halinde … Dijital Tekno. Telek. Elek. İth. ve İhr. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında yukarıda yer verilen tespitler ve dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde, şirket adresinde yapılan yoklamaların çoğunda şirkete ulaşılamaması, mükellef şirketin alış ve satışlara konu internet bankacılığı işlemlerindeki kayıtlı cep telefonları bilgisi talep edildiğinde 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 hesap dönemlerinde aynı IP numarası üzerinden birden fazla mükellefin işlem yaptığının tespit edilmesi, ihbar incelemesi sonucu 09/04/2018 tarihli ifade tutanağında birtakım çeklerin tahsilatını gerçekleştirmiş görünen Murat Yaman hakkında, … Dijital Tekno. Telek. Elek. İth. ve İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ile birlikte sahte belge alım satımı yaptıklarının belirtilmesi, davacı ve aynı zamanda şirket yetkilisi …’in ”bu firma tamamen paravan bir firma olarak kurulmuştur, beni sadece resmi işlerde kullanmışlardır,” şeklindeki beyanı söz konusu mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak nitelikte ve yeterlikte olduğundan, davacı adına yapılan dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı 2016 yılı kurumlar vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı,193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesine göre, ilgili dönemlere ilişkin geçici vergilerin mahsup dönemi geçtiği için aslının aranılmaması gerektiğinden, dava konusu 2016/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri için re’sen tarh edilen geçici vergilerde hukuka uygunluk bulunmadığı, geçici vergi asılları üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının, bir kata ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, bir katı aşan kısmında ve somut tespit bulunmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI: Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının geçici vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının oyçokluğuyla, kalan kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için resen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamelerde geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi asıllarına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararının geçici vergi asıllarının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyoruz.