Danıştay Kararı 4. Daire 2021/3814 E. 2023/195 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/3814 E.  ,  2023/195 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/3814
Karar No : 2023/195

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Teknoloji Bilişim Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketten 2018/2 ve 9 dönemleri hesapları incelenerek yapılan hesaplamalara göre toplam 2.459.759,63 TL tutarında teminat istenmesine dair … tarih ve E… sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 2018/2 dönemine ilişkin olarak davacıya yapılmış olan iadeden sonra davacı hakkında 16/01/2019 tarihli dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, işlem tarihi itibariyle bu döneme ilişkin iadesi yapılan tutar için teminat istenmesinde hukuka aykırılık, 2018/9 dönemine ilişkin 01/03/2019 tarihinde düzenlenen düzeltme fişi ile davacıya ret ve iade edildiğinden, dava konusu işlemin tesis edildiği 16/01/2019 tarihi itibariyle henüz davacıya iade edilmemiş ve dava konusu edilmesi nedeniyle de iade edilip edilmeyeceği ihtilaflı olan tutar için teminat istenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Teminat İsteme” başlıklı 9. maddesinde; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği; “Teminat ve Değerlemesi” başlıklı 10. maddesinde; teminat olarak; para, bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları, Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler, Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat, ilgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul malların kabul edileceği; aynı Kanunun “İhtiyati Haciz” başlıklı 13. maddesinin 1. bendinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre derhal ihtiyati haciz tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
Mezkur Kanun’un yukarıda sözü edilen maddelerinde yer alan teminat isteme ve ihtiyati hacizin, kamu alacağının cebren tahsil ve takibine yönelik işlemler olmayıp, icrai muamelelere başlamadan önce tahsile konu amme alacağının tehlikeye girmesini engellemeye yönelik, dolayısıyla amme alacağını koruyucu niteliği bulunan işlemler olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, 6183 sayılı Kanunda yer alan teminat, verginin ödenmemesi halinde oluşacak “muhtemel zararı önlemek” amacıyla verginin güvence altına alınmasına yönelik bir işlem; haciz, doğrudan doğruya alacağın ödenmesine yönelik bir icra takip işlemi olup ihtiyati haciz ise, kamu borçlusunun menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarına gelecekte yapılacak cebren tahsil sürecinin borçlu tarafından engellenmesini ya da büyük ölçüde zorlaştırılmasını önlemek amacıyla düzenlenmiş bir kurumdur.
Dosyasının incelenmesinden; davacının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 11/1-a maddesine göre ihracat istisnası kapsamında ihraç ettiği mallar için 2018/Şubat dönemine ilişkin olarak 246.620,70 TL ve 2018/Eylül dönemine ilişkin olarak 361.009,80 TL tutarındaki KDV iadesi için YMM … tarafından hazırlanan … tarih ve YMM…, … tarih ve YMM… sayılı Katma Değer Vergisi İadesi İnceleme ve Tadik Raporlarına istinaden Anadolu İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurduğu, davacının iade talebinin vergi dairesi tarafından, düzenlenecek vergi inceleme raporu sonucuna göre değerlendirileceğinden bahisle ayrı ayrı reddedildiği, davacının ret işlemlerinin iptali ve KDV iadelerinin yapılması istemiyle … ve … Vergi Mahkemelerine dava açtığı, açılan davalarda verilen “YD Kabul” kararları üzerine, davacıya 2018/Şubat dönemine ilişkin olarak 246.620,70 TL KDV iadesi yapıldığı, … Vergi Mahkemesinin YD kabul kararı üzerine 2018/Eylül dönemine ilişkin olarak 01/03/2019 tarihinde düzeltme fişi düzenlenerek 361.009,80 TL tutarındaki KDV’nin davacıya iadesi yönünde işlem tesis edildiği, iade edilecek tutarın 995,10 TL’sinin davacının 2019/Ocak dönemi SGK borçlarına mahsup edildikten sonra kalan 351.093,25 TL’sinin davacıya fiilen iade edilmeyerek, iadeye konu söz konusu KDV alacağıyla ilgili olarak yürütülen incelemelerden kaynaklı 10/01/2019 tarihinde alınan ihtiyati haciz kararı ile şirketin emanet hesabında bloke edildiği, davaya konu işlemin 16/01/2019 tarihinde tesis edilerek davacıya 19/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tesis edilen işlemle, davacı hakkında yürütülen vergi incelemesi sırasında yapılan ilk hesaplamalara göre 2018/02 dönemine ilişkin olarak 246.620,70 TL KDV vergisi, 739.862,10 TL vergi ziyaı cezası ve 14.797,24 TL gecikme faizi ile 2018/09 dönemine ilişkin olarak 361.009,80 TL KDV vergisi, 1.083.029,40 TL vergi ziyaı cezası ve 14.440,39 TL gecikme faizi olmak üzere davacıdan toplam 2.459.759,63 TL tutarında teminat istenildiği anlaşılmıştır.
6183 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinin değerlendirilmesinden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenebileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda belirtilen maddi olay ve mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, … Vergi Mahkemesinin işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı üzerine iptal davasının hukuki sonuçlarını doğurduğu, mahkeme kararına istinaden iadesi gereken tutarın emanet hesabına alındığı, davacının lehine olan karar ile ilgili emanet hesabına alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, 6183 sayılı Kanun’da yer alan teminat isteme müessesesinin henüz kamu alacağı olma niteliği kazanmamış vergi ve cezaların, tahakkuk ettikleri tarihte karşılaşılabilecek tahsil imkansızlığına geçici bir önlem olarak öngörüldüğü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesi gereğince kamu alacağının güvenceye bağlanması amacıyla teminat isteme kararı alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığından temyize konu kararın kabule ilişkin kısmında isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.