Danıştay Kararı 4. Daire 2021/3315 E. 2023/1538 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/3315 E.  ,  2023/1538 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/3315
Karar No : 2023/1538

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Dış Ticaret Anonim Şirketi
(Eski Unvanı: … Dış Ticaret Anonim Şirketi)

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporuna dayanılarak vergi inceleme raporuna istinaden üç kat vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2014/1 ila 12. dönemi katma değer vergileri ile defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355/1-1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun tetkikinden, şirketin, yeterli kapasitesi olmamasına (depo, işçi, makine, cihaz, gayrimenkul, araç vs.) rağmen yüksek cirolar elde ettiği, yapılan yoklamalarda beyan edilen tutarda iş hacmini gerçekleştirecek organizasyonunun olmadığı, emtia hizmet alım ve satımında bulunduğu firmaların temsilcilerinin ifadesi de dikkate alındığında, adı geçen mükellefin, düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet alım satımına dayanmadığı ve başkaca ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği anlaşıldığından, dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında ve defter belge isteme yazısının, davacı şirketin kanuni temsilcisine tebliğ edilmesine rağmen, verilen süre içerisinde 2013 ve 2014 yılına ilişkin defter ve belgelerin incelemeye sunulmadığı, dava dilekçesinde defter ve belgelerin ibraz edilmemesine ilişkin hukuken geçerli bir açıklama getirilmediği, defter ve belgelerin ibraz edilmemesi için ortada kabul edilebilir bir mücbir sebep de bulunmadığı anlaşıldığından; 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355/1-1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, vergi incelemesinin varsayımlara dayalı, hatalı tespit ve değerlendirmeler esas alınarak yapıldığı, yaygın olarak ticari hayatta hatır faturası uygulamasının bulunduğu, grup şirketlerine hatır faturası kesildiği, ancak fatura içeriğindeki emtianın stoklarda mevcut olduğu, hatır faturasının sahte belge olarak kabul edilmesinin, şirketlerinin ticari işlerini sekteye uğrattığı, vergi müfettişi tarafından da hatır faturasının sahte belge olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.