Danıştay Kararı 4. Daire 2021/264 E. 2023/1838 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/264 E.  ,  2023/1838 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/264
Karar No : 2023/1838

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Demir Çelik Nakliyat İnşaat Ve İnşaat Malzemeleri Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 2016/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; söz konusu şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile ekinde bulunan tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, …’ın beyanlarının, olayla ilgili bilgisine başvurulan ve diğer kişilerin ayrıntılı beyanlarıyla uyumlu olmasından ve adı geçen şirketin kurucusu …’ın mükelef kurumun herhangi bir ticari faaliyeti bulunmadığını belirtmesinden dolayı, anılan şirketin de oluşturulan organizasyon kapsamında kurulan ve bu amaçla adlarına mükellefiyet tesis ettirilen mükelleflerden biri olduğundan bu mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmayan, sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığı, diğer taraftan, bu mükellef kurumun muhasebe işlemlerini yürüten meslek mensubu davacının hukuki sorumluluğunun, yalnızca meslek mensubunun sorumluluğu kapsamında değerlendirilemeyeceği; bu hususta düzenlenen görüş öneri raporlarında da, incelemeye sevk edilecek mükellefler arasında davacının ismine yer verilmesinin, gerçek anlamda bir ticari faaliyeti olmayan şirketlerle birlikte sahte belge düzenleme organizasyonu içerisinde yer alan bir çok mükellefin muhasebe işlemlerinin de davacı tarafından yürütülmesinin tamamen bir tesadüf olarak kabul edilmeyeceği; keza vergi tekniği raporunda isimleri geçen mükelleflerin, bir kısmının kurucu ve yetkililerinin bir takım kişilerce (…, …, …, …, …, …, … …) temin edilmesi, temin edilen kişiler adına mükellefiyet tesis edilmesinin yine bu kişilerce talep edilmesi, mükellefiyet tesisinden sonrada da mükellef yetkililerinin değil, söz konusu mükellefiyetin tesisini isteyen ve bunu sağlayan üçüncü kişilerin devamlıolarak davacıyla ilişki içerisinde olması, mükelleflere ait fatura ve belgelerin bu kişiler tarafından davacıya gönderilmesi, davacının ücret ödemelerinin bunlar tarafından yapılması, şirket kuruluşlarında ve mükellefiyet tesis işlemlerinde davacının bizzat veya … gibi elemanları aracılığıyla yardımcı olması, fikir vermesi, bazen de bunların beyanname ve bildirimlerinin, davacı tarafından temin edilen başka muhasebeciler aracılığıyla verilmesinin sağlanması hususlarının, davacının beyanlarıyla birlikte değerlendirilmesinden, davacının sahip olduğu mesleki bilgi, yetki ve imkanları kullanarak, söz konusu organizasyon dahilindeki firmaların sahte belge düzenleme fiillerine katkıda bulunduğu ve bahse konu mükelleflerin söz konusu fiillerine bu suretle iştirak ettiği anlaşıldığından, kesilen bir kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık olmadığı; vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için tekerrür hükmüne esas alınacak sonraki eylemin, ilk eylem için cezanın kesinleşme tarihini takip eden yıl başından sonra gerçekleşmiş olması gerektiğinden, dayanak alınan cezanın 2016 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezası olduğu anlaşıldığından vergi ziyaı cezalarının tekerrürden kaynaklanan kısmında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde, öncelikle asıl failin fiilinin sübuta erip ermediğinin araştırılması, söz konusu fiilin sübuta erdiğinin tespiti halinde, iştirak ettiği ileri sürülen kişinin fiilinin iştirak için aranan koşullar yönünden değerlendirilmesi gerektiği, olayda ise davacının iştirak ettiği ileri sürülen sahte belge düzenleme fiilini işleyen … Demir Çelik Nak. İnş. Ve İnş Malz. Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ adına, sahte belge düzenleme faaliyetinden elde ettiği gelir üzerinden aynı dönemler için tarh edilen vergi zıyaı cezalı kurum geçici vergilerinin, adı geçen Şirkete, iştirak nedeniyle davacı adına kesilen cezaların tebliğ tarihi olan 20/05/2019 tarihinden sonra, 16/06/2019 tarihinde posta yoluyla tebliğ edildiği dolayısıyla sözü edilen şirketin sahte belge düzenlediği ve bu şekilde elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bırakarak vergi kaybına yol açtığı hususu sübuta ermeden, sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden bahisle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf isteminin kabulüne, vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına davalının istinaf isteminin ise bu gerekçe ile reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirket adına düzenlenen vergi tekniği raporları ile anılan şirketin sahte belge düzenlediğinin somut verilerle ortaya konulduğu, davacının da organizasyon kapsamında gerçekleştirilen bu eyleme menfaat gözeterek iştirak ettiği anlaşıldığından, idarece kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu itibarla Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde kararın vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümleri uygulanmasına ilişkin kısmına yönelik ileri sürülen iddialar, temyiz konusu kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Kararın, … Demir Çelik Nakliyat İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin komisyon karşılığı sahte belge düzenleme fiiline iştiraktan bahisle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinin 1. fıkrasında, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaı sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, 2. fıkrasında vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı kuralına yer verilmiş, 359. maddesinde ise; ” Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananların, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı ifade edilmiş, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgenin sahte belge olduğu, kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanmasının 344. maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği kurala bağlanmıştır.
Ayrıca “Cezalarda İndirim” başlıklı 360. maddesinde ise; 359. maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatini bulunmaması halinde Türk Ceza Kanunu’nun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısının indirileceği belirtilerek, cezalara iştirak hususunda Ceza Kanunu hükümlerinin esas alınacağı vurgulanmıştır. Bu itibarla, vergi kanunlarında düzenlenen vergi suç ve cezaları ile ilgili hususlarda uygulanacak olan Türk Ceza Kanunu’nun 37. maddesi gereğince, bir kişi tarafından işlenebilen bir suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda her bir failin sorumlu olduğunu belirtmiş, 40. maddesinin 1. fıkrasında ise; kasten ve hukuka aykırı olarak işlenen fiilin varlığının iştirakin oluşabilmesi için gerekli olduğu, diğer bir failin cezalandırılmasını engelleyen kişisel nedenlerin göz önünde bulundurulmaksızın her bir failin kendi kusurlu fiilinden dolayı cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Özetlemek gerekirse iştirakin varlığı için; birden fazla failin olması, faillerin suçu birlikte işleme iradesinin olması ve suçun işlenmesi ile iştirak edenin fiili arasında nedensellik bağının bulunması gerekmektedir.
Bu itibarla her bir iştirakçinin fiilinin asıl sorumlulardan bağımsız olarak değerlendirilmesi mümkün olup, asıl şirket veya mükellefin sorumlu bulunup bulunmaması iştirakçinin ondan bağımsız olarak değerlendirilmesine engel değildir. Ancak, sahte belge düzenleme fiiline iştirak edildiğinden bahisle vergi ziyaı cezası kesilebilmesi için iştirakin gerçekleştiği hususunun maddi delillerle tespit edilmesi zorunludur.
Dava dosyasının aynı maddi olaydan kaynaklanan Dairemizde temyiz incelemesi yapılan ilgili diğer dosya içerikleri ile birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu olayda, Ankara-İstanbul-Hatay İlleri Yoğunlukta Bulunan ve Ağırlık Hurda Sektörünü İçeren çok sayıda mükelleften oluşan 2016 yılı Sahte Fatura Düzenleme Organizasyonu Tespiti konulu … tarih ve … sayılı Rapor’da; aralarında … Demir Çelik Nakl. firmasının da yer aldığı adlarına göstermelik olarak mükellefiyet kurulan çok sayıda kurum/gerçek kişi mükelleflerin 2016 yılı fatura akışları, Ba Bs formları üzerinden alış ve satışlarının incelenmesi sonucunda, sahte belge düzenleme organizasyonu oluşturdukları, değişik pozisyonlarda, bu organizasyona katkı sağladıkları, bir kısmının doğrudan sahte belge düzenlediği, diğer bir kısmının ise bu yöndeki faaliyetleri dolayısıyla sahte belge düzenleyen kişi ve firmalara alt yapı sağladıkları, genel anlamda bir üst yönetim tarafından idare edildikleri, organizasyondakilerin çeşitli pozisyonlarda iş bölümü halinde olup, bir kısmının doğrudan, bir kısmının ise organizasyona sahte fatura temini ile katkıda bulunduğu, söz konusu mükelleflerin muhasebe işlerinin aynı isimler tarafından yürütüldüğü, bunlardan 28’inin mali müşavirliğinin davacı tarafından yapıldığı, organizasyon içerisindeki yükümlülerin 2016 yılında toplam 3.941.335.224 TL civarı olan alışlarının, 3.527.043.275 TL’sinin grup içindeki kişi ve firmalardan yapıldığı, toplam 5.025.227.205 TL’ye ulaşan satışlarının ise, 3.527.043.275 TL’sinin organizasyon içindeki kişi ve firmalara yapıldığı, 2016 yılında yaklaşık % 261 olan kâr marjının, metal sektöründe gerçekçi olmadığı, oluşturulan tabloda yer alan yükümlülerin ilgili dönemde organize bir şekilde sahte fatura düzenledikleri ve kullandıkları hususunda tespitlerin bulunduğu grup içerisindeki kişi ve firmaların, birbirleriyle faturalaştıkları, muhasebe işlerinin aynı muhasebeciler tarafından yürütüldüğü, bilançoları, mali tabloları, çalışanları gibi unsurlar dikkate alındığında, bu firmaların sahte belge düzenleme organizasyonu kapsamında işlem tesis ettikleri sonucuna varıldığı değerlendirmelerine yer verilmiştir.
… Demir Çelik Nak. İnş. ve İnş. Malz. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun incelenmesinden; anılan mükellefinde tüm diğer organizasyon üyesi mükellefler gibi faaliyet alanının demir çelik inşaat demiri toptan ticareti olarak gösterildiği, şirketin %100 kurucu/ortağı gösterilen kişinin … olduğu, sonrasında hisselerin 16/10/2015 tarihinde …’e devredildiği, bu kişinin defter ve belgeleri ibraz etmediği, %100 ortağı olduğu diğer bir firma olan …Demir Çelik…Ltd. Şti. hakkında da aynı faaliyet nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, yoklamalarda bulunamadığından 30/04/2016 tarihinde mükellefiyetinin resen terkin edildiği, aynı adreste fatura zincirinde yer alan organizasyonda bulunan başka firmaların da olduğu, karşıt incelemede ilgili dönemde düzenlediği tüm belgelerin, aralarındaki belge zinciri de dikkate alındığında, organizasyon çerçevesinde komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte belgeler olduğu, mükellefin mal ve hizmet alımında bulunduğu mükelleflerin çoğu hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu düzenlenmiş veya bu şüpheyle incelemede olduğu, satımlarının neredeyse tamamının sahte belge düzenlemeden dolayı hakkında vergi tekniği raporu bulunan firmalara yapıldığı, özetle; bu vergi tekniği raporunda da diğer organizasyon kapsamında yer alan mükellefler gibi mükellef şirketin, münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla kurulduğu, 2016 hesap döneminde düzenlediği tüm faturaların hiçbir mal ve hizmet karşılığı olmaksızın düzenlenen sahte faturalar olduğu değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Anılan raporda yer alan eski ortak …’ın ifadesinde; 2015 yılında şirket kurmak için Ankara’ya gittiğini, işin başında … ve …’un olduğunu, amacının sağlık güvencesi için sigortalılık elde etmek olduğu, bu amaçla vekalet verdiğini, …’un da evrak işlerini yaptığını, mali polis baskınıyla olayın iç yüzünü öğrendikten sonra bu üçünden şikayetçi olduğunu beyan ettiği, …’ın vekil tayin ettiği …’un çalışanı muhasebeci …’ın ifadesinde; “…ve … ile …’in …’un üzerinde olduğunu düşünüyorum. Telefonda onlardan talimat alır hesap verir, emir alır gibi konuşurdu … ayrıldıktan sonra yerine … geldi. Kuruluş işlemleri için onunla muhatap oldum …” yönünde ifade verdiği, … tarafından; diğer ilgili dosyalarda yer alan ifadesinde genel olarak; … ‘un kendisinin patronu olduğu, 2015/8. aydan 2017/11. aya kadar onun yanında çalıştığı, gariban insanlar üzerine şirketler kurdukları, gerçekte o kişilerin bu şirketlerle hiçbir ilgisinin olmadığını; “… elemanları bulur, … şirket kuruluş işlemlerini yapar ve mali işlerle ilgilenir, … bu işin Hatay ayağını yürütür, … ‘in elemanı, … da Hatay’dan evrakları yollardı. … defter başı 1.250,00 TL alırdı…işin Ankara ayağını … ve … , Hatay ayağını ise … yürütürdü. …, …’in yanına gelir kaç tane şirket kuracaklarını konuşurlar ona göre yer tutulur. Evrakları … ‘a … getirir…’in çalışanları …ve … aldıkları vekaletnamelerle notere gider orada … adlı görevliye evraklar verilir ve şirketler kurulurdu… …’un vergi dairelerinde de tanıdıkları vardı, bir sıkıntı olursa şirketle ilişiğimi kestim diye imzalı kağıdı veriyordu, kağıtlardan diğerini şirketin evraklarına şirket sahiplerine teslim ettim diye, bir diğerini de meslek odasına veriyordu, aldığı imzalı boş kağıtların ne işe yaradığını daha önce vergi müfettişlerine anlattım” dediği şirketin muhasebe işlerini yürüten … 19/02/2018 tarihli ifadesinde; “…faturalar Hatay’dan kargo ile gelirdi. Gönderici olarak …diye bir firma adı vardı. Mail yoluyla …Hanım bilgi verirdi.Firmaların sahte belge organizasyonu içinde olduğunu bilmiyordum. 2015 yılında belgeler … , 2016 yılında ise …, …, … tarafından gönderilirdi. Bu kişilerin ….’in çalışanı olduğunu daha sonra öğrendim… ” şeklinde ifade verdiği, … ‘un 24/05/2018 tarihli ifadesinde; “…büroda bana baskı yapıyordu. Evrak olmadan sisteme bilgi girişi yaptırıyordu. Fatura olmadan bile sisteme bilgi girişi yaptırıyordu….Hatay’dan sürekli değişik insanlar geliyordu…. Bey’in odasına geçip konuşuyorlardı. Sonra …’in Bey’in odasına yanlarına geçiyordu…” şeklinde beyanda bulunduğu, …’ın ilgili dosyalarda bulunan başka raporlarda ifadelerinde; “… Bir sürü şirket vardı ismini hatırladıklarım; …, …, … adı geçen bu şirketler hep naylon fatura için kuruldu. Adını hatırlayamadığım daha birçok firma naylon fatura işi için kuruldu… Mali Şube polisleri baskın yaptı. Bu adres …’un ofisidir. Ben de burada çalışıyordum… ve …’u şahsen tanımadım ama … Bey’in baskından sonra yaptığı konuşmalardan duyduğuma göre bu kişiler sahte fatura ticareti yapıyorlarmış. Sahte fatura ticaretini bu kişiler yönetiyormuş. … isimli kişi de bu kişilerle birlikte sahte fatura ticaretini yönetiyormuş. İşyerinde … Bey’le odalarımız yan yanaydı. Konuşmalar duyuluyordu, orada duydum….” şeklinde ifade verdiği, … demir Çelik firması ortağı … tarafından vekil tayin edilen …’ın ifadesinde; ” vekaletnameden herhangi bir bilgisi olmadığını, kendisinin inşaat ustası olduğunu, bir iş diye götürdüklerini, seni sigortalı yapacağız diye beş tane boş kağıt imzalattırdıklarını, daha sonra şahıslarla görüşmediğini ve onlardan şikayetçi olduğunu..” belirttiği, görülmüştür.
…Demir Çelik firmasının …Mahallesi … Sokak.. Çankaya/Ankara olan işyeri adresinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan aramada aralarında sahte belge düzenleme organizasyonunda yer aldığından incelemeye sevkedilen ve haklarında vergi tekniği raporları bulunan firma/kişilere ait 30 çuval evrakın ele geçirildiği; 2016 yılı beyannamelerinin … tarafından veya onun şifresini kullandığı, yanında çalışan veya bir şekilde hastalık gibi mazeretlerle ikna ettiği …, …, … adlı meslek mensupları tarafından verildiği, dolayısıyla işlemlerinin hep aynı noter ve aynı muhasebeci tarafından yapıldığı, aynı vergi dairelerinin yetki alanlarında işyerlerinin kiralandığını, mükellefiyet tesis edilen şahıs ya da firmalara ilişkin matbaadan alınan fatura ve benzeri evrakların Hatay’a götürüldüğü ya da kargo ile gönderildiğini, faturaların Hatay’da düzenlendiğini, beyan zamanı mail yoluyla … ‘a gönderildiğini, beyan edildikten sonra faturaların kargo ile Hatay’dan … ‘un işyerine gönderilip muhasebecinin deposunda saklandığı, üzerlerine şirket kurulacak kişilerin şirket kurmak için uygun olup olmadıklarını … ‘un araştırdığını … ‘ın beyan ettiği, belirtilen tespitlere dayanarak, … Demir Çelik Nakliyat İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2016 hesap döneminde bahsedilen kişi ve kurumlarla bağlantılı ve organize bir şekilde hareket ederek sahte belge düzenleme organizasyonu oluşturduğu, davacı … ‘un sahte belge düzenleme fiiline iştirak etmesi nedeniyle adına bir kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Ayrıca sahte belge düzenleme organizasyonun kuruluşu ve işleyişi hakkında diğer çalışanların ifadeleri ile davacının ifadelerinde de ortak tespitlerin olduğu, anılan organizasyonda yer alan şirketin kurulduğu 01/01/2016 tarihinden itibaren itibaren sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde etme faaliyeti ile iştigal ettiği, ayrıca özetlenen tespitlerle, verilen ifadeler birlikte değerlendirildiğinde; 30 yılı aşan mesleki tecrübesi olduğu anlaşılan davacının, aralarında … Demir Çelik firmasının da bulunduğu hatta bir kısmının aynı işyerini paylaştığı 29 ilgili mükellefin muhasebe işlerini yürüttüğü, başından beri söz konusu şirketlerin göstermelik olarak ve sahte belge düzenleme faaliyetine yönelik olarak kurulduğunu ve faaliyet gösterdiğini bildiği, 2016 yılı boyunca gerek noterlik nezdinde mükellefiyet tesisi gerekse adlarına mükellefiyet tesis edilenlerin beyannamelerinin verilmesi gibi faaliyetleri ile sahte belge düzenleme organizasyonu içerisinde yer alarak, belirilen şirket tarafından gerçekleştirilen sahte belge düzenleme eylemine bizzat eylem ve işlemleri ile katkıda bulunduğu sonucuna varıldığından, davacı adına kesilen bir kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, vergi ziyaı cezalarına tekerrür uygulanmasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının iştirak nedeniyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin Vergi Dava Dairesi kararı temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlıkta konusu olayda davacı tarafından … Demir Çelik Nakliyat İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde etme eylemine ne suretle iştirak ettiği, hangi belgelerin düzenlenmesinde iştirak söz konusu olduğu, ceza ihbarnamelerinde belirtilen ceza tutarlarının belirlenmesinde hangi belgelerin dikkate alındığı, ziyaa uğratılan vergi miktarının ve hükmedilen ceza tutarının takdirinde hangi matrah tutarlarına göre nasıl bir hesaplama yapıldığının açıklanamadığı, diğer bir deyişle davacı ile anılan sahte belge düzenleme eylemi arasında illiyet bağı kurulamadığı, vergi ziyaı cezasının dayanaklarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyulamadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.