Danıştay Kararı 4. Daire 2021/175 E. 2023/1715 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/175 E.  ,  2023/1715 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/175
Karar No : 2023/1715

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıdan, ortağı olduğu … Hedi.Eşy. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan inceleme üzerine tespit edilen matrah farkı ve gecikme faizi tutarı kadar teminat istenmesine ilişkin işlem ile davacı adına kayıtlı gayrimenkul ve menkullere ihtiyati haciz uygulanmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının ortağı olduğu şirket hakkında 2016 hesap dönemine ilişkin başlatılan vergi incelemesi sırasında, ilk incelemeye göre belirlenen miktarlar üzerinden davacıdan 6183 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca teminat istenildiği ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu’nun davacının bağlı olduğu vergi dairesinden davacının mal ve hakları üzerine ihtiyati haciz tatbik edilmesinin istenildiği, davacının ortağı olduğu asıl borçlu şirketin 2016 yılı hesaplarının incelenmesine başlanıldığı ve ilk hesaplamalara göre bir takım belirlemelerin yapıldığı, dava konusu teminat isteme ve ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 6183 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca ihtiyati haczin alacaklı amme idaresinin mahallin en büyük memurunun kararıyla yapılacağının düzenlendiği, ancak 5345 sayılı Kanunun 33. maddesi ile mahalli en büyük memuruna yapılan atıfların vergi dairesi başkanı ve başkanlığına yapılmış sayılacağı düzenlemesi ile ihtiyati hacze karar vermeye vergi dairesi başkanı veya başkanlığının yetkili hale geldiği ancak 5345 sayılı Kanunun 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 70. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, bu durumda, 6183 sayılı Kanunun 13. maddesi yürürlükte olduğundan ihtiyati haciz işlemine alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun tekrar yetkili hale geldiği, 4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Atıflar” başlıklı 798. maddesinin (c) bendi ile tekrar, mahalli en büyük memuruna yapılan atıfların vergi dairesi başkanı ve başkanlığına yapılmış sayılacağı düzenlemesinin getirildiği, yani bir konuda kanunda açık düzenleme varken aynı konuda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile farklı bir düzenleme getirildiği, Anayasa’nın 104. maddesinde, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümlerinin uygulanacağı hükmünün yer aldığı, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25. maddesiyle 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un Atıflar ve Yetkiler başlıklı 33.maddesi yeniden düzenlenerek “Diğer mevzuatta Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıflar Gelir İdaresi Başkanlığına; Gelirler Genel Müdürüne yapılmış atıflar Gelir İdaresi Başkanına; Başkanlığın görev alanına giren konularda mülki idare amirlerine, mahallin en büyük memuruna, ilin en büyük malmemuruna, defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü veya müdürlüğüne; gelir müdürlüğüne, takdir komisyonu başkanı veya başkanlığına, tahsil dairesine, mal müdürü ve müdürlüğüne yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına veya ilgili müdür veya müdürlüğüne yapılmış sayılır.” hükmünün söz konusu maddeye yeniden eklendiği ve 26/03/2020 tarihli ve 31080 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu durumda; 09/07/2018 ila 25/03/2020 tarihleri arasında ihtiyati haciz kararı alma yetkisinin 6183 sayılı Kanun’un 13.maddesinde belirtildiği şekilde sadece alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunda olduğu, davacıdan teminat istenmesine dair işlemin …Vergi Dairesi Başkan Vekilinin 22/04/2019 tarihli Olur’u ile tesis edildiği, yetkisiz kişi tarafından tesis edilen dava konusu ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı, teminat istemi işleminin dayanağının ise … tarihli ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu olduğu ve söz konusu raporun tamamlanmasından sonra 26/04/2019 tarihinde yani tarhiyat oluştuktan sonra teminat istenildiği, tarhiyat oluştuktan sonra tarh aşamasına dair davacıdan teminat istenmesine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar temyize konu kararın, teminat isteme işlemine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin kararın ihtiyati hacze ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirlenen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 13. maddesinde ihtiyati haczin, maddede yedi bent halinde belirtilen durumlardan herhangi birinin mevcudiyeti halinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre derhal tatbik olunacağı düzenlenmiş; maddenin (1) numaralı bendinde, Kanun’un 9. maddesi gereğince teminat istenmesini mucip hallerin mevcut olması ihtiyati haciz kararı alınmasını gerektiren durum olarak öngörülmüştür.
6183 sayılı Kanun’un 17. maddesinin ikinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise, 13. maddenin (1), (2), (3) ve (5) numaralı bentlerinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisinin mevcut olması halinde vergi dairesi müdürünün yazılı talebi üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi başkanının, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın, Danıştay Dördüncü Dairesinin E.2021/3530, E.2020/2094, E.2022/374 sayılı dosyaları ile birlikte incelenmesinden; davacının ortağı olduğu … Hed. Eşya İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin 2016 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda tanzim edilen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna istinaden şirket adına cezalı tarhiyatlar yapılarak, buna ilişkin ihbarnamelerin 14/01/2019 tarihinde tebliği üzerine 06/02/2019 tarihinde … Vergi Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava konusu edildiği, anılan dava derdest iken davacı hakkında şirket kanuni temsilcisi olduğundan bahisle 22/04/2019 tarihinde ihtiyati haciz kararının alındığı anlaşılmaktadır.
Olayda, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca tarh edilen vergiler ve kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin ihbarnameler tebliğ edildikten sonra amme alacağının korunmasına dair yöntemlere başvurulmuş ve dava konusu işlemler tesis edilmiştir.
Teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk, kamu borçlusu hakkında kamu alacağının takip ve cebren tahsili amacıyla yürütülecek sürecin borçlu tarafından engellenmesini önlemek ve kamu alacağını güvence altına almak amacıyla düzenlenmiş birer koruma önlemidir. Dolayısıyla asıl borçlu şirket hakkında cezalı tarhiyat yapıldıktan sonra tesis edilen ihtiyati haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının teminat isteme işlemine ilişkin kısmının onanmasına, ihtiyati hacze ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.