Danıştay Kararı 4. Daire 2020/924 E. 2023/1045 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/924 E.  ,  2023/1045 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/924
Karar No : 2023/1045

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Fındık Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin gayrimenkullerine konulan, 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 7. bendi uyarınca ihtiyati haczin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Anayasa’nın 40/2. maddesi kapsamında idari işlemin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe, özel dava açma süresinin işletilmesine olanak bulunmadığından davalı idarenin süre itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş; olayda, davacı şirketin amme borçlusu olmadığının tartışmasız olduğu, öte yandan davacı şirketin gayrimenkulleri üzerine konulan ihtiyati haczin yasal dayanağı olarak 6183 sayılı Kanun’un 13/7. maddesinin gösterildiği, oysaki söz konusu maddenin öngördüğü tasarrufun iptali davasına konu edilen malların asıl borçlu … Lojistik Petrol Turz. İnş. Ltd. Şti’nin malları olduğu, Kanun gereği bu mallar üzerinde veya bu malları elinden çıkaran İmza … Petrol Turz. İnş. Ltd. Şti’nin diğer malları üzerinde ihtiyati haciz tatbiki değerlendirilmeliyken amme borçlusu olmayan ve iyiniyetli olup olmadığı açılmış olan tasarrufun iptali davasına göre belirlenecek davacı hakkında başkasının muhtemel vergi borçları nedeniyle ihtiyati haciz uygulanmasının hem söz konusu mevzuat hem de mülkiyet hakkında barışçıl yararlanma ilkeleri ekseninde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan iş ve işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği yönündeki itirazları, Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı gerekçeler karşısında …’in karşı oyu ile yerinde görülmemiştir. Davalı idarenin diğer temyiz istemlerine gelince;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “ihtiyati haciz” başlıklı 13. maddesinde ihtiyati haczin hangi hallerde uygulanacağı düzenlenmiş, 7. bendinde iptali istenen muamele ve tasarrufun mevzuunu teşkil eden malların, bu mallar elden çıkarılmışsa elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere, bu Kanunun 27, 29, 30. maddelerinin tatbikini icabettiren haller varsa uygulanacağı, 24. maddesinde; amme borçlusunun bu Kanunun 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılacağı ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılacağı, 27. maddesinde; amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde veya hapsen tazyikine rağmen mal beyanında bulunmayanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamaların ve ivazsız tasarrufların hükümsüz olduğu, 28. maddesinde; 27. maddenin tatbiki bakımından üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlariyle, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar, kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler ve borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitlerin bağışlama hükmünde kabul edilerek hükümsüz sayılacağı, 31. maddesinde; 27, 28, 29 ve 30. maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananların elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu Kanun hükümleri dairesinde mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Düzce Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, … Fındık Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile … Lojistik Petrol Turizm İnşaat Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne karşı … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:…, K:… sayılı dosyası altında tasarrufun iptali davası açıldığı ve söz konusu davada 03/08/2022 tarihinde verilen karar ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği görülmüş olup, Vergi Dava dairesince söz konusu dava sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava Açma Süresi” Başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’ da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren yapılacağı düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin gayrimenkullerine 6183 sayılı Kanunun 13 maddesi 7. bendi uyarınca ihtiyati haciz uygulandığı, teminat gösterilmesi halinde haczin kaldırılacağına dair İdarenin 03/08/2018 tarihli yazısının, davacı şirkete 14/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle dava konusu işlemden davacı tarafın bu tarih itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerektiği ve yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca da otuz gün içinde işleme karşı dava yoluna başvurulması gerektiği izahtan varestedir. Davacı tarafın, 29/08/2018 tarihli başvurusunun, yukarıda belirtilen dava açma süresini kesmeyeceğinden, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesinin kararının kaldırılarak, davanın süre yönünden reddi gerektiği düşüncesiyle Dairemiz kararına katılmıyorum.