Danıştay Kararı 4. Daire 2020/909 E. 2023/1302 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/909 E.  ,  2023/1302 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/909
Karar No : 2023/1302

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Eczacılık Nakliyat İç ve Dış
Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2013 yılında bir kısım satışları için fatura düzenlemediğinden bahisle hakkında düzenlenen raporlar uyarınca 2013/1, 5, 7, 8, 9, 10 ve 12 dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 2013/12 dönemi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen ve dava konusu cezalı tarhiyatların dayanağı olan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun ihbarnameler ile birlikte veya dava açma tarihinden önce davacıya tebliğ edilmediği, davacı tarafından da dava dilekçesinde anılan vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere yönelik herhangi bir beyanda bulunulmadığı, ayrıca bahsi geçen vergi tekniği raporu, davalı idarece dava dosyasına da sunulmadığından, dava konusu tarhiyatlarda ve özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı adına tarh edilen dava konusu cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerle birlikte, dayanağı vergi tekniği raporunun tebliğ edilmediği, Vergi Mahkemesince bu durumun davacının savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına dayanak alındığının anlaşıldığı, Mahkemece her ne kadar vergi tekniği raporunun ihbarnameye eklenerek davacıya tebliğ edilmediği belirtilmiş ise de; dava konusu cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerin tebellüğünden itibaren dava açma süresi içinde Vergi Mahkemesinde vergilendirme işlemine karşı dava açılıp uyuşmazlık yargı mercine taşınarak idarenin tüm iddia ve işlemlerine karşı itiraz etme imkanının elde edildiği görüldüğünden, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiği, davacı hakkında düzenlenen, vergi tekniği raporunda yer alan tespitler değerlendirildiğinde, davacının belgesiz mal satışında bulunduğu hususu, gerek dosya kapsamından gerekse de davacı şirket yetkilisinin ikrarı ile anlaşıldığından, olayda re’sen tarh nedeninin oluştuğu, matrah farkının da maliyet bedeli esasına uygun bir şekilde belirlendiği görüldüğünden, dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine dair koşulları düzenleyen maddede belirtilen unsurların olayda bir arada gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, davalı idare istinaf başvurusunun dava konusu özel usulsüzlük cezası yönünden reddine, cezalı tarhiyat yönünden ise istinaf başvurusu kabul edilerek, Mahkeme kararının belirtilen hüküm fıkrası kaldırılarak, davanın söz konusu kısmının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen raporlar uyarınca yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.