Danıştay Kararı 4. Daire 2020/863 E. 2023/2177 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/863 E.  ,  2023/2177 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/863
Karar No : 2023/2177

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiyesi tamamlanan, …Kağıtçılık Kırt. Yay. ve Elekt. San. Tic. Ltd. Şti’nin borçları nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen …tarih ve …/…,…,…,…,…,…,…sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 26/09/2008 tarihli hisse devri sözleşmelerinden, …Kağıtçılık Kırtasiye Yay. ve Elek. San. Tic. Ltd. Şti.’de bulunan 12.500,00 TL’lik hissesinin 25,00 TL’lik kısmını …’e, geri kalan 12.475,00 TL’lik kısmını ise …’a devretmiş olduğu, dava konusu …/…-…sayılı ödeme emirlerinde yer alan alacaklar ile … sayılı ödeme emrinin davacının şirket hisselerinin devretme tarihi olan 26/09/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin alacakların, asıl borçlu şirket nezdinde kesinleştiğinin ispatına dair, sadece asıl borçlu şirket adına tanzim edilen …tarih ve …ve …tarih ve …sayılı ödeme emirlerinin asıl borçlu şirkete tebliğine ilişkin evrakların ibraz edildiği, anılan ödeme emirlerinin 2005 ila 2008 yılları muhtelif dönemleri alacaklarına ilişkin olduğu ve bu ödeme emirlerinde yer alan alacaklara ilişkin en son 2011 yılında haciz işlemleri yapıldığı, 2011 yılından sonra tahsil zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin yapılmadığı, anılan haciz işlemleri dışında zamanaşımını kesen bir sebebin gerçekleşmemiş olduğu ve 2011 yılı itibariyle kesilen tahsil zamanaşımı süresinin 31/12/2016 tarihinde dolduğu nazara alındığında, zamanaşımına uğramış amme alacakları için davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk görülmediği, dava konusu ödeme emirlerinde yer alan diğer amme alacakları yönünden, söz konusu alacakların, davacının şirket hisselerini devrettiği 26/09/2008 tarihinden sonraki dönemlere ait olduğu, uyuşmazlık konusu dönemde şirket ortağı ve müdürü olmayan ve bu tarihten sonraki borçlardan sorumluluğunun bulunmayan davacı hakkında kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar temyize konu kararın, dava konusu 2018/2-3 sayılı ödeme emirleri ile 2018/9 sayılı ödeme emrinin davacının şirket hisselerinin devretme tarihi olan 26/09/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin alacaklara ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin, kararın, dava konusu ödeme emirlerinin yukarıda belirtilen kısımları dışında kalan ve davacının şirket hisselerini devrettiği 26/09/2008 tarihinden sonraki dönemlere ait kamu alacaklarına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
Dosyanın, Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/04/2023 tarih ve E:2022/5154, K:2023/2172 sayılı dosyası ile birlikte incelenmesinden; söz konusu kararda, Vergi Mahkemesince, Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/01/2021 tarih ve E:2016/13717, K:2021/69 sayılı bozma kararına uyularak; “davacının, Tas. Hal. …Kağıtçılık Kırtasiye Yay. ve Elek. San. Tic. Ltd. Şti.’ndeki mevcut hisselerini …Noterliğinin 26/09/2008 tarihli hisse devri sözleşmesi ile devrettiği, uyuşmazlık konusu dönemde şirket ortağı ve müdürü olmadığı ve söz konusu borçlardan sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmişse de, kanuni temsilci olarak seçilen ve bu durumu tescil ve ilan edilen kişinin herhangi bir sebeple kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesi halinde bu hususun tescil edilip, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilinceye kadar üçüncü şahıslar nezdinde hukuki sonuç doğurmayacağının açık olması olması karşısında, davacının devir sonrasında da şirketi münferiden temsile yetkili müdür olduğu” hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlıkta, Vergi Dava Dairesinin davacının, 26/09/2008 tarihli hisse devri sözleşmesi ile hisselerini devrettiği, uyuşmazlık konusu dönemde şirket ortağı ve müdürü olmadığı ve bu tarihten sonraki borçlardan sorumluluğunun bulunmadığı şeklindeki yargısının, yukarıda hükmüne yer verilen söz konusu karar nedeniyle hukuka uygun olmadığı anlaşılmakla birlikte, ödeme emirlerinin belirtilen kısmı yönünden alacakların 2011 ve 2012 yılları muhtelif dönemleri ilişkin olduğu ve bu ödeme emirlerinde yer alan alacaklara ilişkin olarak, asıl borçlu şirketin tasfiyesinin ilan edildiği 04/03/2014 tarihinden önce, 2012 yılında ödeme emirlerinin tebliğ edildiğinin görüldüğü ve 2012 yılı itibariyle kesilen tahsil zamanaşımı süresinin 31/12/2017 tarihinde dolduğu dikkate alındığında, zamanaşımına uğramış amme alacakları için davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararının belirtilen kısmında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının dava konusu …/…-…sayılı ödeme emirleri ile …sayılı ödeme emrinin davacının şirket hisselerinin devretme tarihi olan 26/09/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin alacaklara ilişkin kısmının ONANMASINA, ödeme emirlerinin bunun dışındaki alacaklara ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.