Danıştay Kararı 4. Daire 2020/850 E. 2023/167 K. 16.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/850 E.  ,  2023/167 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/850
Karar No : 2023/167

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından adına, düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının mahsup talebinin yerine getirilip getirilemeyeceği konusunda ayrıca bir karar alınıp davacıya tebliğ edilmeksizin mahsuba konu borçların vadesinde ödenmediğinden bahisle doğrudan düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun “bir ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığını ileri sürerek 15 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emri içeriği 2018/10 dönemine ilişkin katma değer vergisi ve damga vergilerinin davacının kendi beyanına istinaden tahakkuk ettirildiği, 24/11/2018 tarihinde bu borçların mahsuben ödenmesi talebiyle başvuruda bulunulduğu, 18/12/2018 tarihinde iade mahsup talepleri ile ilgili işlemlerin inceleme sonucuna göre yerine getirileceği hususunun bildirildiği, 13/12/2018 tarihinde ise dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Olayda, Vergi Dava Dairesince, davalı idareden, davacının katma değer vergisi iadesi istemiyle yaptığı başvurusu üzerine 18/12/2018 tarihli yazı ile iade mahsup talepleri ile ilgili işlemlerin inceleme sonucuna göre yerine getirileceği belirtildiğinden, söz konusu incelemenin neticelenip neticelenmediği, neticelendi ise raporun bir sureti istenilerek ve hazırlanan rapora göre davacının talebi hakkında işlem yapılıp yapılmadığı hususları sorularak bir karar verilmesi gerektiğinden aksi yönde verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.