Danıştay Kararı 4. Daire 2020/783 E. 2023/1090 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/783 E.  ,  2023/1090 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/783
Karar No : 2023/1090

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) :… İletişim Telekomünikasyon Aksesuar ve Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca, re’sen tarh edilen 2016 yılı tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında yapılan tespitlerden, eksik incelemeye ve varsayıma dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde, re’sen vergi tarhı tanımlanarak 30/4. maddesinde; defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması halinde vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği, 30/6. maddesinde ise; tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halinde verginin re’sen tarh olunacağı öngörülmüş, 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu, aynı Kanunun 3/B maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadarki vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; mükellefin …Mah. … Caddesi no:… Fatih/İSTANBUL adresinde telekomünikasyon ekipman ve parçalarının toptan ticareti ile iştigal ettiği, 2016 yılı kurumlar vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerini verdiği, 07/09/2015 tarihli yoklamada, işyerinin kapalı olduğu, ödevlinin tanınmadığı, 10/09/2015 tarihli yoklamada, işyerinin 20 m2 olduğu, kirasının 600 TL olduğu, kiranın banka hesabına ödendiği, işyerinde kayıtlı çalışan olmadığı, demirbaş olarak, 1 adet ofis masa takımı, 2 adet bilgisayar bulunduğu, 14/06/2016 ve 20/07/2016 tarihli yoklamalarda, işyerinin kapalı olduğu, kapıda mükellefin ünvanının yazılı olduğu, yapılan çevre yoklamasında mükellefi tanıyana rastlanmadığı, 16/12/2016 tarihli yoklamada, sigortalı çalışan nezdinde yapılan yoklamada şirketin işyerinde toptan cep telefonu, cep telefonu aksesuarı satışı ve kozmetik ürünlerin ithalatı ve toptan satışı işi ile faaliyet gösterdiği, dönem dönem diğer elektronik ürünlerin satışını da yaptığı, 4 çalışanının bulunduğu, merkez iş yeri dışında herhangi bir depo iş yeri veya şubesinin bulunmadığı, mükelef kurumun bir sene içerisinde altı kere muhasebeci değiştirdiği, bu muhasebecilerden …, … ve …’in aynı zamanda mükellefin alış yaptığı firmaların muhasebecileri oldukları, mükellef kurumda işçi olarak çalışan …’ın 05/09/2012 tarihli ifadesinde maaş artı pirim usulüyle çalıştığını, pazarlama ve finans işlerine baktığını, telefon, elektronik aletler gibi ürünlerin toptan satışının yapıldığı, ödemelerin genelde çekle yapıldığı, … iletişim olarak malları Tahtakale-Karaköy piyasasındaki toptancılardan aldıklarını, … Reklam’dan ise telefon aksesuarları aldıklarını ifade ettiği, mükellef kuruma ait herhangi bir motorlu taşıt bulunmadığı, mükellef kurumun 2016 yılında Bs formuyla toplam 12.723.338,00 TL mal satışı bildirmesine rağmen mal sattığı firmaların 12.534.422,00-TL mal aldığını bildirdikleri, 2016 yılında Ba formuyla toplam 12.688.917,00 TL mal alışı bildirmesine rağmen mal alımında bulunduğu firmaların 12.363.347,00-TL mal aldığını bildirdikleri, mükellefin vergi borçlarına ilişkin herhangi bir ödemede bulunmadığı, ödenmesi gereken vergi borcunun 31.801,78 TL olduğu tespitlerine yer veilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerin değerlendirilmesinden; davacının yapılan yoklamaların bir kısmında bulunmadığı ve çevrede tanınmadığı, bulunduğu yoklamada tespit edilen organizasyonuyla uyumsuz şekilde yüksek miktarda fatura düzenlediği, yüksek tutarlı matrahına karşılık, düşük tutarda ödenecek katma değer vergisinin bulunduğu, alışlarına ilişkin olumsuz tespitler bulunduğu buna göre idarece yapılan tespitlerde ve cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık aksi yönde verilen kararda hukuki isabet bulunmamıştır.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda, tekerrür uygulamasının ayrıca değerlendirilmesi gerektiği tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.