Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/673 E. , 2023/1694 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/673
Karar No : 2023/1694
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Yemek Üretim ve Turizm Tesisleri Gıda Mobilya İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin vergi borçları için kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mahkemelerinin 12/12/2018 tarihli ara kararı ile davalı idareden dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrindeki kamu alacaklarına ilişkin düzenlenen … nolu vergi/ceza ihbarnamelerinin ve tebliğ alındılarının istenilmesine, bu ihbarnamelere karşı dava açılıp açılmadığı sorularak, açıldıysa mahkeme ve esas numarasının bildirilmesinin istenilmesine rağmen, davalı idarece ara karara cevaben … nolu ihbarnameler için herhangi bir bilgi verilmediği gibi ekli belgelerden de istenen ihbarnamelerin ve tebliğ evrakının da dava dosyasına ibraz edilmediği görüldüğünden, kamu alacağının usule uygun kesinleştirilmediği, bu durumda, ödeme emrine konu … nolu ihbarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ evrakı dosyaya ibraz edilmediğinden, tebliğ edilerek kesinleşen dolayısıyla ödeme emriyle istenebilecek bir kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden, söz konusu vergi borçlarından dolayı şirket kanuni temsilcisi davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emrinin usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava, … Yemek Üretim ve Turizm Tesisleri Gıda Mobilya İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili için şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu … Yemek Üretim ve Turizm Tesisleri Gıda Mobilya İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına dava konusu ödeme emri içeriği borçların tahsili için ihbarnameler düzenlenerek tebliğ edildiği, bu ihbarnamelerin dava konusu edilmesi üzerine … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla özel usulsüzlük cezası kaldırılarak vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yönünden davanın reddedildiği, ve temyiz edilmeyerek kararın kesinleştiği anlaşılmış olup, bu durumda asıl borçlu şirket adına yapılan tarhiyatların usulüne uygun kesinleştiği ve şirket mal varlığından tahsil olanağı bulunmadığı görüldüğünden söz konusu borçlar için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçeyle davalı idarenin temyiz istemi kabul edilerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
Dava, … Yemek Üretim ve Turizm Tesisleri Gıda Mobilya İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili için kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin kanuni temsilcinin ikametgah adresinde 12/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, kamu alacağının vadesinde ödenmemesi ve şirket hakkında yapılan takip neticesinde borcun şirketten tahsil imkanının kalmadığının anlaşılması üzerine, kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmış olup, olayda; davacının ortağı olduğu asıl borçlu şirketin, Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca 18/02/2015 tarihi itibariyle ticaret sicilinden resen silinmek suretiyle tüzel kişiliği sona ermiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu tarihten sonra anılan şirket adına verginin tarh, tahakkuk veya tahsili yolunda herhangi bir işlem tesis edilmesi hukuken mümkün olmadığından, ticaret sicilinden silinmek suretiyle hukuki varlığı sona eren şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 12/11/2015 tarihinde kanuni temsilcinin ikametgah adresinde eşine tebliğ edilmesi yoluyla, kamu alacağının vadesinde ödenmediği ve şirket hakkında yapılan takip ve araştırmalar neticesinde borcun şirketten tahsil imkanının kalmadığından bahisle, şirket ortağı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçeyle Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle Daire kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.