Danıştay Kararı 4. Daire 2020/6432 E. 2023/467 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/6432 E.  ,  2023/467 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/6432
Karar No : 2023/467

TEMYİZ EDEN TARAFLAR :1- … Petrol Ürünleri İmalat Otomotiv Nakliye Nakliye İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket tarafından, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile sahte fatura düzenleyerek komisyon geliri elde ettiğinden bahisle vergi inceleme raporuna istinaden 2016/4-6 ,7-9, 10-12 dönemleri için tarh edilen tekerrür artırımlı üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; kurumlar vergisinin niteliği itibariyle beyanname verme ve tahakkuk tarihlerinin sonraki takvim yılına ait olması geçici verginin ise içinde bulunan yıl içinde beyan edilip, tahakkuk ve tahsil aşamasına gelmesi karşısında davaya konu geçici vergi beyannamesinin verildiği tarih itibariyle davacının anılan yıl kurumlar vergisi beyanında yaptığı düzeltmenin geçici vergi için kesilmesi gereken ceza tutarını etkilemeyeceği anlaşıldığından, davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, geçici verginin yıl sonunda tarh edilecek gelir vergisine mahsuben alınan peşin bir vergi olduğu ve beyan edilme şekli dikkate alınarak, geçici vergi nedeniyle kesilen cezanın üç kat değil, bir kat olması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, vergi ziyaı cezasının vergi aslının bir katını aşan kısmında ve tekerrür uygulanmasının dayanağı olarak 2016/2 dönemine ait vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamenin 15/04/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, 2016 yılına ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezalarında tekerrür hükümleri uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı adına yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından, süresinde istinafa başvurulmayarak kesinleşen mahkeme kararının temyiz edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, davalı idare temyiz isteminin ise reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddenin devamında bentler halinde sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği ifade edilmiştir.
İstinaf yoluna başvurmayan davacı açısından Vergi Mahkemesi kararı kesinleştiğinden, temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.