Danıştay Kararı 4. Daire 2020/6058 E. 2023/1561 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/6058 E.  ,  2023/1561 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/6058
Karar No : 2023/1561

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’nun sonuç kısmındaki E ve F bentlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun incelenmesinden, davacı şirketin halı üretimi ile ilgili randıman incelemesi, fiili ve kaydi envanter yapılması için gerekli olan bilgi ve belgeleri vergi müfettişine ibraz etmemesi, program değişikliği, eski muhasebecide kaldığı, ortaklık ilişkisinde değişiklik olduğu gibi ileri sürülen hususların ise mazeret olarak kabülüne olanak bulunmaması, stok devir hızı, karlılık oranları gibi verilerin bir ölçü olarak değerlendirilmesi halinde beyanların bu hususlarla uyumlu olmadığının görülmesi, çok yüksek avans girişleri yapıldığı halde bu avansların hesaplarda uzun süre kalması, avans alındığı halde ya hiç satış yapılmaması ya da çok düşük oranlarda satış yapılması, bu hususun iktisadi ve ticari icaplara aykırı olması, bu kadar yüksek tutarlı avansların uzun yıllar hesaplarda kalmasının mantıklı ve ticari teamüllere uygun olarak izahının davacı tarafından yapılamaması, avans alınan kişinin ticareti terk etmesine karşın halen avansının firmada duruyor olmasının izahının ve kabul edilebilir bir yanının olmaması, zaman zaman avans olduğu belirtilen tutarların hesaplarda durmasına karşın satış yapılan tutarın üzerinde ciro primi faturası kesilmesi ve bu durumun açıklanabilir bir yanının olmaması, vergi müfettişi tarafından düşük avansların ve ileriki yıllarda satışı gözüken tutarların mükellef lehine değerlendirilerek hesaplama yapılması karşısında, avans hesaplarında gösterilen tutarların gerçekte bir satış olduğu gerekçesi ile yapılan, … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’nun sonuç kısmındaki E ve F bentlerinde yer alan, davacının 2014 yılına ilişkin KDV tablolarının raporun V-C bölümündeki tabloya göre düzeltilmesi ve 2014/12 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin 251.306,89 TL olarak tespit edildiği dikkate alınarak takip eden döneme ilişkin yapılacak rapor ile düzeltme yapılacağına dair işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2014 yılında belgesiz satış olduğu tespit edilen avansların belgesiz satışa esas tutar bölümünde bulunan tablo hazırlanırken bunların sadece avans olarak kayıtlarda bulunan ve gerçekten avans olarak alınan çeklerden tespit yoluna gidildiği, buna istinaden matrah farklarının dönemlere dağılımının inceleme elemanının kendi yorumu doğrultusunda yapılmasında vergi kanunları yönünden hiçbir yasal dayanak ve hukuki geçerliliğin olmadığı, kayıt dışı iddiası yönünden, sadece muhasebe kayıtlarında 340 Alınan Sipariş Avansları, 159 Verilen Sipariş Avansları yerine 120 Alıcılar, 320 Satıcılar hesabının takip edildiği, bu durumun sadece yanlış hesap koduna kayıttan ibaret olduğu, inceleme elemanının bu kayıtlardaki hatalı tutarı kayıt dışı satış olarak değerlendirerek bunları matrah farkı olarak kabul ettiği ve bu matrahlar üzerinden KDV hesaplayarak sonraki döneme devreden KDV’leri azaltma yoluna gittiği, bu işlemin de yasal dayanaktan yoksun olduğu ve hukuki olmadığı, ilgili avanslara ilişkin yapılan satışlara ilişkin faturaların dikkate alınmadığı, bu durumun mükerrer vergilendirmeye neden olduğu, karlılığın düşük olmasının kayıt dışı satış anlamına gelmediği, inceleme elemanı tarafından yapılan inceleme esnasında fiili envanter ve sayım yapılıp, iş yerlerindeki mevcut stokları ve defter kayıtları karşılaştırılsa idi herhangi bir kayıt dışı satışlarının olmadığı, stoktaki mallarla kayıtların örtüştüğünün anlaşılacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Uyuşmazlık konusu olaya ilişkin olarak Vergi Dava Dairesince, “re’sen araştırma ilkesi” uyarınca davacının iddiaları ve vergi inceleme raporundaki eksiklikler dikkate alınıp defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.