Danıştay Kararı 4. Daire 2020/6057 E. 2023/1562 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/6057 E.  ,  2023/1562 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/6057
Karar No : 2023/1562

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’na istinaden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1, 353/6 ve mükerrer 355/1-1 maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/6. maddesine istinaden kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden, kayıtlarda kullanılan hesapların tek düzen hesap planına uygun olmaması, davacı şirket temsilcisinin hatanın sehven yapıldığını beyan etmesi, tek düzen hesap planı ve muhasebe standartlarına göre aktif karakterli hesapların dönem sonunda borç bakiyesi vermesi ve pasif karakterli hesapların ise alacak bakiyesi vermesinin zorunlu olması nedeniyle bu hususlara riayet edilmediği anlaşıldığından kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/1-1 maddesine istinaden kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden, temsilcisinin “Söz konusu ödemelerin senet karşılığında yapılan ödemeler olduğunu düşünüyoruz. Aslında banka üzerinden yapıldığını kayıt esnasında da kasa hesabına aktırıldığını düşünmekteyiz.” şeklinde beyanı olduğu, yapılan incelemede banka kayıtlarına rastlanmaması ve gerek inceleme sırasında gerekse de yargılama sırasında ödemelerin banka kanalı ile yapıldığı ispatlanamadığından kesilen usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ise, davacının belgesiz satış yaptığından bahisle “fatura düzenlememek” sebebiyle ceza kesilmişse de; alıcı ve satıcı nezdinde yapılmış ve olay anında gerçekleştirilmiş tespit bulunmadığından yasal dayanağı olan kanuni hükmün öngörülüş amacına uygun olarak kesilmeyen dava konusu özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/1-1 maddesine istinaden kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kasa hesabındaki 6.900.000,00 TL’lik kısmının ortaklara borçla hesabında bulunan açılış kaydına istinaden kesildiği, herhangi bir alım satımının söz konusu olmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/6 maddesine istinaden kesilen özel usulsüzlük cezasında ise dönem olarak 2014 yılı gösterildiği, cezaların yasal dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde, kararın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/6. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Kararın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/1-1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun vergi kanunlarının uygulanması ve ispatı düzenleyen 3. maddesinin (A) bendinde, “Vergi Kanunu” tabirinin işbu kanun ile bu kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç ve kanunlarını ifade edeceği, vergi kanunlarının lafzı ve ruhu ile hüküm ifade edeceği, lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümlerinin konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanacağı, Kanunun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığı’na, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiş; anılan Kanunun mükerrer 355. maddesinin 4. fıkrasında ise, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
04/07/2003 tarih ve 25158 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 320 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde; birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerin, defter tutmak zorunda olan çiftçilerin, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları belli limiti aşan tahsilat ve ödemelerinin 01/08/2003 tarihinden itibaren banka veya özel finans kurumları aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsikinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Dosyasının incelenmesinden, davacı adına düzenlenen … tarih ve …. sayılı Vergi İnceleme Raporu’nda, bir kısım ödemelerin kasadan nakit gerçekleştirildiği, banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edilmediğinden bahisle özel usulsüzlük cezası önerildiği, kasadan nakit olarak gerçekleştirildiği belirtilen tahsilat ve ödemelerin 6.900.000,00 TL’lik kısmının ortaklara borçlar hesabına, 394.070,00 TL’lik kısmının ise alıcılar hesabına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının ortağıyla yaptığı cari hesap kullanımı şeklindeki borç kullandırma işlemi genel tebliğlerde ve kanunda belirlenen neviden kişilerle karşılıklı bir nakit hareketi kapsamında olmadığından, dava konusu özel usulsüzlük cezasının şirket ortaklarına yapılan ödeme ve tahsilat işlemleri için kesilen 345.000,00 TL’lik kısmında hukuka uyarlık, diğer ödeme ve tahsilat işlemleri için kesilen 22.700,00 TL’lik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı temyize konu kararın buna ilişkin kısmında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/6. ve mük. 355/1-1 maddesi uyarında kesilen … TL tutarındaki özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mük. 355/1-1 maddesi uyarında kesilen … TL tutarındaki özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.