Danıştay Kararı 4. Daire 2020/5748 E. 2020/4674 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/5748 E.  ,  2020/4674 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/5748
Karar No : 2020/4674

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Dördüncü Dairesinin 26/12/2019 tarih ve E:2016/9396, K:2019/10225 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede öne sürülen hususlar, kararın düzeltilmesini sağlayacak nitelikte bulunmadığından istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtilmektedir. Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Kanunda belirtilen hallerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle kararın düzeltilmesi isteminin reddine, 19/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Düzeltilmesi istenen kararda yer alan karşı oy doğrultusunda karar düzeltme isteminin kabulü ve Dairemiz kararı kaldırılarak Mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 20. maddesinde, verginin tarhının, vergi alacağını kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibarıyla tespit eden idari muamele, 21. maddesinde tebliğin, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza muhatabına yazı ile bildirilmesi olduğu; 34. maddesinde, ikmalen ve re’sen tarh edilen vergilerin “ihbarname” ile ilgililere tebliğ olunacağı; 35. maddenin birinci fıkrasında ise, ihbarnamelerde; sıra numarası ve tanzim tarihi, verginin nev’i, mükellefin soyadı, adı (Tüzelkişilerde unvanı) ile açık adresi, vergilendirme dönemi, verginin matrahı, hesabı ve miktarı, kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya re’sen vergi tarhını gerektiren sebepler, vergi mahkemesinde dava açma süresi ve şeklinin yer alması gerektiği düzenlendikten sonra ikinci fıkrasında, takdir komisyonu kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re’sen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye eklenmesi öngörülmüştür.
Buna göre, Vergi Usul Kanununun 34. maddesinin, ikmalen ve resen tarh edilen vergilerin ilgilisine ihbarname ile tebliğ edilmesine ilişkin düzenlemesine bağlı olarak, izleyen 35. maddesinin ikinci fıkrasında varsa takdir komisyonu kararı veya inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye eklenmesini öngören düzenlemesi, talep veya dava hakkının gereği gibi kullanılmasını amaçlamaktadır. Buradan, mükelleflerin uzlaşma, dava açma ve savunma gibi yasal haklarını kullanabilmeleri için tarhiyatın dayanağı olan ve tarhiyatın yapılma nedeni ile matrah farkının tespitine ilişkin hesaplamaların nasıl yapıldığına dair açıklamaları içeren takdir komisyonu kararının, vergi inceleme raporunun ve tarhiyata dayanak alınan mükellef adına düzenlenmiş vergi tekniği raporunun ihbarnameye eklenmesi gerekmektedir.
213 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre, Takdir Komisyonunca re’sen takdir olunan matrah üzerinden yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelere ek olarak takdir komisyonu kararı yanında dayanağı vergi inceleme raporlarının da mükellefe tebliğinin, ihbarnamenin sıhhati için gerekli koşullardan olduğu görülmüş olup, olayda; davacı adına yapılan tarhiyata esas teşkil eden takdir komisyonu kararının dayanağı olan davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu doğrultusunda cezalı tarhiyatın yapıldığı ancak vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Vergi tekniği raporunun tebliğ edilmemesi, davacı hakkında tesis edilen işlemi hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası oluşturduğundan karar düzeltme isteminin kabulü ve Dairemiz kararı kaldırılarak sonucu itibariyle hukuka aykırı olmayan mahkeme kararının iş bu gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.