Danıştay Kararı 4. Daire 2020/546 E. 2023/1553 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/546 E.  ,  2023/1553 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/546
Karar No : 2023/1553

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının borç düküm listesiyle öğrendiği 2011 yılına ait katma değer vergileri ve cezaların kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından, borç sorgusu ile öğrendiği ve ayrıntısını bilmediğini iddia ettiği dava konusu dönem borçlarının kaldırılması istemiyle bakılan davanın açıldığı, …-… sayılı ihbarnamelerin 12/09/2012 tarihinde davacı imzasına tebliğ edildiği ve tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde dava açılmadığından, anılan ihbarnameler bakımından davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, …, …, …, …, …, … , …, …, … sayılı tahakkuk fişlerinin davacının kendi beyanı üzerine düzenlendiği ve düzenlenme tarihlerinin 15/03/2012, 30/03/2012, 24/11/2011, 24/01/2012, 24/10/2011, 26/12/2011, 26/09/2011, 15/11/2011 ve 15/11/2011 olduğu, bu tarihlerden itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde dava açılmadığından bu kısım yönünden de davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, … sayılı ihbarnamenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerince muhtarlık nezdinde tebliğ edildiği, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, 2011 dönemine ilişkin söz konusu ihbarnamenin 5 yıllık tarh zamanaşımı içinde tebliğ edilmesi gerekirken anılan süre içinde tebliğ edilememiş ihbarname içeriğinin tarh zamanaşımına uğradığı, … sayılı ihbarnamenin tebliğinin ilanen yapıldığı ancak ilan listelerine ulaşılamadığı, 2011 dönemine ilişkin söz konusu ihbarnamenin tarh zamanaşımına uğradığı, …,…,…,…, … sayılı ihbarnamelerin tarh zamanaşımı içerisinde tebliğine ilişkin herhangi bir tebliğ alındısının davalı idarece dosyaya sunulamadığı, ihbarname içeriği cezaların da tarh zamanaşımına uğradığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde, dava dilekçelerinin dava konusu işlemin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, Kanunun 15/1-b maddesinde de, dava konusu edilebilecek bir işlem bulunmadığı takdirde davanın reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu olayda, davacı tarafından, 25/05/2017 tarihli borç sorgulama listesi ile haberdar olduğu 2011 yılına ait vergi ziyaı cezası, katma değer vergileri ve gecikme zammının dava konusu edildiği görülmektedir.
Vergi mahkemesinde dava açmaya yetkili olanları belirleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377. maddesinin 1. fıkrasında; mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarhedilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri belirtildikten sonra, 378. maddesinde de; vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarhedilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödeme yapılmış veya ödemeyi yapan taraftan verginin kesilmiş olması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre vergi mahkemelerinde dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler, tesis sebepleri, şekli, doğuracağı hukuki sonuçları vergi kanunlarıyla belirlenmiş tahakkuk fişi, vergi/ceza ihbarnameleri, vergi tevkifatı yapılması, aleyhe yapılan düzeltme işlemleri, düzeltme ve şikayet yoluyla düzeltme taleplerinin yetkili makamlarca reddi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin ödeme emri, haciz, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi işlemlerdir.
Bu durumda; mükelleflerin vergi idaresine olan borçlarını gösterir bilgilendirici mahiyette olan borç döküm listesi idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai nitelikte işlem olmadıklarından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-b maddesi uyarınca, borç sorgulama sonucu öğrenilen vergi borçlarının kaldırılması istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerektiğinden, esastan kabul edilen davaya karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyize konu olayda davacı tarafından borç döküm listesinin iptali istemiyle değil, borç döküm listesi içeriğinde yer alan vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle dava açıldığı anlaşılmakta olup, bu haliyle söz konusu işlemin davaya konu olabilecek kesin ve icrai nitelikte bir işlem olduğu görülmektedir.
Açıklanan nedenle Vergi Mahkemesince verilen karara karşı yapılan temyiz isteminin esastan incelenmesi gerekirken, davanın incelenmeksizin reddi gerektiği belirtilerek verilen Dairemiz bozma kararına katılmıyorum.