Danıştay Kararı 4. Daire 2020/540 E. 2023/1221 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/540 E.  ,  2023/1221 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/540
Karar No : 2023/1221

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K… sayılı kararda; davacının yanında çalıştığı … hakkında 2016 yılında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğinden bahisle … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu düzenlendiği, raporda şirketin %1 hisseli ortağı …’ın ve %99 hisseli ortağı …’ın sahte belge düzenlemekten dolayı elde ettikleri komisyon gelirleri için takdir komisyonuna sevk edilmesi ve işyerinin gerçek sahibinin … olduğu savıyla … adına tüm vergi türleri (Gelir-Gelir Geçici-KDV-Gelir Stopaj) itibariyle yapılan tüm tahakkuk ve tarhiyatların … adına açılacak mükellefiyet kaydı üzerine yapılması gerektiğinin belirtildiği, verilen beyanname üzerine davacı adına tahakkuk fişi ve vadesinde ödenmeyen amme alacağının kesinleştiğinden bahisle ödeme emri düzenlendiğinin anlaşıldığı, her ne kadar, ödeme emri içeriği alacağa ilişkin davacı adına tahakkuk fişi düzenlenmiş ve borcun vadesinde ödenmediği için kesinleştiğinden bahisle dava konusu ödeme emri düzenlenmiş ise de; davacının herhangi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığı, sahte fatura düzenlediği hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılacak vergi incelemesi sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporu ile tespit edilebilecek bir durum olduğu, gerek davalı idarece gerekse takdir komisyonunca yasayla tanınan inceleme ve araştırma yetkileri kullanılmak suretiyle, davacı nezdinde ihtilaf konusu döneme ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmadığı, davalı idare tarafından 07/03/2019 tarihinde dosyaya sunulan ara karar cevabında …hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporundaki tespit ve öneri üzerine … tarafından verilen beyannamelerin davacı … adına tahakkuk ettirildiğinin belirtildiği ve beyannamelerin de davacı tarafından verilmediği anlaşıldığından; hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan davacı adına …tarafından verilen beyanname üzerine düzenlenen tahakkuk fişlerine istinaden ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava konusu ödeme emri içeriğinde bulunana katma değer vergileri dışında kalan amme alacakları yönünden;
Söz konusu amme alacağının tarhiyatına ilişkin olarak açılmış davada, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olduğu buna göre, alacağın, yeniden düzenlenecek … nolu ihbarname ve ödeme emriyle takibi gerektiğinden, dava konusu ödeme emrinin ilgili alacağa tekabül eden kısmında hukuka uyarlık, temyize konu kararda sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu ödeme emri içeriğinde bulunan 2016 yılına ilişkin katma değer vergileri yönünden;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği düzenlenmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yasanın 341’inci maddesinde; vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi şeklinde tanımlanmış, ve verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınmasının ceza uygulanmasına mani teşkil etmeyeceği; 344’üncü maddesinde: 341’inci maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, vergi ziyaına 359’uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat olarak uygulanacağı ve kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyanameleri için bu madde uyarınca kesilecek cezanın yüzde elli oranında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının …hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda iddia edildiği biçimde, adi ortaklık şeklinde, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle tarhiyata muhatap olduğu, Mahkemece davacı hakkında inceleme olmadığı ve mükellefiyet kaydı bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmişse de, davalı idarenin … hakkında düzenlediği vergi tekniği raporundaki tespitlerin değerlendirilmesi ve ödeme emrine konu alacağın kesinleşmesinin irdelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekmekte olup, yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, ödeme emri içeriğinde bulunan katma değer vergileri dışında kalan kısmının belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının ödeme emri içeriğinde bulunan katma değer vergilerine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.