Danıştay Kararı 4. Daire 2020/5190 E. 2023/68 K. 10.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/5190 E.  ,  2023/68 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/5190
Karar No : 2023/68

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; söz konusu amme alacağının takip ve tahsili hususunda yetkili vergi dairesinin, asıl borçlu …’ın mükellefi olduğu Cumhuriyet Vergi Dairesi iken, davacının bağlı bulunduğu Mithatpaşa Vergi Dairesi tarafından düzenlenen ödeme emirlerinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının, … tarihli ve … sayılı ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olduğundan, davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, … tarihli ve … sayılı ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf istemine gelince; Dairelerinin ara kararına cevaben gönderilen belgelerden, bu ödeme emrinin Mahkeme kararından önce iptal edildiği, dolayısıyla mükerrer olduğu anlaşıldığından iptali yönünde hüküm tesisinde yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf isteminin kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, ceza mahkemesince verilen beraat kararlarının, idare ve vergi mahkemelerini bağlayıcı olmasa bile yine de Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere dikkate alınması gerektiği, bu itibarla olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı için davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğinden belirtilen gerekçe ile verilen kararın hukuka uygun olmadığı belirtilerek, kararın bu gerekçe ile bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, asıl borçlu ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının, temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler, kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemi de kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Davalı İdarenin, dava konusu diğer ödeme emrine ilişkin karar kısmı yönünden temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde, Maliye Bakanlığının vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu, bu hükme göre beyannameyi imzalayan meslek mensuplarının imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı öngörülmüştür.
Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında 4 Sıra No.lu Genel Tebliğinde; sorumluluğu tespit edilen meslek mensupları ile ilgili takibatın bu meslek mensuplarının bağlı bulunduğu vergi dairelerince yerine getirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
İncelenen dosyada, dava konusu ödeme emrinin, davacının bağlı bulunduğu Mithatpaşa Vergi Dairesi tarafından düzenlenmesinin usule ve hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davanın esası hakkında incelenerek karar verilmesi gerekirken, belirtilen gerekçe ile verilen Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine; davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının, … tarih ve … sayılı ödeme emrinine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 10/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına düzenlenen 2019/3 sayılı ödeme emrinin davacının veya mükelleflerin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenip düzenlenmemesinin, esasa müessir bir hata olmadığı, Vergi Dava Dairesince işin esası incelenerek karar verilmesi ve temyize konu kararın bu gerekçe ile bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına gerekçe yönünden katılmıyoruz.