Danıştay Kararı 4. Daire 2020/461 E. 2023/1099 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/461 E.  ,  2023/1099 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/461
Karar No : 2023/1099

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- … Tekstil İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı temyiz edilmemiş sayılmasına kararı davacı tarafından, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin kısmı ise davacı tarafından temyiz edilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2015/1-3 dönemi geçici vergi ve 2015 yılı gelir vergisi ile 2015/4-6 ila 10-12 dönemleri tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının tüm alış ve satışları üzerinde inceleme yapılarak bu alış ve satışlarının tamamının gerçek olmadığı somut bir şekilde ortaya konulmadan, sadece bir kısım vergi ödevlerini yerine getirmediğinden bahisle düzenlenen cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacının 2015 yılında gerçek mahiyette ticari bir faaliyetinin bulunmadığı, bildirilen işçilerin ve işyerinde bulundurulan cüz’i miktardaki emtianın ticari faaliyette bulunulduğu izlenimini oluşturmaya yönelik olduğu, böylece 2015 yılında düzenlenen faturaların sahte faturalar olduğu ve komisyon karşılığı düzenlendiği sonucuna varıldığından takdir komisyonu tarafından süregelen Danıştay içtihatları çerçevesinde %2 oranında komisyon geliri hesaplanarak takdir edilen matrahlar üzerinden davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, ancak davacı tarafından beyan ve tahakkuk ettirilen kurumlar ve geçici vergilerin terkin edildiği yönünde herhangi bir iddia ve dosyada bilgi-belge bulunmadığı da dikkate alındığında, davacı adına komisyon geliri nedeniyle yapılan kurumlar ve geçici vergi tarhiyatlarından, davacı tarafından beyan edilen kurumlar ve geçici vergiler düşülerek cezalı vergilendirmeye gidilmesi gerekirken, davalı idarece, bu husus göz ardı edilerek gerçekleştirilen cezalı tarhiyatların, beyan ve tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin kısmının mükerrer olduğu sonucuna varıldığından dava konusu cezalı tarhiyatların, beyan ve tahakkuk ettirilen kurumlar ve geçici vergilerine isabet eden kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, mahsup dönemi geçen geçici vergi aslı ile geçici verginin yıllık vergiye mahsuben alınan peşin bir vergi olması nedeniyle bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiğinden geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uyarlık, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan kısmına ilişkin ise, tekerrüre dayanak olarak Dairelerinin E: 2019/475 sayılı dosyasına sunulan bilgi ve belgelere göre, 2015/5 dönemi katma değer vergisi için kanuni süresinden sonra verilen düzeltme beyannamesine istinaden kesilen vergi ziyaı cezasının 08/07/2015 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edildiği ve dava açılmaksızın kesinleştiğinin görüldüğü, tekerrür hükümlerinin uygulanması için kesinleşmeyi izleyen yıl olan 2016 yılından itibaren işlenmiş bir fiilin mevcut olmasının gerektiği, ihtilaf konusu fiilin ise 2015 yılında işlendiği anlaşıldığından, olayda tekerrür koşullarının oluşmadığı, bu sebeple, dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri nedeniyle arttırılan kısımlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen gerekçeli olarak reddine, Mahkeme kararı kısmen kaldırılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Söz konusu kararın reddine ilişkin kısmının bozulması istemiyle davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, T:…. sayılı karar ile; davacının temyiz başvurusuna ait eksik harç ve posta ücretinin tamamlanması istenildiği halde verilen sürede eksikliğin giderilmediği anlaşıldığından, davacının temyiz istemi yönünden temyiz edilmemiş sayılmasına kararı verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Harç ve posta masrafının sehven gider avansı kutusu işaretlenmesi sebebiyle gider avansı olarak dosyaya yatırıldığı, yasal süresi içerisinde harç ve masrafların tamamlandığı ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde, kararın temyiz istemi yönünden temyiz edilmemiş sayılmasına kısmı ile davalı idarenin kararın geçici vergi aslı ile geçici vergi üzerinden kesilen bir katı aşan vergi ziyaına ilişkin kısımları yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, kararın cezalı tarhiyatların, beyan ve tahakkuk ettirilen kurum ve kurum geçici vergilerine isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
Bilindiği üzere, bir işletmenin, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirdiği mal teslimi ve hizmet ifası bedelleri üzerinden hesaplanan tutardan, aynı işletme tarafından alınan emtia veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarı indirilerek, o işletmenin devreden veya ödemesi gereken KDV’si hesaplanmaktadır.
Olayda, mükellef şirket hakkında tanzimli vergi tekniği raporundaki tespitlerden; davacı şirketin faaliyetinin, tamamen fiktif yani hayali kurgulardan ibaret olduğu, mükellefiyeti ile ilgili değil komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığının iş bu davanın görüldüğü Bölge İdare Mahkemesince de kabul edildiği, ancak “davacı tarafından beyan ve tahakkuk ettirilen kurumlar ve geçici vergilerin terkin edildiği yönünde herhangi bir iddia ve dosyada bilgi-belge bulunmadığı da dikkate alındığında, davacı adına komisyon geliri nedeniyle yapılan kurumlar ve geçici vergi tarhiyatlarından, davacı tarafından beyan edilen kurum ve kurum geçici vergileri düşülerek cezalı vergilendirmeye gidilmesi gerekirken, davalı idarece, bu husus göz ardı edilerek gerçekleştirilen cezalı tarhiyatların, beyan ve tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin kısmının mükerrer olduğu” belirtilerek, temyize konu ihtilaflı cezalı tarhiyatların, beyan ve tahakkuk ettirilen kurum ve kurum geçici vergilerine isabet eden kısmın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, sadece beyan edilen, ödenmemiş, başlangıçtan beri gerçekte mükellefiyet kaydı yaptırdığı faaliyet konularına hasren bir faaliyeti olmayan, yapmış göründüğü faaliyet konusu da tamamen bir kurgulamadan ibaret olduğu ortaya konan, bu nedenledir ki, ihtilaflı yıl ve dönemleri içinde düzenlediği tüm faturaları komisyon geliri elde etmeye matuf olduğu değerlendirilen şirketin, ihtilaflı vergilendirme dönem matrahına elde ettiği hesaplanan komisyon gelirinin dahil edilmesi nedeniyle vergiden vergi alınmasından ya da mükerrer vergilendirmeden söz edilemeyecektir.
Zira, katma değer vergisi matrahını oluşturan dolayısıyla tarhiyata esas alınan teslim ya da hizmet, içeriği itibarıyla sahte belge düzenlemek olduğuna göre, bu teslimin ya da hizmetin karşılığı olan gelir de, katma değer vergisini içeren tüm fatura bedelleri üzerinden elde edilmiş kabul edilmelidir.
Şu halde, içeriği itibarıyla tümüyle sahte belge olduğu şu aşamada tartışmasız faturalarda gösterilen ve beyan edildiği belirtilen katma değer vergisinin, aslında fiktif, hayali ve kurguya bağlı bir değer olduğu ve gerçekte de ödenmediği göz önüne alındığında; kdv beyannameleri ile beyan edilen sahte faturalar üzerinden %2 nispetinde alındığı hesaplanan komisyon gelirinin, beyan olunan matraha dahil edilmesinde hukuka aykırı bir durumun olmadığı sonucuna varıldığından, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı kararı ile … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idarenin kararın geçici vergi aslı ile geçici vergi üzerinden kesilen bir katı aşan vergi ziyaına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, cezalı tarhiyatların, beyan ve tahakkuk ettirilen kurum ve kurum geçici vergilerine isabet eden kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.