Danıştay Kararı 4. Daire 2020/437 E. 2023/1559 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/437 E.  ,  2023/1559 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/437
Karar No : 2023/1559

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu … Isı İnş. San. Ltd. Şti.’nin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle, takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2012 yılı kurumlar vergisi, 2012/7-9, 10-12 dönemleri geçici vergi ve 2012/8, 11, 12 dönemleri katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler, şirketin düzenlediği faturaların sahte olduklarını ortaya koymak için yeterli olmadığından yapılan tarhiyatta ve kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı onucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
Davacının kanuni temsilcisi olduğu … Müh. Mak. Isı İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; faaliyete başlamış olduğu 26/09/1995 tarihinden 28/11/2008 tarihine kadar Yenibosna Vergi Dairesi, bu tarihten sonra Büyükçekmece Vergi Dairesinin mükellefi olan şirketin bina veya diğer inşaat projelerinde ısıtma, havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin tesisatı ve brülörlerin bakım, onarım ve kurulumu ile elektriksiz güneş enerjisi kolektörlerinin kurulumu faaliyeti ile iştigal ettiği, mükellefiyet kaydının 30/11/2013 tarihinde re’sen terkin ettirildiği, şirket müdürü …’in mernis adresinde defter belge isteme yazısının tebliğ edildiği, süresi içerisinde ibraz edilmemesi nedeniyle incelemenin tarh dosyası, sistemde yer alan bilgiler ve harici verilere dayanılarak yapıldığı, 31/12/2008 tarihli yoklamada, … adresinde nakil ve işe başlama konulu yoklamada mükellef kurumun 28/11/2008 tarihinde açılış yaptığı, işyeri mülkiyetinin şirket ortağı …’a ait olduğu, aylık kira bedelinin 100,00 TL olduğu, işçi çalıştırmadığı, firmanın doğalgaz taahhüt işi ile faaliyette bulunduğunun tespit edildiği, 18/06/2013 tarihli yoklamada, şirketin … Mah. … Sok. … …/… adresinde yapılan yoklamada adresin kapalı olduğu, ödevlinin çevrede tanınmadığı, adreste farklı bir firmanın bulunduğu hususlarının tespit edildiği, 16/12/2013 tarihli yoklamada, … Mah. … Sok. …/… adresinde yapılan yoklamada meskende kimse bulunamadığından mükellefe ulaşılamadığı hususunun tespit edildiği, 18/11/2013 tarihli yoklamada, … Mah. … Sok. …/… adresinde yapılan yoklamada adreste başka bir firmanın faaliyette bulunduğu, mükellefin çevrede tanınmadığı hususunun tespit edildiği, mükellefin ilgili yıllarda herhangi bir çalışan bilgisine rastlanılmadığı, şirketin eski ortağı ve müdürü … ve şirketin eski ortağı … tarafından şirketten ayrıldıktan sonra 19/06/2013 tarihinde … Cumhuriyet Savcılığı’na vermiş oldukları dilekçeler ile “Şirketi 24/12/2012 tarihinde …’e devrettikleri, bu tarih itibariyle devir edildiği halde piyasaya geriye yönelik olarak 30/11/2012 ve 04/12/2012 tarihlerinde 793.000,00 TL tutarında sahte fatura kestiklerini öğrendikleri, bu nedenle şirketi devralan … ile şirket devrine aracılık eden …hakkında yasal işlem yapılması isteğiyle şikayetçi oldukları, şirket ortağı ve kanuni temsilcisi … tarafından konu hakkında yöneltilen soruya cevaben; 24/12/2012 tarihli ortaklar kurulu kararına istinaden şirket hisselerinin tamamını …’e devrederek ortaklıktan ayrıldığı, şirketle herhangi bir ilişkisinin kalmadığı, 24/12/2012 tarihinde devrettiği halde piyasaya geriye dönük sahte fatura düzenlediklerini öğrendiği, konu ile ilgili suç duyurusunda bulunduğu, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği” şeklinde beyanda bulunduğu, 2012 yılı KDV matrahının 1.987.744,75 TL, 2013 yılı KDV matrahının 9.582.806,29 TL olduğu, Ba-Bs formlarına göre 2012 yılında 2.730.565,00 TL mal alımında bulunduğunu beyan ettiği, mal aldığı üç mükelleften ikisi hakkında sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporu bulunduğu, mükellefe mal satanların ise 2.730.595,00 TL tutarında satış yaptıklarını bildirdikleri, 2013 yılında 622.012,00 TL tutarında mal alımında bulunduğunu bildirdiği, mükellefe mal satan şirketin ise bildirimde bulunmadığı ve hakkında sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporu bulunduğu, 2012 yılında 2.733.074,00 TL tutarında mal sattığını bildirdiği, mükelleften mal alanların ise 4.718.340,00 TL tutarında alış yaptıklarını bildirdikleri, 2013 yılında 8.801.952,00 TL tutarında mal sattığını bildirdiği, mükelleften mal alanların ise 16.223.402,00 TL tutarında alış yaptıklarını bildirdikleri, mükellef kurumun 2012/10-12 dönemine ait geçici vergi, muhtasar beyanları, 2013 hesap dönemine ait kurumlar vergisi, kurumlar geçici vergisi, muhtasar ve aralık 2013 dönemine ait katma değer vergisi beyannamelerini vermediğinin anlaşıldığı, mükellef kurum adına kayıtlı motorlu aracın bulunmadığı, muhtasar beyannamelerinde ücretli çalışan beyanının olmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yazısından da sigortalı çalışan bildiriminin olmadığının anlaşıldığı, 21.679,00 TL vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken vergi borcunun bulunduğu ve hiçbir ödemenin yapılmadığı, mükellef kurumun 2012 ve 2013 yıllarında gerçekte bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek amacıyla mükellefiyetine devam ettiği, düzenlemiş olduğu tüm faturaların sahte faturalar olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, mükellef tarafından çok yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahları beyan edilmesine rağmen, anılan hasılatları yapabilecek fiziki kapasiteye, emtiaya ve ticari organizasyona sahip olunmadığı, Ba-Bs uyumsuz olduğu, mal ve hizmet alımı yapıldığı bildirilen mükelleflerin çoğu hakkında sahte fatura düzenledikleri yönünde tanzim edilmiş raporlar veya olumsuz tespitler bulunduğu, elde edilen yüksek tutarlı ciroya rağmen cüz’i miktarlarda vergi tahakkuk ettiği veya hiç vergi çıkmadığı, tahakkuk eden cüz’i miktarlarda olan vergilerin de ödenmediği, mükellefe ait araç ve emtianın tespit edilemediği, şirket adına düzenlenen faturaların gerçek bir alım satım ilişkisine dayalı olmayan sahte faturalar olduğu, takdir komisyonunca tespit edilen matrahlar üzerinden kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ve geçici vergi aslı yönünden de yeniden değerlendirme yapılacağı tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.