Danıştay Kararı 4. Daire 2020/436 E. 2023/1225 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/436 E.  ,  2023/1225 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/436
Karar No : 2023/1225

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Motorlu Araçlar İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 2011 yılında düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler olduğunun tespit edildiğinden bahisle, sevk edildiği takdir komisyonunca vergi tekniği raporu dayanak alınarak takdir edilen matrahlar üzerinden kanuni temsilci sıfatıyla re’sen tarh edilen 2011 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2011/1-3, 4-6, 7-9, 10-12. dönemi vergi ziyaı cezalı geçici vergiler, 2011/ 1 ila 12. dönemi ile 2011/12. dönemden sonraki döneme devreden indirilecek katma değer vergisinin azaltılması nedeniyle 2012/1. dönem vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davalı idare tarafından, incelenen dönemler, matrah takdiri amacıyla takdir komisyonuna sevk edilmiş ve takdir komisyonunca matrah takdir edilmiş ise de, dava konusu cezalı tarhiyatarın dayanağı esas itibariyle … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu olduğu; bu bağlamda, tarh edilen vergi ve kesilen cezalar, takdir komisyonuca yapılan matrah takdiri sonucuna göre değil, esas itibariyle, vergi müfettişi tarafından tanzim edilen raporda belirtilen tespitlere ve tarhı önerilen tutarlara dayandığı, matrah takdirinin amacı dışında sadece vergi incelemesinde zamanaşımı süresini durdurma sonucunu doğuracak şekilde takdir komisyonuna başvurulmasının vergi tekniği raporuna göre gerçekleştirilen tarhiyat işlemlerine etkisinin bulunmadığı gibi söz konusu işlemin niteliğini de değiştirmediği bu durum karşısında, uyuşmazlık konusu vergi alacaklarının 2011 yılında doğduğu, zamanaşımı süresinin 31/12/2016 tarihinde sona erdiği, tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin ise 29/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden; beş yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra tebliğ edilen cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, darelerince tesis edilen iş ve işlemlerin yerinde olduğu, verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup, bu durumun mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği, 114. maddesinde ise, “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re’sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
Öte yandan, takdir komisyonları, bütün vergi türleri için matrah takdirine yetkili olup, bu yönde bir düzenleme olmadığı halde katma değer vergisi açısından matrahı belirleme yetkisi olmadığının kabulü verginin kanuniliği ilkesine aykırıdır. Vergi türleri bakımından matrahın nasıl belirleneceği, kendi özel kanunlarında düzenlenen “istisna”, “muafiyet”, “kanunen kabul edilmeyen gider”, “oran”, “indirim mekanizması” gibi çeşitli vergisel kurumlar ile belirlenmiştir. Takdir komisyonları, matrahı belirlenecek verginin özel kanununda sayılan bu düzenlemeleri esas alarak matrah takdir edecektir. Bu haliyle de komisyonlar her türlü inceleme yetkisini haiz olup, kendileri inceleme yapabilecekleri gibi inceleme yetkisini haiz diğer şahıs ya da kurumlar tarafından yapılmış incelemeleri dikkate alarak matrah takdir etmelerinde de yasal bir engel bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının kanuni temsilcisi/ortağı olduğu … Motorlu Araçlar İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 2011 dönemine ilişkin matrah takdiri için 03/11/2016 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 07/12/2017 tarihli takdir komisyonu kararıyla matrah takdirinin yapıldığı, takdir komisyonu kararları esas alınarak kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ihbarnamelerin ise davacıya 29/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, 2011 dönemine ilişkin olarak 31/12/2016 tarihinde dolan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 03/11/2016 tarihindeki sevk işlemi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanışımı süresini durduracağından, uyuşmazlığın esasının incelenerek karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.