Danıştay Kararı 4. Daire 2020/4025 E. 2020/6256 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/4025 E.  ,  2020/6256 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4025
Karar No : 2020/6256

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura düzenlediğinden bahisle vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2016 yılı kurumlar vergisi, 2016/10-12 geçici vergi ve 2016/12 dönemi katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısım yönünden davanın süresinde açılmadığı, cezalı tarhiyatlar bakımından, davacının iş yerinde yapılan yoklamaların bir kısmında yerinde olmaması ve başka mükellefin faal olması, Ba-Bs bildirimlerinin uyumsuz olması, mülk sahibinin 2016 yılının son aylarında iş yerinin boşaltıldığı yönündeki ifadesi, yapılan karşıt incelemede düzenlenen fatura içeriklerinin faaliyet alanı ile uyumlu olmaması hususları göz önünde bulundurulduğunda, eleştiri konusu yapılan faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğunun adına düzenlenen rapor ile somut olarak tespit edildiğinden, uyuşmazlığın 2016 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2016/10-12 dönemi geçici vergi üzerinden hesaplanan vergi ziyaı cezası ve 2016/12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarına ilişkin kısmınında hukuka aykırılık, mahsup süresi geçen geçici vergi aslına ilişkin kısmında ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine, kısmen süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf istemine konu kararın, davanın kabulüne ilişkin kısmının ve dava konusu özel usulsüzlük cezası, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve kurum geçici vergi nedeniyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının verginin tek katına isabet eden kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, tarafların ilgili kısımlara yönelik istinaf istemlerinin yerinde olmadığı, davacının istinaf isteminin geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısmı yönünden ise, geçici verginin yıllık vergiye mahsuben alınan peşin bir vergi olması nedeniyle dava konusu döneme ilişkin olarak yol açılan geçici vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması hakkaniyete uygun olacağından, dava konusu döneme ilişkin kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının, vergi aslının bir katını aşan kısmında bu gerekçeyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, kararın geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının verginin bir katını aşan kısmı yönünden kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne, davacı istinaf isteminin diğer kısımlara yönelik olarak reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının geçici vergi aslına ilişkin kısmının … ve …’in karşı oyları ile oyçokluğuyla, geri kalan kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120/4. maddesinde; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş döneme ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici verginin tarh edileceği, ancak gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilerek vergi ziyaı cezasının tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamede geçici verginin aslının aranmayacağının açıkca belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının da hukuki sonuç doğarmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına kısmen katılmıyoruz.