Danıştay Kararı 4. Daire 2020/4011 E. 2020/3644 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/4011 E.  ,  2020/3644 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4011
Karar No : 2020/3644

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıdan tahsiline çalışılan … İnşaat Elek. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 2002-2006 yıllarına ilişkin vergi borçlarının zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle terkini talebiyle yapılan … tarih ve … sayılı başvuruya cevap verilmemek suretiyle tesis edilen zımni ret işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, davacı tarafından terkini talep edilen vergi borçlarının zaman aşımına uğradığı iddia edilerek kanuni temsilci sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirlerinin, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle, davacının bilgisi dahiline girdiği tarihte davalı idareye ihtilafa esas başvurunun yapıldığı belirtilmişse de; anılan ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin dava dosyasında mevcut tebliğ alındısının incelenmesinden, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin vergi dairesince davacının … Mah. … Bulv. No:… …/…” adresine tebliğe çıkarıldığı ve kardeşi sıfatıyla … imzasına 14/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, davacının bilinen adresinde kardeşine (aynı zamanda şirket ortağı) yapılan tebliğin, 213 sayılı Kanun’un 94. maddesine uygun bir tebliğ olduğu, buna göre, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ edildiği 14/05/2013 tarihini izleyen 7 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra, 10/03/2015 tarihinde davalı idareye başvurulduğu anlaşılmış olup, davacı tarafından ödeme emirlerine karşı dava açma süresi geçirildikten sonra, vergi borçlarının terkini talebiyle davalı idareye yapılan iş bu başvurunun idari davaya konu olabilecek idari işlem tesis ettirmek amaçlı olduğu ve söz konusu başvurunun da adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı dava açma süresini canlandırmayacağı açık olup, davaya konu zımnen ret işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu edilen işlemin tahakkuk eden vergi borçlarının zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile terkini talebiyle yapılan … tarih ve … sayılı başvuruya 60 gün içerisinde cevap verilmemek suretiyle tesis edilen zımni ret işlemine yönelik olduğu, İdarenin her türlü işlemine karşı yargı yolu açık olup, Vergi Mahkemelerinin sadece ihbarname, ödeme emri ve düzeltme şikayet başvurularının hukuka uygunluğunu denetleyen yargı mercileri olmadığı, özel esaslar uygulamalarında olduğu gibi, idareye yapılan koddan çıkarma başvurusunun reddi işlemi nasıl dava konusu edilebiliyor ise, somut uyuşmazlıkta da müvekkilin vergi borcunun zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile yapılan terkin başvurusunun reddi işleminin de dava konusu edilebileceği, yerel mahkeme kararının aleyhe bozma yasağına da aykırılık teşkil ettiği, 2002 – 2005 yılları arasında müdürlük görevinin üstlenildiği, asıl borçlu şirketten en son 01/01/2011 tarihinde tahsil edilmesi gereken vergi borçları için zamanaşımı süresinin dolmasından sonra 14/05/2013 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmesinin herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı, kaldı ki 2013 yılında yapılan tebligatın da usule aykırı olduğu, yurt dışında ikamet edildiği, asıl borçlu şirket tarafından 6111 sayılı Kanundan faydalanıldığı ve zamanaşımı süresinin kesildiği ileri sürülmüş ise de, yapılandırma başvurusunun ilgili dönemde kanuni temsilcisi olmayan şahıs (davacı) tarafından yapıldığı ve bu haliyle başvurunun hukuki sonuç doğurmayacağı, kabul edilse dahi 01/01/2011 tarihinde zamanaşımı süresi dolduğundan 30/05/2011 tarihinde yapılan başvurunun süreyi yeniden canlandırmayacağı, müdürlük ve ortaklığın 2005 yılında sonlandırıldığı belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, öncelikle, davacı tarafından vergi borçlarının zamanaşımına uğradığından bahisle terkini talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun idari davaya konu olabilecek idari işlem tesis ettirmek amaçlı olduğu, bu haliyle dava konusu işlemin davacının zamanaşımı vb. iddiaları bakımından incelenmesi gerektiği, ancak Vergi Mahkemesince verilen kararda işlemin hukuka uygunluğu incelenirken davacı tarafından ileri sürülen itiraz nedenlerinin karşılanmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının açıklanan gerekçe yönünden yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacıdan tahsiline çalışılan, asıl borçlu … İnşaat Elekt. Ltd. Şti.’nin 2002 ila 2006 yıllarına ilişkin vergi borçlarının zamanaşımına uğradığından bahisle terkini talebiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali istenilmiştir.
Olayda, dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davada Vergi Mahkemesince dava açma süresi geçirildikten sonra yapılan başvurunun düzeltme başvurusu olduğu, ancak 213 sayılı Kanuna göre şikayet başvurusu yapılmadan doğrudan dava açıldığından hareketle mercii tecavüzü nedeniyle dava dilekçesinin Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına tevdiine karar verildiği, söz konusu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22/10/2018 tarih ve E:2016/6821, K:2018/9235 sayılı kararıyla ”davacının vergi borçlarının terkini talebiyle yaptığı başvurunun, düzeltme şikayet başvurusu kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak idari davaya konu olabilecek idari işlem tesis ettirmek amaçlı bir başvuru şeklinde değerlendirilerek karara bağlanması gerektiği” gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, öncelikle, davacı tarafından vergi borçlarının zamanaşımına uğradığından bahisle terkini talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun idari davaya konu olabilecek idari işlem tesis ettirmek amaçlı olduğu, bu haliyle dava konusu işlemin davacının zamanaşımı vb. iddiaları bakımından incelenmesi gerektiği, ancak Vergi Mahkemesince verilen temyize konu kararda işlemin hukuka uygunluğu incelenirken davacı tarafından ileri sürülen itiraz nedenlerinin karşılanmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının açıklanan gerekçe ile bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına katılmıyorum.