Danıştay Kararı 4. Daire 2020/361 E. 2023/1218 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/361 E.  ,  2023/1218 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/361
Karar No : 2023/1218

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu içeriği amme alacağına ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinin davacıya, elektronik ortamda 06/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve ilgili ihbarnamelerin dava açılmaksızın kesinleştiği, kesinleşen amme alacağına ilişkin olarak düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, borcum yoktur itirazı kapsamında dava açıldığı, re’sen tarh nedeninin sahte fatura kullanma fiili olduğu ancak ilgili firmanın sahte fatura düzenleme fiiline ilişkin olarak açtığı davanın kabulüne karar verildiği buna göre vergiyi doğuran olayın gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği, haksız ve hukuka aykırı kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Dava konusu ödeme içeriği amme alacağının; sahte fatura kullanımından kaynaklanan tarhiyat olduğu, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği belirtilen mükellefin açtığı davanın kabulüne karar verildiği, buna göre yerleşik yargı uygulaması açısından, davacının ilgili fiili hakkında yapılacak değerlendirme sonucunda davasının kabul edileceği beklentisinin yerinde olduğu zira yerleşik yargı kararlarının bu konuda istikrar kazanmış olduğu, söz konusu durumun sonradan oluşan yargı kararıyla ortaya çıktığı dikkate alındığında, bu safhada yapılan itirazın “borcum yoktur” itirazı kapsamında değerlendirilmesi suretiyle işin esasının irdelenmesini sağlamak üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.