Danıştay Kararı 4. Daire 2020/3370 E. 2023/917 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/3370 E.  ,  2023/917 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3370
Karar No : 2023/917

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına, tefecilik faaliyetinde bulunduğundan bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca, re’sen tarh edilen 2013/1-3 dönemi üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu geçici verginin bağlı bulunduğu 2013 yılına ilişkin olarak yapılan gelir vergisi tarhiyatına karşı açılmış olan davanın reddine karar verilmiş olduğu dolayısıyla geçici vergi yönünden de hukuka aykırılık bulunmadığı ancak geçici vergi aslı yönünden mahsup döneminin geçmiş olması dolayısıyla hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; geçici vergi asılları üzerinden tek kat vergi ziyaı cezası kesilebileceğinden, geçici vergi aslının üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığını belirtilerek, davalı idare istinaf isteminin reddine, davacı istinaf isteminin geçici vergi aslı üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının tek katını aşan kısmı yönünden kabulüne, kalan kısımlar yönünden reddine, kararın kaldırılmasına, davanın kısmen reddine kısmen kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın aleyhe kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla değiştirilen 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarına karşı kararın tebliğinden itibaren izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya, temyize konu bölge idare mahkemesi kararının, 21/05/2020 tarihinde, davalı idare temyiz dilekçesinin ise 19/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiş olup, buna göre, otuz günlük süre geçirildikten sonra 24/01/2022 günü kayıtlara giren dilekçe ile temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı vekili tarafından süresi içinde yapılmayan temyiz başvurusunun incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Davalı idare temyiz istemi yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY : :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için resen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamede geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararının geçici vergi aslının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyorum.