Danıştay Kararı 4. Daire 2020/3326 E. 2023/1983 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/3326 E.  ,  2023/1983 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3326
Karar No : 2023/1983

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı adına, … İnş. ve İnş. Malz. Top. Tic. Ltd. Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden bahisle 2016/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … İnş. ve İnş. Malz. Top. Tic. Ltd. Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden söz konusu şirketin, kuruluşundan itibaren gerçek bir ticari faaliyeti olmadığı ve ilgili dönemde düzenlediği belgelerin tamamının sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının da haklarında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan ve aralarında sözü edilen şirketin de yer aldığı aynı organizasyonda bulunan pek çok mükellefin muhasebe işlerini yürüttüğü, organizasyonun kurulması ve yürütülmesinde mesleki bilgi ve yetkisini kullanarak sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık olmadığı, cezalara tekerrür uygu lanmasına esas alınan cezanın 2016 yılında kesinleşmesi nedeniyle olayda yasal koşulları oluşmadığından tekerrür nedeniyle bir katı aşan cezada hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı hakkında kesilen cezalara esas alınan söz konusu şirket hakkında yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin şirket yöneticisinin mernis sisteminde kayıtlı adresi bulunamadığından tebliğ edilemediği, dolayısıyla anılan tarhiyatlara karşı açılmış herhangi bir davanın bulunmadığının bildirildiği bu durumda, … İnş. ve İnş. Mal. Top. Tic. Ltd. Şti.’nin sahte belge düzenlediği ve bu şekilde elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bırakarak vergi kaybına yol açtığı hususu sübuta ermediğinden, davacının sahte belge düzenleme eylemine iştirak ederek vergi kaybına sebep olduğu iddiasıyla adına kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın davanın kısmen reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, SMMM davacı hakkında düzenlenen görüş ve öneri raporları ve ilgili mükellefler hakkındaki vergi tekniği raporları ile söz konusu sahte belge düzenleme organizasyonunun ortaya konulduğu, bu organizasyonda yer alan 29 şirketin muhasebe işlerinin davacı tarafından yürütüldüğü, gruplar halinde aynı işyerlerini kullanan, dışarıdan bakıldığında sahte belge düzenlemek amacıyla faaliyet gösterdiği görülen şirketlerin kayıtlarını yapan ve beyannamelerini imzalayan, davacının menfaat gözeterek anılan suça iştirak ettiğinin açık olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde kararın vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümleri uygulanmasına ilişkin kısmına yönelik ileri sürülen iddialar, temyiz konusu kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Kararın, … İnş. ve İnş. Malz. Top. Tic. Ltd. Şirketinin komisyon karşılığı sahte belge düzenleme fiiline iştiraktan bahisle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinin 1. fıkrasında, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaı sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, 2. fıkrasında vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı kuralına yer verilmiş, 359. maddesinde ise; ” Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananların, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı ifade edilmiş, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgenin sahte belge olduğu, kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanmasının 344. maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği kurala bağlanmıştır.
Ayrıca “Cezalarda İndirim” başlıklı 360. maddesinde ise; 359. maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatini bulunmaması halinde Türk Ceza Kanunu’nun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısının indirileceği belirtilerek, cezalara iştirak hususunda Ceza Kanunu hükümlerinin esas alınacağı vurgulanmıştır. Bu itibarla, vergi kanunlarında düzenlenen vergi suç ve cezaları ile ilgili hususlarda uygulanacak olan Türk Ceza Kanunu’nun 37. maddesi gereğince, bir kişi tarafından işlenebilen bir suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda her bir failin sorumlu olduğunu belirtmiş, 40. maddesinin 1. fıkrasında ise; kasten ve hukuka aykırı olarak işlenen fiilin varlığının iştirakin oluşabilmesi için gerekli olduğu, diğer bir failin cezalandırılmasını engelleyen kişisel nedenlerin göz önünde bulundurulmaksızın her bir failin kendi kusurlu fiilinden dolayı cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Özetlemek gerekirse iştirakin varlığı için; birden fazla failin olması, faillerin suçu birlikte işleme iradesinin olması ve suçun işlenmesi ile iştirak edenin fiili arasında nedensellik bağının bulunması gerekmektedir.
Dava dosyasının aynı maddi olaydan kaynaklanan ve Dairemizde temyiz incelemesi yapılan ilgili diğer dosyalar ile birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu olayda, Ankara-İstanbul-Hatay İlleri Yoğunlukta Bulunan ve Ağırlık Hurda Sektörünü İçeren çok sayıda mükelleften oluşan 2016 yılı Sahte Fatura Düzenleme Organizasyonu Tespiti konulu … tarih ve … sayılı Rapor’da; aralarında … Nakl. İnş. ve İnş. Malz. Top. Tic. Ltd. Şirketinin de yer aldığı adlarına göstermelik olarak mükellefiyet kurulan çok sayıda kurum/gerçek kişi mükelleflerin 2016 ve 2017 yılı fatura akışları, Ba ve Bs formları üzerinden alış ve satışlarının incelenmesi sonucunda, sahte belge düzenleme organizasyonu oluşturdukları, değişik pozisyonlarda, bu organizasyona katkı sağladıkları, bir kısmının doğrudan sahte belge düzenlediği, diğer bir kısmının ise bu yöndeki faaliyetleri dolayısıyla sahte belge düzenleyen kişi ve firmalara alt yapı sağladıkları, genel anlamda bir üst yönetim tarafından idare edildikleri, organizasyondakilerin çeşitli pozisyonlarda iş bölümü halinde olup, bir kısmının doğrudan, bir kısmının ise organizasyona sahte fatura temini ile katkıda bulunduğu, söz konusu mükelleflerin muhasebe işlerinin aynı isimler tarafından yürütüldüğü, bunlardan 28’inin mali müşavirliğinin … tarafından yapıldığı, grup içerisindeki kişi ve firmaların, birbirleriyle faturalaştıkları, muhasebe işlerinin aynı muhasebeciler tarafından yürütüldüğü, bilançoları, mali tabloları, çalışanları gibi unsurlar dikkate alındığında, bu firmaların sahte belge düzenleme organizasyonu kapsamında işlem tesis ettikleri sonucuna varıldığı değerlendirmelerine yer verilmiştir.
… İnş. ve İnş. Malz. Top. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporun’da özetle; mükellefin 17/02/2014 tarihinden itibaren, ” demir çelik malzemeleri toptan ticareti faaliyeti ile iştigal ettiği, 31/12/2016 tarihinde mükellefiyet kaydının re’sen terkin edildiği, Ankara ve Hatay merkezli olmak üzere, bir çok ille bağlantılı toplamda 173 mükellef, 12 serbest muhasebeci mali müşavirin organize biçimde sahte belge düzenleme faaliyeti içerisinde bu firmanın da yer aldığı, “…” adresinde Mali Suçlarla Mücadele Şubesince yapılan baskında, mükellefe ait defter ve belge ile mükellef tarafından düzenlenmiş 317.977.644,45-TL tutarında satış faturasına el konulduğu, şirket hisselerini devralan …’ın aynı organizasyonda yer alan başka şirketlerin de yöneticisi/ortağı olduğu, şirket kurucusu gözüken …’in ifadesinde, “Şirketi tam olarak ben kurmadım. 2014 yılının başlarında sürekli alkol aldığım ve işsiz olduğum bir dönemde … ile tanıştım. Bana, benim adıma bir şirket kurabileceğini, hiçbir şey yapmadan aylık 1.000,00-TL maaş vereceğini ve sigortamı yapabileceğini teklif etti. Ben de parasız ve hasta olduğum için kabul ettim. Beni Kızılay’daki ofisine götürdü. Nasıl olacak diye sordum. Bana ‘Demir-çelik satılacak’ dedi, …’e ‘Patron sen mi olacaksın?’ diye sorduğumda ise ‘Hayır patron …’ dedi. Sonra Ankara 9. Noterliğine gittik. Orada bana tanımadığım birine vekalet verdirtti. Ayrıca boş bir sayfaya imza attırdı. .. Bana toplam 8.000,00-TL para ödediler. Aylık 1,000,00-TL olarak parayı bana elden … veriyordu. … Daha sonra parayı vermemeye başladılar. Ben de rahatsız olmaya başladım üzerime şirket açıldığı için. Ben de onlara şikayet edeceğimi ima ederek şirketi kapatmalarını söyledim. Onlar da … diye birini getirdiler ve ona devrettim.” şeklinde beyanda bulunduğu; mükellefin iş yeri adresinin aynı organizasyonda yer alan mükellefler … A.Ş.’ye kiraya verildiği, bu şirket tarafından da mükellef kuruma, … ve …’a kiralandığı, mükellef ile bu kişilerin aynı işyerini kullandıklarının anlaşıldığı, 2016 yılında alışlarının toplam tutarı 337.591.367,00-TL olup, bu alışların tamamının hakkında sahte belge düzenleme kapsamında vergi tekniği raporu düzenlenen veya incelemesi devam edenlerden yapıldığı, bunların tamamının da organize biçimde sahte belge düzenleme kapsamında incelemeye sevk edilen mükellefler arasında olduğu, 2016 yılında mal aldığını bildirdiği mükelleflerden pek çoğu ile aynı adresi paylaştığı ve muhasebe işlerini yürüten davacının, alış beyanında bulunduğu mükelleflerin de muhasebe işlerini yürüttüğü, 2016 yılında BS formları ile mal satışı yaptığını bildirdiği şirketlerin tamamı hakkında sahte belge düzenleme fiili yönünden incelemenin bulunduğu, tamamının organizasyon kapsamında incelemeye sevk edilen 173 mükellef arasında yer aldığı, 2016 yılında beyannamelerini veren …’un 10/09/2018 tarihli ifadesinde; “… ve … bu şirketin muhasebe işlerini yürütmemi teklif etti, ben de kabul ettim. …, …’un elemanıdır. … ise … ile birlikte …’in adamıdır. …’u daha önceden tanıyordum. Diğerleri ile … aracılığıyla tanıştım. Bu firma … ve … öncülüğünde … ve … aracılığı ile kurduruldu. Sözleşmeyi şirket müdürü …’un eşinin kardeşi olan … ile birlikte yaptım. …’i … ve … getirdi. İlgili şirketin faturaları …’in adamları olan … ve … tarafından Hatay’dan bizim ofise kargo ile gönderiliyordu. Muhasebe ücretlerini … ve … ödedi. Bu şirketin yüksek tutarlı faturalarından şüphelendim ve daha sonra muhasebe işlerini yürütmeyi bıraktım.” şeklinde beyanda bulunduğu, …’ın 07/03/2018 tarihli ifadesinde, “….2015 yılının sonuna doğru gelirken …, … ile beraber ‘kaç tane firma kuralım, hangi bölgede kuralım’ bunları konuşuyorlardı. Bir nevi organizasyonun alt yapısını oluşturuyorlardı. … ve ben …’un yanına gittik … ona taleplerini söyledi, 3 tane şahıs firması, 5 tane şirket kurulması gerekiyor gibi. … da ‘Doğanbey, Başkent, Cumhuriyet vergi dairelerinde tanıdıklarım var. O vergi dairelerinin sınırları içerisine girecek yerlere kurun’ dedi. … ile ben büro bulmaya Çankaya tarafına gittik. … tarafından … Emlak’ın sahibi…’a kapora paraları verilerek işyerleri kiralandı…Daha sonra …, …, …, … ve ben …’un Kızılay’daki ofisine gittik. Burada …, …’a, bu kişiler adına şahıs firması kurulacağını bildirdi ve bu kişilere ait evrakları …’a teslim etti. …’un çalışanı … ve soyadını hatırlamadığım …, gerekli kuruluş evraklarını hazırladılar. Ayrıca …’un isteği üzerine … ilgili kişilere üçer adet boş A4 kağıdına imza attırdı. Daha sonra hemen …’un ofisinin yanında bulunan Ankara 9. Noterliğine gittik. Orada …’un … diye bir tanıdığı vardı. Bütün firmaların kuruluşları ve ilgili işlemleri hep bu noterde … tarafından yapılmaktaydı. Noter işlemleri bittikten sonra kuruluş belgeleri … tarafından …’a vergi dairesine verilmek üzere teslim edildi. O gün … vergi dairesine bilgi verdi, ertesi gün yoklama yapıldı. Bu şahıslar tahminimce kişi başına ya 2.000,00-TL- 3.000,00-TL’ye geldi. Bunlara parayı … verdi ve sonra adamlar gitti… Bundan sonra bunların resmi işlemleri başladıktan sonra ben, …, … ve …, …’un ofisine geldik. Yine evrakları … hazırladı. Gerekli evraklara imzalarını attırdı. Yine aynı noterliğe gidilip yine aynı kişi olan … işlemleri gerçekleştirdi. Daha sonra 1 veya 2 ay sonra …, … ile görüşmüş. …, …’e iki veya üç firma daha açılması gerektiğini söylemiş. Bir süre sonra …, …’un yanına geldi. … iki tane kendi adına büro kiralamış ve hatta kira sözleşmesinde …’in ismini gördüm. Yine İstanbul’dan … aracılığıyla … denen kişi tarafından … ve … gönderildi … özellikle … adına şirket kurulması gerektiğini, nedeninin ise …’in dilenci, gariban olduğunu, bu yüzden maaş alması gerektiğini söyledi. …’e şahıs firması, … adına … Metal Demir Çelik… San. ve Tic. Ltd. Şirketi’ni kurdular. Bunların işlemleri de yukarıda bahsettiğim gibi gerçekleşti. …, … ile maaş vereceğim diye anlaşmış. …, …’e para vermeyince …, Etimesgut Vergi Dairesi’ne gitmiş, vergi dairesi müdürü ile konuşmuş. Müdür ise …’un tanıdığıymış……’u arayarak …’in burada olduğunu ve adına şirket kurduklarını söylemiş. Bunun üzerine … daha önce imza attırdıkları boş kağıtlardan bir tanesini sözleşmeyi feshetmek için, birini teslim tutanağı düzenlemek için doldurarak vergi dairesine daha önceki bir tarih yazarak, bunların sıkıntılı olduğunu söyleyerek hem şikayet etmiş hem de sözleşmelerini fesih etmiş. Bir süre sonra … muhasebe ücretini …’a vermemiş, bu nedenle tartışmışlar. Bunun üzerine …, muhasebe ücretini …’a ödeyerek şirketi …’den aldı ve kullanmaya başladı. Yani faturaları … satmaya başladı. Daha sonra …, … adına bir şahıs firması kurdu. Yine sistem hep aynı şekilde işledi. Yani aynı muhasebeci, aynı noter, işlemleri gerçekleştirenler aynı…… de …’de yani …’in adresinin yerinde kuruldu. Bir süre sonra … abisi …’i getirdi. onun üzerine … Demir Çelik… Sanayi Ve Ticâret Limited Şirketi kuruldu: Yine süreç aynı şekilde gerçekleşti. Bu firmanın faturalarını … satıyordu. Bu firmayla ilgili …’e bir miktar para verdiler. Ayrıca … üzerine de şahıs firması kurdular. Bu kişinin faturalarını da … satıyordu, işlemleri gerçekleştiren yine aynı muhasebeci, aynı noter ve aynı kişilerdi. 2016 yılı sonuna doğru … adına … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … adına … Metal Demir Çelik…Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kuruldu. … Ayrıca …, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ni bulmuş. Bana mesaj attı ve bu şirketin sahibi … ile konuşmamı söyledi Ben de … ile telefonda konuştum, ona …’ün arattığını söyledim. O da hemen anladı ve bizi kendisinin Ertan adında muhasebecisine yönlendirdi… Muhasebeciden evraklar alındı, … Bey ile beraber …’un yanına gittik. … Bey’den aldığımız evrakları …’a verdik. … devir işlemlerini gerçekleştirmek için bazı evrakların … tarafından imzalanması gerektiğini söyledi. Bu evrakları kendim …’dan alıp …’e Yurtiçi Kargoyla gönderdim. Daha sonra imzalanan evraklar tarafıma kargoyla geldi. Bu evrakları ben …’a teslim ettim. … diğer işlemleri gerçekleştirdi. … Şirket ve firmalar burada kurulurdu…. Daha sonra Hatay’da faturalar düzenlenir, bunlar beyan zamanı …’a mail atılarak bildirilir. … beyan eder. Hatay’da kesilen faturalar kargo ile …’a gönderilir. …’un da ofisinin bulunduğu binanın deposunda muhafaza ettiğini biliyorum. Sistem bu şekilde işliyordu. Üzerlerine şirket kurulacak kişilerin, bu iş için uygun olup olmadıkları araştırmasını yapan kişi …’dur…..” şeklinde beyanda bulunduğu; mükellef kurum ile aynı adresi kullanan … A.Ş.’nin %100 hissesine sahibi ve yönetim kurulu başkanı …’nin ifadesinde, “Şirketi tam olarak ben kurmadım. 2014 yılının sonlarına doğru işsizdim. Eşim hamileydi. Bu yüzden sigorta yapılmasına ihtiyacım vardı. Bir gün berberdeyken … ile tanıştım. Biz berberle iş aradığım ve sigortamın olması gerektiği konusunda sohbet ederken, … bana yardım edebileceğini söyledi. Daha sonra beni adamım diye tanıştırdığı Bahadır Toksoy ile birlikte mali müşavir olan …’un Kızılay/Ankara’daki ofisine gönderdi. Orada … ile tanıştım. Sigortamı yapacağını, bunun için kimlik suretini ve vekaletname vermemi istedi. Daha sonra ofisinin olduğu binanın hemen yanındaki binada bulunan Ankara 9. Noterliğine gittik. Burada bana bir vekaletnameye imza attırdılar. Bana 600,00-TL civarında bir para verdiler. Daha sonra ihtiyacım olduğunda …’dan ara sıra para istedim, o da bana yaklaşık 250,00-TL civarında bir para verdi. Benim şirket kurulacağından haberim yoktu. Bahadır Toksoy biriyle konuşurken … abimize şirket açıyoruz dediğini duydum. Ama benim üzerime açıldığını anlamadım…” şeklinde ifade ve beyanda bulunduğu; mükellef kurumun 08.10.2015 tarihinden itibaren %100 hissesine sahip ortağı ve şirket müdürü olan …’e ait şahıs işletmesi hakkında sahte belge düzenleme yönünden Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, bu durumun …’in sahte belge düzenleme işini meslek edindiğini gösterdiği, mükellef kurumun hiç işçi çalıştırmadığı, vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken vergi borcunu ödemediği hususlarına yer verilerek, mükellef şirketin 01/01/2016 tarihinden itibaren gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, bu tarihten itibaren düzenlediği belgelerin tamamının sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Bütün bu tespitler ve alınan ifadelerin ayrıca bu raporda yer almayan ancak aynı davacı hakkında, diğer ilgili dosyalarda ifade verenlerin beyanları da birlikte değerlendirildiğinde; … firmasının sahte belge düzenlemek amacıyla bir kısım kişilerin öncülüğünde göstermelik olarak kurulan şirketler arasında yer aldığı, 30 yılı aşan mesleki tecrübesi olduğu anlaşılan davacının belirtilen organizasyonda yer alan aralarında bu firmanın da bulunduğu, hatta bir kısmı ile işyerini paylaştığı 29 ilgili mükellefin muhasebe işlerini yürüttüğü, başından beri yapılan sahte belge düzenleme faaliyetini bildiği, 2016 yılı boyunca gerek noterlik nezdinde mükellefiyet tesisi, gerekse adlarına mükellefiyet tesis edilenlerin beyannamelerinin verilmesi gibi faaliyetleri ile sahte belge düzenleme organizasyonu içerisinde yer alarak, gerçekleştirilen sahte belge düzenleme eylemine bizzat eylem ve işlemleri ile katkıda bulunduğu kanaatine varıldığından, davacı hakkında kesilen bir kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, vergi ziyaına tekerrür hükümleri uygulanmasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının sahte belge düzenleme suçuna iştirak nedeniyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 05/04/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin karara yönelik davacı istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın davanın kısmen reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair kararı temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlıkta konusu olayda davacı tarafından … İnş. ve İnş. Malz. Top. Tic. Ltd. Şirketinin sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde etme eylemine ne suretle iştirak ettiği, hangi belgelerin düzenlenmesinde iştirak söz konusu olduğu, ceza ihbarnamelerinde belirtilen ceza tutarlarının belirlenmesinde hangi belgelerin dikkate alındığı, ziyaa uğratılan vergi miktarının ve hükmedilen ceza tutarının takdirinde hangi matrah tutarlarına göre nasıl bir hesaplama yapıldığının açıklanamadığı, diğer bir deyişle davacı ile anılan sahte belge düzenleme eylemi arasında illiyet bağı kurulamadığı, vergi ziyaı cezasının dayanaklarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyulamadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.