Danıştay Kararı 4. Daire 2020/299 E. 2023/937 K. 23.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/299 E.  ,  2023/937 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/299
Karar No : 2023/937

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura ticareti yapmak suretiyle elde ettiği komisyon gelirini beyan dışı bıraktığından bahisle, takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2014 yılı gelir vergisi, 2014/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemi geçici vergileri ile 2014/1-12 dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; sahte fatura ticareti yapmak suretiyle elde ettiği komisyon gelirini beyan dışı bıraktığından bahisle … Endüstriyel Elektrik İnşaat Metal ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden; defter ve belge isteme yazısının tebliğine rağmen defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, mükellef kurumun Ba-Bs’lerinin uyumsuz olduğu, tahakkuk eden vergi borçlarının ödenmediği, yapılan yoklamalar ve ortak ile çalışan ifadeleri değerlendirildiğinde katma değer vergisi beyannamelerinde yer alan mal ve hizmet ifasına ilişkin tutardaki teslim ve ifaların gerçekleştirilebilmesi için gerekli depo, emtia, araç, işçi vs gibi ekipmanların bulunmadığı, işyeri yoklamasında da sadece bir takım büro malzemelerinin bulunduğu, mükellef kurum yöneticisi … ve …’un ifadeleri doğrultusunda organize şekilde sahte fatura ticaretinin gizlenmesi amacıyla … Endüstriyel Elektrik İnşaat Metal ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketinin kurulduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup, vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrah üzerinden re’sen tarh edilen, 2014 yılına ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, 2014/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı gelir geçici vergileri ile 2014/1-12 dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinda hukuka aykırılık, davacı adına tarh edilen 2011/10-12 dönemlerine ilişkin gelir geçici vergisi bakımından;193 sayılı Yasanın mükerrer 120. maddesi uyarınca mahsup dönemi geçen geçici vergi aslı için tarhiyat yapılamayacağından, dava konusu geçici vergide hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare vekili tarafından, yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, verilen kararın geçici vergi aslına ilişkin bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunun 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay’ın kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Mahkemece her ne kadar 2011/10-12 dönemlerine ilişkin gelir geçici vergisi bakımından hukuka uyarlık bulunmadığı kararı verilmiş ise de; dava konusu geçici vergi tarhiyatlarının 2014/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemine ilişkin olduğu, 2011/10-12 dönemine ait herhangi bir tarhiyat yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan düzeltilmesi mümkün eksiklik kapsamında görüldüğünden, Vergi Mahkemesi kararının buna ilişkin hüküm fıkrasının 2577 sayılı Kanunun 49/1-(b) maddesi uyarınca çıkartılarak düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile geçici vergiye bağlı kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrası yönünden oybirliğiyle, geçici vergi asılları yönünden ise Üye …’in karşı oyu ve oyçokluğuyla DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için resen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamelerde geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi asıllarına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararının geçici vergi asıllarının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyoruz.