Danıştay Kararı 4. Daire 2020/291 E. 2023/1210 K. 06.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/291 E.  ,  2023/1210 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/291
Karar No : 2023/1210

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle hakkında düzenlenen inceleme raporuna istinaden 2013/1,2,4,5,7,8,10,11,12. dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı adına fatura düzenleyen … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporundaki tespitler ile dava dosyasında bulunan diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, mükellefin sahip olduğu emtia, çalışan, araç ve gereçlerle milyonlarla ifade edilen satışlara ulaşmasının ticari teamüllere uygun olmadığı, yapılan karşıt incelemelerde mükellefin Pos tefecilik faaliyetinde bulunduğu ve bu faaliyetini gizlemek amacıyla sahte fatura kullandığı ve düzenlediğinin somut olarak ortaya konuldu anlaşıldığından, bu mükelleften alınan faturalardan kaynaklı indirimlerin reddedilerek davacı adına re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 10 kişinin beyanlarının tüm hasılata teşmil edilmesinin vergi incelemesi ile öngörülen amaca uygun olmadığı, defter ve kayıtları üzerinde kaydi envanter yapılmadığı, yapılan ticari işlemlerin gerçek olduğu, ilgili vergi tekniği raporlarının kendilerine tebliğ edilmediği, bu nedenle bir çok hak kaybı yaşadıkları, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 06/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.