Danıştay Kararı 4. Daire 2020/2740 E. 2023/2458 K. 03.05.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2740 E.  ,  2023/2458 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2740
Karar No : 2023/2458

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2017 yılı defter ve belgelerini ibraz etmediğinden bahisle vergi inceleme raporuna istinaden, 2017/11 ve 12 dönemlerine ilişkin olarak 449.043,19 TL katma değer vergisi alacağının iadesi talebinin reddi işleminin iptali ile davacı şirket adına 2017/11 dönemine ilişkin haksız iade alındığından bahisle re’sen salınan vergi ziyai cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda;
5604 sayılı Mali Tatil Ihdas Edilmesi hakkında Kanun’un 1. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, mali tatil süresi içerisinde defter ve belgelerin ibrazının talep edilemeyeceği hükmü karşısında re’sen terkin olan şirketin kanuni temsilcisinin MERNIS adresinin kapalı olması nedeniyle 06/07/2018 tarihinde tebliğ edilemeyen defter belge isteme yazısının 13/07/2018 tarihinde ikinci kez tebligata çıkarıldığı aynı adreste kapıya pusula yapıştırıldığı ve tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beşinci günde dolayısıyla 28/07/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı söz konusu defter belge isteme yazısının her ne kadar mali tatil süresi sona erdikten sonra tebliğ edildiği kabul edilmiş olsa da tebligat işlemlerinin bir bütün olduğu hususu dikkate alındığında, defter-belge isteme yazısının 28/07/2018 tarihinde tebliği işleminin safahatının mali tatil süresi sırasında yapıldığı ve bu nedenle usule aykırı olduğundan, davacı hakkında 2017/11 ve 12 dönemlerine ilişkin olarak 449.043,19 TL katma değer vergisi alacağının iadesi talebinin reddi işleminin iptali ile davacı şirket adına 2017/11 dönemine ilişkin re’sen tarh edilen vergi ziyai cezalı katma değer vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinin 1. fıkrasında, her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) malî tatilin uygulanacağı, 4. fıkrasında, mali tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının talep edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
28/03/2007 tarih ve 26476 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5604 sayılı Mali Tatil Ihdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinin 4. fıkrasında yer alan kural, defter ve belge ibraz yazısının mali tatil süresince tebliğ edilmesini engellememekle birlikte bu süre içerisinde mükelleflerden defter ve belgelerini ibraz yükümlülüğünü yerine getirmelerinin beklenemeyeceği açıktır. Mali tatil süresi içinde tebliğ edilen defter ve belge ibraz yazısında belirlenen ibraz süresinin mali tatil süresinin bitiminden itibaren başlatılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; defter ve belge ibraz yazısı re’sen terkin olan şirketin kanuni temsilcisinin MERNIS adresinin kapalı olması nedeniyle 06/07/2018 tarihinde tebliğ edilemediği, 13/07/2018 tarihinde ikinci kez tebligata çıkarılan yazının tebliğine ilişkin aynı adreste kapıya pusula yapıştırıldığı ve tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beşinci günde, dolayısıyla 28/07/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, defter ve belge isteme yazısının mali tatilin bitiminden sonra 28/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup dava konusu cezalı tarhiyatin dayanağı 27/09/2018 tarihli vergi inceleme raporunun tanzim tarihine kadar davacı tarafından ilgili yıla ait defter ve belgelerin ibraz edilmediği de sabittir. Kaldı ki defter ve belge ibraz yazısının mali tatilin uygulandığı tarih aralığında tebliğ edilmesinin defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmesine dair yükümlülüğü ortadan kaldırmayacağı, ibraz süresinin, mali tatilin bitiminden itibaren işleyeceği göz önüne alındığında anılan yazının mali tatilin uygulandığı tarih aralığında tebliğ edilmeye çalışılmasında hukuka aykırılık görülmediğinden aksi gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda, defter ve belge isteme yazısına istinaden davacı tarafından dava dosyasında sunulan dilekçelerde yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülüp sürülmediği yönünden de değerlendirme yapılacağı tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 03/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan temyize konu karar, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmediğinden Daire kararına katılmıyorum.